(Bölüm 17)

22 0 0
                                    

Nefes den Devam:)
Çalan alarm ın sesiyle gözlerimi açtım. O anda odamın kapısı da hayvan gibi açıldı. Kafamı kaldırıp gelen kişiye baktığımda savaş olduğunu gördüm. "Ne giriyon lan hayvan gibi odama."diye bağırdım. Savaş bana senin öldürürüm bakışı atıp "Kalk lan yeter bu kadar yattigin okula 1 gün gitmeden tatil verdiniz kendinize daha ilk haftadan."diye kükredi. Korktum mu orası meçhul. "Ya ne okulu of çekilmez hiç uyuycam ben."dedim. Ama savaş tabi durur mu illa kaldıracak ya beni "Nefes son kez söylüyorum kalk benim asabimi bozma."dedi. Ow tamam bu kez korktum."Tamam ya kalkıyorum."dedim. "Çabuk hazırlan gel kahvaltı yapıyoruz."deyip yine aynı şekilde kapıyı çarparak çıkıp gitti. Öküz..."Götün yerse yüzüne de şöyle dış ses.""Sus lan!" Kalkıp banyoya gittim. Islerimi halledip dolabımın karşısına geçtim. Beyaz tişört siyah pantolon deri ceket ve siyah ayakkabı hazırım.

Siyah çantamı da alıp aşağıya indim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Siyah çantamı da alıp aşağıya indim. Kumsal,Mert,gizem,savaş ve burak oturmuş kahvaltı yapıyorlardı. Günaydın deyip bende yemeğe başladım. Savaş "Kalk mert şirkete geçelim."deyip bize daha doğrusu bana"Sizde direkt okula!"deyip bana baktı. Tamam anlamında başımı sallayinca aferin der gibi bakıp ayağa kalktı. Savaş hiçbirşey demeden kalkıp gitti. Mert herkese görüşürüz dedi kumsala gelince sinirli bir şekilde bakıp birşey demeden gitti. Onlardan sonra burak "Bende şirkete gidicem amcam çağırdı."deyip kalktı. Gizeme sarılıp bize de görüşürüz deyip gitti. Ben hemen kumsala dönüp "Mert le aranda ne var, sana niye öyle baktı."dedim. Gizemde "Aynen bende farkettim öldürecek sandım biran."dedi. Kumsal sinirle soluyup "Bakın şimdi sözümü kesmeden dinleyin.... Bugün bi numara aradı beni. Ben tam açacakken mert alıp açtı. Sonra konuşmaya başladı karşı taraftaki oğlan yanlış aramışım dedi mert de buna sövdü saydı sonrada telefonu kapattı. Bende ne yapıyorsun dedim. Ben nasıl öyle demişim diye bu seferde bana bir sürü laf söyledi. Sonra da buraya geldik zaten hala ona sinirli salak."dedi. Bu mu yani abartmış bildiğin gizemde beynimi okumuş gibi "Çok abartmış bu salak mert."dedi. "Tamam be hemen laf söylemeyin benim abime. Ayrıca çok lak lak etmeyin okula geç kalırsak savaş bizi ge-ber-tir o yüzden hadiyin."deyip kalktım arabamın anahtarını da alıp kapıyı açtım. Gizemgilde çantalarını alıp beni takip ettiler. Dışarı çıkar çıkmaz korumalar ceketlerini ilikleyip kafalarını eğdiler. Varya benden korkmaları öyle hoşuma gidiyor ki bana boyun egmeleri anlatılmaz yaşanır tarzı. "Sen iyice egoist oldun dış ses kime çektin."diyen iç sesime göz devirdim sen benim içimde olduğuna göre kime benzeyebilirim. Arabama bindim. Gizem öne kumsal arkaya bindi. Arabayı çalıştırıp bahçe kapısının açılmasını bekledim. Bahçeden çıkınca uzanıp radyodan şarkı açıp okula gidene kadar gülerek gittik. Okula gelince arabadan inip gözlüğümü taktım. Herkes bana bize bakıyordu tabi bakın güzele bakmak sevaptır. "Sen cidden psikopat egoist sin dış ses cidden.""Sus demedim mi ben sana sen benim iç sesim olduğun için sana çekmişimdir." Sınıfa doğru yürüdük içeri girince ecenin çoktan geldiğini gördük. Eceye günaydın dedikten sonra sırama oturdum. 5 dk geçmeden yine siyahlı oğlan geldi. Nasıl acayip bir oğlan ona baktığımı anlamış gibi kafasını kaldırıp bana baktı. Göz göze gelince gözümü kaçırmadım niye böyle sessiz "Sence savaşa benzemiyor mu dış ses."Evet benziyor da bu sanki daha değişik." Hoca sınıfa girince gözümü oglandan çekip hocaya baktım. "Niye oglan diyorsun dış ses.""Ismini bilmiyorum çünkü iç ses."iç sesimle konuşmamı hocanın tatlı sesi böldü. "Siz sınıfta yeni misiniz."dedi. Hadi ama hoca tamam sadece 1 gün okula gelmiş olabiliriz ama bizi tanımayan yok yani... "Evet hocam."dedi kumsal. Hoca yine tatlı bir şekilde gülümseyip "Kendinizi tanıtın lütfen."deyip yine güldü. Yalnız bu hocayı sevdim. Kumsal ayağa kalkıp "Ben kumsal kuzey."dedi. Kumsal oturunca gizem kalkıp "Ben gizem alpaslan."deyip oturdu. Ben hiç ayağa kalkmadan "Nefes Barut."dedim. Hoca birşey demeden gülüp "Bende Aslı müzik öğretmeniyim."deyip derse geçti. Bak bu huyunu sevmedim ne dersi ya insan biraz daha konuşur. Sonunda son teneffüse geçince gizemlere lavaboya gittiğimi söyleyip kalktım. Lavaboya girince 3 kızın pardon boya küpünün
makyaj yaptığını gördüm. Onlara igrenir gibi bakıp musluğu açtım. Kızların bana baktığını görünce musluğu kapatıp onlara döndüm. Ne var dercesine başımı salladım. Iğrenç bir şekilde gülümseyip bana baktılar. Kızıl olan kız bana bir adım yaklaşıp. "Bak kızım okula yeni geldin bizi tanımıyorsun ama tanımakta istemezsin o havanı indir yoksa ben indirmeyi bilirim."dedi. Beni tehdit mi etti bu kız lan..Bende kıza bir adım atıp "Bana bak kevaşe evet seni tanımıyorum ama tanımamı da gerektirecek biri değilsin. Ama eğer dersen ben seni illa tanıyacağım dersen o zaman sana çok güzel tanıtırım kendimi ama o zaman beni tehdit ettiğine pişman olursun çünkü senin ettiğin o tehdidin cezasını sadece sen degil bütün sülalen çeker. Ve şunu da bil ben tehdit etmem yaparım."deyip omzuna bana göre hafif ama kiza göre ağır bir şekilde vurdum. Sonrada hepsine tek tek bakıp lavabodan çıktım. Sınıfa girdim. Sırama oturunca sınıfa siyahlı oglanda girdi. Ona daha fazla bakmayıp gizemgile döndüm. Sonunda çıkış zili çalınca çantamı toplayıp gizemgili bekledim. Onlar da toplayınca dışarı çıktık. Okul binasından çıkıp park alanına doğru yürüdük. O anda önümüzde o siyahlı oglan durdu. Oğlana tek kasımı kaldırıp ne var dercesine baktı. "Ben kaan öztürk öztürk holdingin sahibiyim."dedi. "Eee bize ne bundan."dedi gizem. Gizeme bakıp "Seninle değil Nefes le konuşuyorum."deyip bana döndü. "Doruk abi benim seni okulda korumami istiyor bundan sonra okulda seni koruycam."dedi soğuk bir şekilde. Hadi ama eğer bu doğruysa ki bizim öztürk holdingle ortaklığımız var neyse konuya dönelim abimi öldürürüm resmen bakıcı tutmuş bana. Kaan cebinden telefonu çıkarıp birini aradı sonra "Alo doruk abi ben nefesin yanındayım şimdi...Evet...Nefese verim sen konuş nefesle...Tamam."deyip Bana baktı. "Al abin seni istiyor."deyip telefonu bana uzattı. Telefonu alip kulağıma götürdüm "Alo.""Alo nefes isim var çok uzatmıycam bundan sonra okulda kaan seni koruyacak itiraz istemiyorum kapatmam lazım."deyip telefonu kapattı. Telefona sok bir ifade ile bakmaya başladım. Hadi ama.... Gizem"Nefes ne dedi doruk abi doğru mu söylüyor bu."dedi. Kaan gizeme dönüp "Yalan söyleyip ne yapıcam size daha doğrusu sana yalan söyleyerek mi yaklasicam hadi ama senin gibilerle isim olmaz."dedi. Ve gizemi kudurttu. Gizem kaanin üstüne yürüyüp "Ne diyorsun lan sen asıl benim senin gibilerle isim olmaz salak."dedi. Kaan dişini sıkıp "Doğru konuş benimle."deyip gizeme bir adım atınca aralarına geçtim ama geçmez olsaydım gizem beni nasıl yittiyse dengemi kaybettim tam düşecekken kaan belimden tutup çekti çekmesiyle kaana yaklaştım gözleri aynı ateşin gozlerine benziyordu yakışıklı biriydi ama ateş kadar değil. O anda biri "NEFES!"diye bağırınca kendimi çektim kafamı çevirip bağıran kişiye bakınca ateş olduğunu gördüm of kesin yanlış anladı. Hızlı ve sinirli bir şekilde yanımıza yaklaştı. "Hızlı ve ofkeliden sonra hızlı ve sinirli güzel film olur dis ses.""Lan siktir git bu durumda bile ne düşünüyorsun." Ateşe doğru döndüm ama dönmez olaydim gozerinden tabiri caizse ateş çıkıyordu. "Ne oluyor lan burda."dedi. "Ateş şey şimdi..."demeye kalmadan ateş beni konuşturmadan "Neyi açıklıyacaksın lan sen bu ite niye sarıldığını mı."dedi. Iste bu benim için son damlaydı hem açıklamama izin vermiyor bide laf söylüyor. "Yeter kes! Hem dinlemiyorsun hemde kafanda kuruyorsun. Istedigini dusun umurumda değil."dedim sinirle. "Umurunda değil öyle mi."dedi sinirle sonra bilegimi tutup sıktı. "Beni sinir etme lan."diye bağırdı. Bilegimi çekmeye çalıştım ama olmadı o anda gizem. "Ateş dinle ilk başta bak şimdi şöyle oldu...."derken sözünü kesip "Sende kes anlatma ne istiyorsa o sansın."dedim. Sonra ateşe dönüp "Bırak."dedim. Birakmayinca "Ateş Bulut sana dediğimi yap ve o elini ben kırmadan çek. Emin ol acımam."dedim. Ateş beni takmayıp alayla gülünce elini cevirip dizide vurdum. Ateş önümde dizinin üstüne cökünce "Seni uyarmıştım."dedim. Kerem üstüme yürüyünce kaan önüme geçip "Hop... Orda dur."dedi. Kerem ateşe elini uzatıp kalkmasına yardım etti. Ateş kalkıp kaana bakıp "Siktir git şuradan sikerim yoksa seni."dedi. Kaan ufak ve samimiyetten uzak bi kahkaha atıp "Hadi ya nasıl göstersene."dedi. Ateş kaanin üstüne yürüyünce "Dur!"diye bağırdım. Niyetim asla kaani korumak degildi ama oztürkler hepsi ailece psikopattı ve eğer kaan ateşe kafayı takarsa bu konu çok uzardı. Ateş bana bakıp "Bu serefsizi mi koruyorsun lan bana."diye bağırdı. "Hayır sadece bu kavga daha fazla buyumesin."dedim sakin ve soğuk bir sesle. "Büyümesin öyle mi o zaman az önce niye bu oğlanın kollarındaydın onu açıkla."diye bağırdı. Bu muydu daha dün bana ne olursa olsun seni bırakmam sana aşığım diyen oglan bu mu ateşe bakıp acıyla gülümsedim. Sonra "Sağol ya bana aşk diye birşey olmadığını gösterdin tekrar! Bugün burda bana inanmadın ya beni dinlemedin ya aşkın yalan olduğunu birkez daha gösterdin Ateş Bulut."dedim. Sonra gizemgile dönüp "Yürüyün."dedim. Kaana dönüp "Sende uzatma boşver bunları değmez."dedim. "Haklısın değmez."deyip ateşgile soğuk bir gülüş attıktan sonra baş selami verip arabasına doğru yürüyüp bindi. Atesgile son kez bakıp "Değmez.!"dedim. Sonra da yürüyüp arabama bindim. Belki dedim belki durdurur ama yok durdurmadı. Yalan ask yok anasını satip yok...
Gizemle kumsalda arabaya binince arabayı çalıştırıp okulun bahçesinden çıktım. Kumsal "Nefes keşke o kadar ağır konuşmasaydın"deyince kumsala dikiz aynasında ters bir sekilde bakıp önüme döndüm. Gizem "Benim yüzümden oldu. Ben uzatmasaydim öyle olmayacaktı."dedi. "Senin bi suçun yok benim ki masaldı mutlu bi masal ama bitti her masal güzel bitmez."dedim. Sonra gizeme dönüp "Hem oğlum biz böyle 3 sap iyiyiz  ne öyle sevgili filan."deyip güldüm kumsal la gizemde güldü. Telefon çalınca bir umut belki ateş dir diye hemen arayana baktım ama mertti. Ne bekliyordum ki zaten. Telefonu açıp  " Efendim."dedim. "Nefes! Çabuk depoya gel. Depoyu basmışlar adamları öldürmüşler silahları almışlar."dedi. Arabayı ani bir frenle durdurup "Ne diyorsun lan sen ne demek depoyu basmışlar lan."diye bağırdım. "Kim basmış!.."diye de ekledim. Gizemle kumsal bana korkuyla bakıyordu. "Nefes depoyu basan...."

Ateş den Devam:)
Ne yaptım lan ben ne yaptım nefes gittikten sonra ece bana bağırıp çağırmış sonra da herşeyi anlatmıştı. Ben mi itten pişman olmuştum. Napicam lan napcam. Kerem yanıma gelip "Abi iyi misin.?"diye sordu. Kereme sen ciddi misin bakışı atıp "Bok gibiyim lan bok!"diye bağırdım. Nefes bundan sonra hayatta yüzüme bakmazdi ne demişti bana aşkın olmadığını bir kez daha gosterdin. Bana inanmıştı guvenmisti ama ben ona guvenmedim dinlemedim bile. O anda telefonum çaldı arayana bakınca savaş olduğunu gördüm. Bir sen eksiktin. Telefonu açıp "Ne var lan."diye bağırdım. "O sesini kes sinirimi bozma. Neyse ben başka birşey için aradım senin düşmanın bizi senin yanında gördüğü için depomuzu yani barutlar la bizim olan depoyu basmış adamları öldürmüş silahları da almış çabuk buraya gel."dedi oha ne çok konuştu lan "Kim lan benim düşmanım."dedim. "....."dediği an kan beynime sıçradı lan lan bu sefer seni sikmeyen ateş ne olsun lan....

Geç yazdığım için kusura bakmayın.
Sizce depoyu basan kim?
Ateş ve Nefes tekrar birlikte olacak mı?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 06, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Nefesim OlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin