29. Bölüm (M)

54.5K 3.2K 6.8K
                                    

Yn: Selam, Wattpad beni son günlerde deli ediyor. Bölümü yükleyene kadar canım çıktı. Yapılan yorumları göremiyorum, mesaj panosundaki mesajlara cevap veremiyorum. Yorum yapıp duvarıma yazan herkese çok teşekkür ederim buradan. Watty yüzünden cevaplayamıyorum umarım yanlış anlamazsınız.

Bu arada, burada hiçbir edebi değeri olmamasına rağmen -çünkü selam, burası wattpad ve fanfic yazıyorum- bu hikayeye bu kadar değer veren, yorum yapan, oylayan, içten içe seven asdfhjkl ve twitter da hakkında konuşan herkese TEŞEKKÜRLER. Twitterda hikayeyi aratınca yorumlarınızı gördüm, sizi stalklamak çok zevkliydi dgsjdh

Neyse, yine çenem düştü. İyi okumalar!

&&&&

"Trenden şimdi indim," diye soludu Jimin ardından bavulunu sürüklerken. Bavul yine Yoongi için yapılmış yemekler ile doluydu. "Beni neden karşılamaya gelmediniz? Beş aydır yoktum!"

"Gelmeye çalıştık," diye açıkladı Taehyung telefonun diğer ucundan. "Ama biliyorsun ben setten ayrılamıyorum, Hoseok çekimde. Yoongi ise hala şu şehirin dışındaki şantiyede görevli."

Taehyung haklı olduğu için ofladı Jimin. "Hepinizin benden önce iş bulmuş olması çok sinir bozucu."

"Hayır hayır ışıklar oraya değil!" diye bağırdı Taehyung bir anda. Bunun Jimin'e olmadığı çok açıktı ama Jimin yine de kaşlarını çattı.

"Artık sende iş buldun Jimin! Neyse, kapatmam gerekiyor evde görüşürüz!"

Ve telefon kapatılmıştı.

Jimin derin bir nefes alıp etrafına baktı, buraya en son geldiğinde sadece yeni mezun bir gençti.

Şimdiyse resmi olarak bir reklam ajansında grafik tasarımcı olarak işe girmişti ve haftaya çalışmaya başlayacaktı.

"Of," dedi bavulunu çekiştirmeye devam ederken. "Yetişkin olmak iğrenç."

Busan'da geçen beş ayın sonunda buraya geri dönmek garip hissettirmişti. Garip ve rahatsız edici.

Jeon Jungkook hala aklından çıkmamıştı.

Bir an olsun bile. Busan'da genelde iki yakın arkadaşıyla takılıp küçük kuzenleri ile ilgilenmişti. Sürekli bir şeylerle uğraştığı için duygulara vakit bulamayacağını düşünmüştü ama bu tamamen hayalden ibaretti. Televizyonda ne izleyeceğine karar verdiği, yemek yerken boşluğu izlediği ve gece başını yastığa koyduğu anlarda o duygu hemen ortaya çıkıyordu. Annesi ve babası sadece bir şeyler olduğunu düşünüyorlardı ama teyzesi kesinlikle farkındaydı. Hatta Jimin'i bu konu hakkında sıkıştırmıştı ve Jimin, heyecan ve utançtan neredeyse ağlayacağı anda zavallı kadının doğum sancıları başlamıştı.

O an 'işte en sevdiğim kuzenim,' diye içinden geçirmişti Jimin. Doğarken bile Jimin'in hayatını kurtarmıştı.

Sonrası ise yeni bebek ile ilgilenmek ile geçmişti. Annesi, babası ve eniştesi çalıştığı için evdeki tek işsiz Jimin'di. Tüm ayak işleri ona kalmıştı.

İş bulmasının en büyük sebebi de işte tam olarak burada ortaya çıkıyordu.

&&&&

Kucaklaşmalar, bol bol 'çok özlemişim!' ile başlayan sevgi dolu cümlelerin ve gülücüklerin sonunda yine normal hallerine dönmüşlerdi.

Hoseok önündeki cips yığınının arasında çektiği fotoğrafları editlerken Taehyung kucağındaki senaryoyu inceliyordu. Yoongi ise eski günleri asla aratmayacak şekilde horuldayarak üçlü koltukta tek başına yüz üstü uyuyordu.

Like a Theater| JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin