Oy ve yorum yapmayı unutmayın...
Yorum ve oy sakın unutmayım 🤭
Bölüm şarkısı Cem adrian- Keskin
Keyifli okumalar...38 GÜN
Neden insanlar kaçtıkları şeyin kurbanı olmak zorundaydı? Neden korktuklarımızla hayatımız boyunca sınanmak zorundaydık? Neden sürekli karanlık yerlere kapattığımız yaralı ruhlarımıza birileri ışık tutmak zorunda? Ben bunlara anlam veremediğim gibi birde iyilik adı altında kendilerince insanların yaralı yerlerini iyileştirmek zorundaymışlar gibi dahil olmalarını da anlamıyordum.
Başkalarının hayatına, geçmişine, yaralarına bu denli dahil olmayı adil bulmuyordum. Birinin karanlık dünyasına ışık tutup aydınlattığınızda onlara iyilik yapmıyorsunuz, sadece gizlediklerini yeniden gösteriyorsunuz. Oysa görmek isteyenlerde bilirdi düğmeye basıp ışıkları yakmayı ama yakmıyorsa demek ki karanlığın içinde bıraktıklarını görmek istemiyor.
O an sadece koyu bir çift gözün içine bakarken düşündüm insanlar mı daha acımasız, yoksa geçmiş mi? Şuan ikisi de benim için çok acımasızdı ama ben o acımasızlığın içinde daha da acımasız olmayı öğrendiğimde gülümsedim ve o yara bandını gördüğüm anda sızlayan bileğime inat yine gülümsedim. Çünkü karşımda duran adamın ne yapmaya çalıştığını anladım. Kendince beli ki o yara bandından kaçtığımı anlayıp benim zayıf yanımı bulduğunu sanıyordu ama bilmediği bir şey vardı ben bir yara bandına yenilseydim iki yaşında yenilirdim.
"Geçmiş olsun" Elinde tutuğu şarap şişesini alırken "Umarım ucuza kaçmamışsındır" dedim ve kapıyı biraz daha açıp içeriye de buyur ettiğimde oda tıpkı Kenan gibi ayakkabısını çıkartı ve içeriye girdi.
Ben elimde ki şarap şişesine baktığımda eski bir şiş olduğunu anlaşılıyordu ki Kaan dış kapıyı kapattı ve "1996" dediğinde gözlerim büyüdü.
Şaşkınlık ile ona baktığımda önce inanmadım ama yüzünden ciddi olduğunu anladığımda yine de "Şaka yapıyorsun" demeden edemedim çünkü bu kadar eski bir şarabı artık bulmak neredeyse imkansızdı. "Nasıl buldun?"
Yine göz kırptı ve "Meslek sırı" dediğinde gözlerimi devirmek istedim ama yapmadım. Tabi adamın öyle bir mesleği vardı ki şarapta onun içinde vardı. "Seviyorum eski şeyleri ve şarap konusunda da oldukça seçici olduğumda evin bir köşesi sadece bunlardan oluşuyor" dediğinde heyecanlanmadım desem yalan olurdu.
Şarap konusunda bende çok seçici olduğum kadar eski şeylere de aşıktım. "Bende eski şeyleri çok severim. Mesela eski müzikler, eski filimler" elimde tutuğum o değerli şarabı da kaldırarak "eski şarapları." Dedim. Bu konuda yalan söylememiştim çünkü gerçekten de seviyordum eski şeyleri ve bunu söylemek istemiştim. "Bir gün şarap koleksiyonunu da görmek isterim" Halen salona girmeden konuşmaya devam ediyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
41 GÜN (+18)
Mystery / ThrillerSaf ve güzelliği arkasında büyük bir sır saklayan Mihri aslında gizli bir ajandır. Yıllar sonra ülkesine geldiğinde ona bir görev verilir ama hiç bir görev bu kadar tutsak etmemişti onu. Hiç bir görev böyle can yakmamıştı. Yanan ve tehlikeli kalple...