Yn: eheheheUyarı yapıcam sadece: Bölümde başlıktan da anlayabileceğiniz üzere smut yok ama biraz oynaşıyor olabilirler :))) Hani ramazan ayındayız ya, haber vereyim dedim. Belki sonra okumak istersiniz.
Geri kalanlara iyi okumalar!
&&&&
Bazı rüyalar size çok uzunmuş gibi gelir.
Sanki aylar, hatta yıllar boyunca sürmüş gibi hissedersiniz ama aslında sadece bir kaç saniyeden ibarettir ve uyanmak üzereyken yavaş yavaş tutarsızlıkları fark edersiniz. Büyü yavaş yavaş bozulur.
Jimin, doğup büyüdüğü evin salonunda, kapının girişinde durmuş içerideki kalabalığı izliyordu.
İşte o anda bazı tutarsızlıklar kafasına dank etti;
1)Bütün arkadaşları Busan'da, onun evindelerdi
1)Jeon Jungkook ile evlenmek üzereydi!
2)Bir kızları vardı
3)Ailesi BU DURUMU biliyordu
4)Ailesinden hiç kimse hala kalp krizi geçirmemişti?!
5)Babası televizyondaki beyzbol maçını izlemek yerine Yunhee ile ilgileniyordu
6)Annesi evde geleneksel bir düğün yapmaya karar vermiştiJimin gözlerini kıstı.
"Rüya mı görüyorum acaba?"
Tam o anda Yoongi odanın diğer köşesinden kendinden beklenmeyecek bir neşe ile gülünce Jimin dehşet içinde gözlerini açtı.
Siktir, kesin rüya görüyordu.
Kendi kendini cimcikleyerek uyanmaya çalıştı.
"Jimin?" dedi Chinsun kaşlarını çatarak. "Ne yapıyorsun?"
Jimin kaşlarını çattı. Acaba hiç uyanmasa ne olurdu? Hem, şu an rüyası gayet güzeldi.
Jimin, rüyasındaki teyzesine cevap vermek için ağzını açtığı anda dikkati odanın diğer köşesinde dağınık saçları ve yüzündeki gülümseme ile arkadaşları ile sohbet eden Jungkook'a kaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Like a Theater| Jikook
FanfictionTAMAMLANDI| "Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. Ölümleri olur zaferleri, öpüşürken yok olan ateşle barut gibi." -William Shakespeare/Romeo and Juliet