Beyaz ve eğimli tavanda duran ince uzun lambanın çevresi bir çeşit kafes ile örtülmüş, hasar almaması için muhafaza edilmişti. Kemal paşa denizaltının pürüzsüz Beyaz tavanına baktı ve sırtını en az tavan kadar Beyaz olan, ahşap bacaklı koltuğa yasladı. O sırada yan tarafında yeni yeni kendine gelen Bekir e dönerek,Bir denizaltı için fazla lüks değilmi burası?
Bekir paşanın gözlerine boş boş baktı ve içindeki şaşkınlık ifadesini yüzüne olabildiğince yansıtmaya çalıştı.
Hadi kalk ulan artık, üç saattir başında bakliyorum.
Bekir toplanıp doğruldu ve kısık bir sesle Paşam Ömer geri dönemedi diye sızlandı.
Biliyorum, yanında gelen subay anlattı.
Peki diğerleri nasıl? Otelde kimse varmıydı? Siz nasıl tam vaktinde yetiştiniz? Hiç birşey anlamadım paşam.
Siz gece otele gelmeyince Atilla beni aradı, bizde zaten hazırdık, hareket etme kararı aldık. Otele gelen adamı fark edip inceletmen iyi olmuş aferim.
Paşam soruma cevap vermediniz, herkes çıktı mı otelden, herkes iyi mi?
Bir tek sen iyi değilsin aslanım, bu kadar üzülme. Ömer cennete bizden önce gitti o kadar, yerinde olsam bu kadar üzmezdim kendimi. Hem ömerin bir sözü vardı, neydi o? Ölüm ancak?
Yeni bir hayata geçiştir.
Evet, Ölüm ancak başka bir hayata geçiştir. Bir gün hepimiz o hayata geçeceğiz zaten. Şimdi toparlan, çok işimiz var. Omzundan yara almışsın, kurşun sıyırıp geçmiş, uzun menzilli tüfek hem de, hiç fark etmedin mi, sarman gerekirdi.
Acısa sarardım paşam, fark etmemişim. Peki siz otelde bomba olduğunu nasıl anladınız? Nasıl orayı boşalttınız?
Sayende anladık evlat. Sen Atilla ile Osman ı o adamın peşine takmasan çoktan havaya uçmuştuk. Atilla, Amon denen herifin arabasına dinleme cihazı koymuş, yolda giderken dinleyip, kendisinden duymuşlar.
Paşam keşke bombaları imha etseydiniz, otel boşuna mı yerle bir oldu şimdi?
Boşuna değil evlat. Şimdi hepsi bizi öldü sanıyor, ama biz gece olunca tepelerine çökeceğiz. Şu an denizaltındayız ve bu deniz altı Nadine in adasının bir kilometre uzağında. Hemen yanımızda bunun gibi bir denizaltı gemisi bekliyor ve tüm ekip içinde.
Bekir hayretle etrafını süzdü ve ellerindeki yaranın içine kuruyan pıhtılaşmış kanlara baktı. Bir süre ortalığı saran sessizlikten sonra metal zeminde ritmik bir ayak sesi duyulmaya başladı. Gittikçe hızlanan ayak sesi her an daha yaklaşıyordu. Kalın demir kapı açıldı ve içeri giren Atilla, Bekir e bir bakış attıktan sonra Paşaya yönelerek hızla konuşmaya başladı.
Paşam şimdi konuşurlarken duydum. Amon dün sabaha karşı subaylarımızı alıp Mısır a doğru yola çıkmış.
Kemal paşa sırtını Bekir ve Atilla ya döndü ve kararlı bir tonla sesini yükseltti.
Değil Mısır a, cehenneme dahi kaçsa o herifi bulup canına okuyacağım.
Atilla tamda Bekir e bir şey söyleyecekken paşa döndü ve Bekir e bakarak emir verdi.
Yanına istediğin adamları al, Mısır a gidiyorsun. Ben de burada kalıp hepsine Türk askerinin gücünü göstereceğim!
Yaklaşık 40 dakika sonra denizaltı kıyıya varmış Bekir yanına Yavuz ve Atillayı alarak Marcus u aramaya başlamıştı. Pazardaki manavda bir süre beklediler ancak gelip giden yoktu. Sol kolunda inceden bir sızı hissediyor ama pek kafaya takmıyordu. Ellerinin için defalarca düştüğü için yaralar ile doluydu. Otelin yıkılmış enkazına geldiler, Bekir otele baktı, derin bir iç çekti.
Birinde yine erken çıktık, arama için. Ömer yanımdaydı, biz dışarıdayken aniden yağmur bastırdı. Sırılsıklam ıslanmmıştık, geri dönerken. Akşam üzeri otelden kızartma ve yemek kokuları geliyordu. O gün burada kafamı kaldırıp otele bakmıştım. Ömer '' Bu sokağın adı 'Kızartma Kokulu sokak' olsun'' demişti Tam buradan bakmıştım otele, Dar avlusu ve yüksek duvaların içindeki beyaz bina, ağır demir kapı, beyaz salıncak. şimdi yerle bir oldu. Ve ben..
Yutkundu ve biraz duraklayıp sözüne devam etti.
ve ben, O binaya bakınca kendimi görüyorum sanki, yıkılmış ve paramparça.
Ne Atilla ne de Yavuz diyecek bir şey bulabildi. Öylece sustular. Bekir yanına sadece Atilla yı almak istedi ancak Yavuz Onlar benim emrimdeydi, onları bırakamam. Diye ısrar edince götürmeye karar verdi. Birkaç saat sonra özel uçakla Mısıra gideceklerdi ancak gitmeden önce Bekir in mezarını yapması ve Marcus a teşekkür etmesi gerekiyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lagos (Tamamlandı)
ActionNijerya' da 10 Türk subayı kaçırılıyor ve fidye isteniyor. Siz olsanız ne yapardınız? onlara fidye mi gönderirdiniz yoksa dünyanın en tehlikeli askeri birliğini mi? 'Lagos aksiyon türüne yeni bir soluk katmak için geliyor.