Görevliler sonunda gelip bizim de kıyafetlerimizi verdiler ve bizde giyinmeye gittik. Herkez giyinince başlayacak olan açık alana gittik. Masal da oradaydı. Tabi orda olucak o da oynayacak sonuçta. İyice mala baĝladım, hep Baturay yüzünden.
Biz konuşurken hakem geldi ve kuralları anlattı.
"Vurulan silahını havaya kaldırıp çıkıyor. 10 dakika bekledikten sonra silahını doldurup tekrar oyuna girebilir. Yaralanan olursa oyun durur. İlk bayrağa ulaşan takım kazanır. Başlayabilirsiniz" dedi ve 5'den geriye doğru saydı. Herkez biryerlerin arkasına kaçtı.
"Mami!" Diye ona seslendim ve elimle gelmesini işaret ettim.
Güvenli bir yere gittiğimizden emin olunca;
"Bak şimdi bayrak şu tarafta, tepede. Oraya yavaş ve temkinli bir şekilde gidicez. Önümüze çıkanın işini biricez, ve bayrak bizde"
"Tamam kanka da Baturaylar aşağı gitti, her biri başka bir yerde. Geri sayımda korkudan herbiri bir yere kaçıştı" güldük ve etrafın temiz olduğundan emin olduğumuzda yukarı doğru temkinli bir şekilde gittik.
Mami kolumu tuttu ve fısıltıyla "dur" dedi. Başıyla bir yeri işaret etti. O yönde baktığımda Masal'ların takımından bir erkeği gördüm. Çok uzağımızda değildi. Nişan alsam vururdum açıkçası. Mami'ye söylemeden hemen nişan aldım ve hızlı bir şekilde çocuğu vurdum. Ağzını oynatarak birşeyler söyledi, minik sinirlenmişti sanırım
"Yürrrrüü! Anca aşağı gidersin sütünü iç de gel"
Mami'yi susturdum ve ikimizde domuz gibi sesler çıkartarak güldük. Kendimizi zar zor durdurduk.
20- 25 metre daha ilerledik. En son beklemek ve etrafa bakmak için geniş bir ağacın arkasında oturduk. Etrafa bakarken bir anda ağzım kapandı bir el tarafından, kurtulmak için çırpınırken;
"Şşşş sessiz ol lan! Benim Baturay! Götün başın ayrı oynuyor sanki biri seni boğmaya çalıştı Allah Allah!"
"Lan gerizekalı! Sessiz sessiz gelinir mi öyle!" Sesimiz fazla çıkmasın diye dişlerimin arasından bağırarak söyledim. Cidden sorunlu.
"Kanka napiyim seslenicektim de şimdi ben ses düzeyini falan ayarlayamam ayılık yaparım yakalanırız"
"Doğru kanka sen konuşma, gel şöyle de görünme lan"
"Yok ben Mami'yi almaya geldim"
"Baturay sapık mısın oğlum sen! Ben bildiğin kızlardan değilim bil bunu"
"Gay değilim, hem gay olsam da senin gibi bir tipsize bakacağımı sanmıyorum, bu grupta en yakışıklı benim, sonra da Enes. Yani gay olsam hiç şansınız yok"
"Tamam abi" dedi mami yalandan üzülerek
"Nereye götürüceksin oğlum sen Mami'yi"
"Aşağısı çok kalabalık, Enes Ogi ve ben halledemiyoruz, burası sakin sen git bayrağı al Mervan. Mami'yi kaçırıcam aşağı"
Böylece Mami ve Baturay aşağı gitti. Kaldın mı tek başına Mervan bey.
Boku yedik. Ben birşey beceremem ki oğlum!
En sonunda sakin olup, yavaş yavaş işime bakmaya başladım. Bayrak 5 - 6 metre ilerideydi. Neyse ki işim çok da zor değildi. Bu beni rahatlattı.
Etrafı kontrol edip bir deli cesareti ile koşmaya başladım yakınımdaki bayrağa. Bayrak dik ama çok kısa bir tümsekteydi. Tümseğin tepesini gördüm ve daha da hızlandım.
Bayrağı gördüm ve sırıtmaya başladım. Benim olacaktı.
"Sen nerden çıktın ya!" Diye isyan ettim sonunda. Masal da tam karşımda duruyordu. Evet o kız.
"Bayrağı ben alacaktım ama hadi sana kıyak yapıyorum, al bayrağı. Bu iyikiğimi de unutma" dedi Masal silahını omzuna dayarken. Çok havalı duruyor be!
"Cidden mi? Neden yapıyorsun bunu?"
"Sana çok önyargılı davrandığımı fark ettim diyelim"
"Allah razı olsun o zama ne diyeyim. Teşekkürler" sevinçle bayrağa uzandım.
Onu tutmama saniyeler kalmıştı ki karnımda bir hafif bir acı ve silah patlama sesi duydum.
Ciddi mi?Masal'a baktığımda silahını bana doğrultmuştu ve evet beni vurmuştu. Hain.
"Bayrağı sana kaptıracağımı mı sandın?" Dedi gülerek..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mervan Tepelioglu | Rüya
Literatura Feminina" Mervan Tepelioglu | abim? " hikayesinin devam kitabıdır. : - üşüyorum dedi ellerini birbirine sürtüp ısıtmaya çalışırken. Dayanamayıp elini ellerimin arasına aldım ve kendi cebime koydum. Gülümsedi. Gülümsedim..