"Bir daha kontrol eder misin Yoongi?"Yoongi bıkkınlıkla gözlerini devirdi. Arkadaşının ikinci bir sinir krizi geçirmesini istemiyordu ama aynı zamanda da o büyük bir sinir krizi geçirmek üzereydi.
Yinede bir kez daha masanın üzerinde duran telefona eğilip ekrandaki mesajı okudu ve Jimin'e döndü;
"Hala ona dans etmeyi öğretmeyi kabul ettiğin yazıyor."
Jimin titrekçe bir nefes verip yüzünü buruşturdu. Mesajı kendisi okumaya korktuğu için bu işi Yoongi'ye yaptırıyordu. Arasına belli bir mesafe koyduğu telefona göz ucuyla baktıktan sonra bir kere daha denedi; "Emin misi-"
"EMİNİM JİMİN! SON 35 BAKIŞIMDA DA EMİNDİM! KABUL ETMİŞSİN İŞTE!"
Yaptığı salaklığı kabullenmekte zorluk yaşayan ve bu durum yüzünden zaten hassas olan Jimin, arkadaşının ona bu şekilde bağırmasıyla dudaklarını büzdü.
"Jimin, sakın ağlamaya başlama."
Yoongi tekrardan eski haline dönüp arkadaşını sakinleştirmek amacıyla yavaşça yanına oturup elini omzuna koydu, "İyi yanından bak, Jungkook ile vakit geçireceksin."
"İyi yanı mı? Bu iyi yanı mı sence? Ne yapacağım ben ya?"
"Profesyonel ol sadece."
Jimin sinirli bir şekilde güldü, "Profesyonel mi? Yoongi, ben monopoly oynarken bile hile yapıyorum. Profesyonellik benim kanımda yok!"
Yoongi bir anda oturduğu yerde diklendi, "Sen b-bu yüzden mi bütün oyunları kazanıyordun?!"
Jimin gözlerini devirip kendini yüz üstü koltuğa bıraktı.
&&&&
Taetae: CHİMCHİİİİM
Jiminie: Bana mesaj atmaya hala cesaretin var demek
Canına susadın demekTaetae: :(
Benim bir suçum olmadığını biliyorsun
Neyse ben seni düşündüğüm için mesaj atmıştımJiminie: Düşünme beni
İstemiyorumTaetae: Acıkmışsındır yemek söyledim sana
Jiminie: yemek mi
Ne söyledin?Taetae:
Seversin diye düşündüm...
Jiminie: teagyıhng
Taehyunfg
Ben hamburger sevmiyorumTaetae: Ne zamandan beri?
Neyse zaten hamburger benimJiminie: Benim yemeğim ne o zaman?
Dur cevap verme
SAKIN CEVAP VERMETaetae: Resimde gayet net gözüküyor diye düşündüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Like a Theater| Jikook
FanficTAMAMLANDI| "Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. Ölümleri olur zaferleri, öpüşürken yok olan ateşle barut gibi." -William Shakespeare/Romeo and Juliet