Mervan Tepelioglu | Rüya

{ 3. BÖLÜM }

Odalarda yatarken Baturay alacaklı gibi kapıya vurmaya başladı. Baturay olduğunu biliyorum çünkü arada deli sikmiş gibi bağırıyordu. Bunu Mami yapmaz anlatabiliyormuyum?

He kemal'im yapmaz..

İç sesimi yok sayarak kapıya koştum. Hızlıca açıp sinirli gözlerle ona baktım.

"Ne deli sikmiş gibi bağırıyorsun lan?"

"Kanka Mami sıkıştı!"

Ne mami mi sıkıştı? Aklıma gelen kötü durumlar umarım olmamıştır.. iki dakika rahat duramıyorsunuz..

"Lan 2 dakika yalnız bırakmaya gelmiyor? Naptınız da sıkıştı çocuk? Nası sıkıştı lan? Nereye sıkıştı?"

Derin bir nefes alıp sakin kalmaya çalışarak konuştum;

"Baturay noluyor oğlum?"

"Kanka anlatamam! Eğer 2 dakika daha geç kalırsak çocuk karbonatlı hava solumaktan zombiye dönücek. Gelmen lazım çabuk" derken bir yandan da kolumu çekiştiriyordu. Sıla içeride tek olduğundan aceleyle çıkarken kapıyı kapatmayı ihmal etmedim.

Koşarak onların kaldığı, yan odaya geçtik. Baturay telaşla yarım açık kapıyı ittirip lavaboya koşturdu.bende peşinden gittim.

Karşımda gördüğüm manzara karşısında kendime hakim olamayıp kahkaha atmaya başladım, ama durum ciddiydi.

"Lan oğlum siz manyak mısınız?! Napıyorsunuz?! Niye Mami'nin kafası çamaşır makinesinin içinde lan?!"

Evet Mami'nin kafası çamaşır makinesinin içindeydi ve makine kafasını yemiş gibi görünüyordu..

Tatil normal geçsin diye o kadar dua ettim Allahım..

"Kanka valla ben yapmadım. İddia'ya girdik. Makine çok küçük falan diye konuşuyorduk. Bende senin kafan gibi dedim. Oda benim kafam küçük değil sığmaz oraya dedi. Bende bok sığar falan derken buda kanıtlamak için kafasını soktu.. çıkartmadık. Daha fazla çekersem kafası kopacaktı mecburen seni çağırdım"

"OĞLUM SİZ GERİZEKALIMISINIZ LAN?!" diye bağırdım kendime hakim olamayarak.

°<°>°<°>°>°<°>°<°>°<°>°<°

Yarım saat sonra zor da olsa Muhammet'in kafasını oradan çıkarmıştık. Suratı havasızlıktsn kıpkırmızı olmuştu.

bir günümüz de normal geçsin ulan..

Saat 5'e gelirken zamanım geldiğini düşünüp mayolarımızı giydik ve havuza gittik. Ben şezlong'da otururken Baturay ve Sıla havuzdaydı. Mami de telefonla konuşuyordu. Biraz sonra bende onlara katılıp havuza girdim.

Günün sonunda Baturay yine şerefsizlik yapmaya devam etti, Mami bir kez boğulma tehlikesi geçirdi ve Sıla güneş kremini yanlışlıkla telefonunun üzerine boşalttı.. neyse ki hemen temizleyebildik.

Saat akşam 9'da banyo yapıp toplanıp, yemek yemeğe gidiyoruk, ki yine Baturay'ın şerefsizlik yapacağı tutmuştu.

"Mami senin en son ne zaman sevgilin oldu?"

"Kanka tamam da ne alakası var şimdi yaa?"

Baturay kahkaha atıp oturmak için çektiği sandalyesine oturdu.

Oturmak için çektiğinden olabilirmi yavrum?

"Acıktım ya" dedim bende.

"Sen ne zaman doydun abicim?" Dedi Sıla

"Helal olsun be! Helal!" Diye herkezin ortasında alkış tuttu Mami.

"Otur gerizekalı! Linç edilicez şimdi şurda!"

Bir süre sonra şiparişeri verdik ve gelmesini bekledik. Baturay gelen garson kıza sulandı. Kız baya rahatsız oldu, yemin ediyorum biraz daha yavşasaydı dövüceklerdi bizi orda..

Bir kıza 'üçünüz bugün çok güzelsiniz' demek nedir ya?

Odalarımıza geçerken ben bir anda

"Baturay niye yavşadın kıza"

"Öyle mi sorulur o mal"

"Nası sorucam bakşa"

"Ne biliyim lan"

"Olum biz sap kaldık ha"

"Ekipçe sap kaldık yemin ediyorum"

"Ekipçe değil, artık ekip miyiz değil miyiz bilmiyorum ama Enes Batur'un sevgilisi var"

"Konuyu kapatsak, ekip muhabbeti garip olmaya başladı da.." diye konuyu kapattı Baturay. Haklıydı..

Odalarımıza gittik ve direk uyuduk. Acaba yarın hangi gereksiz şeyleri yaşayacağız.