Yn: Duydum ki bazılarınızın okulu bugün başlamış. Umarım bu bölüm moral olur size
Bu arada, dün yüklemem lazımdı bölümü ama başıma gelen aksilikler (bknz: eve gelememem, anahtarımı unutmam, gecenin bir saati gelen ödev, sinir ve ağlama krizleri, evde jelibonun kalmamış olaması vb.) yüzünden bir gün geç oldu :( Bana küsün demiştim ya, şeyapalım biz onu...Unutalım lütfen agsgshdj
İyi okumalar!
&&&&
Sinirli ikili ona bakınca başıyla Jimin'in boş olan sandalyesini gösterdi.
"Gitti."
Jungkook bir anda panikten bembeyaz olurken Yoongi çenesini kasmaya başlamıştı.
"Senin yüzünden gitti-" diye çıkıştı Yoongi ama Taehyung bir anda "Yeter!" diye bağırınca susmak zorunda kaldı.
Çevredeki insanların bakışları üzerlerine toplandığı sırada Hoseok, "Gidin ve bulun onu," diye homurdandı. "İlk iş gününü kutlamamız gerekirken gecenin içine ettiniz! Şimdi de siz düzelteceksiniz."
"Tuvalete doğru gitti," diye mırıldandı Taehyung.
Jungkook bunu duyar duymaz yerinden fırlayınca Hoseok Yoongi'nin kolundan yakalamıştı.
"İkiniz aynı anda giderseniz yeniden olay çıkar."
Jungkook koşarak erkekler tuvaletine girdiğinde Jimin'i gerçekten de orada buldu.
Ellerini tezgaha dayamış, aynadaki yansımasına bakıyordu. Yüzüne su çarpmış olmalıydı ki yüzü ve saçlarının bir kısmı ıslaktı.
"Jimin," dedi Jungkook sessizce.
Jimin cevap vermek yerine yansımasına bakmaya devam etti. Bakışları Jungkook'un hiçbir zaman görmediği kadar sertti.
"Jimin," diye yineledi Jungkook.
"Jungkook gider misin?" dedi Jimin sertçe. Sesi sanki bir şey yapmamak için kendini kasıyormuş gibi tehditkardı.
"Hayır," dedi Jungkook buna rağmen.
"Şu anda seninle konuşmak istemiyorum. Git."
Jungkook gitmedi. Ona yaklaştı ve kolundan tutarak kendine çevirdi, "Beni dinlemeden tavır yapamazsın."
Bu Jimin'i daha çok sinirlendirdi ve bir hışımla kolunu çekerek Jungkook'dan kurtardı ve onu kendisinden uzaklaştırmak için sertçe ittirdi, "İstemiyorum dedim ya!"
Jungkook geriye doğru sendeledi ve şaşkınca Jimin'e baktı. Pes etmemişti, "Jimin- lanet olsun! Seni terk etmiyorum!"
Jungkook o kadar çok bağırmıştı ki bir görevli tuvalete gelmişti, "Neler oluyor?"
Jimin ve Jungkook'un bakışları aynı anda görevliye kayarken Jimin adama "Bir şey yok!" diye bağırdı. O kadar sinirliydi ki ne yaptığını fark etmiyordu bile.
Görevli adam şaşkınca Jimin'e bakarken Jungkook, "Ne dediğini duymadın mı?" diye söyledi dişlerinin arasından.
Görevli bir saniye bile beklemeden çıktığında Jungkook ellerini hızlıca saçlarının arasından geçirdi, "Bunu bu kadar büyütmen çok saçma Jimin," dedi sakin kalmaya çalışarak. "Uzun bir süreliğine gitmeyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Like a Theater| Jikook
FanfictionTAMAMLANDI| "Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. Ölümleri olur zaferleri, öpüşürken yok olan ateşle barut gibi." -William Shakespeare/Romeo and Juliet