Müziğin ritmi artarken ikili yalnızca birbirleri ile bakışmıştı. Jisung yüzündeki gülüşü bozmadan kapıda bekleyen okul başkanına ilerlemiş ve onu kolundan tuttuğu gibi içeri çekip kapıyı kapatmıştı.
"Ay Ong Beyciğim, ne tatlı süprizler bunlar?" Jisung Seungwoo'yu puflardan birinin üzerine oturtmuş ve odadaki içecek otomatına ilerlemişti.
"Hyung burada ne yapıyorsun?" Seungwoo'nun şaşkınlığı giderek artarken içecek otomatına para atıp kendileri için kola alan Jisung'u izledi.
"Burada olmam kadar doğal bir şey yok ki, burası benim klübüm." Jisung elindeki kolalardan birini Seungwoo'ya uzatırken konuştu.
Bedenini Seungwoo'nun karşısındaki yumuşak ve kırmızı pufa atmış kolasından yudumlamaya başlamıştı. Aynı şekilde Seungwoo'da kolasından bir yudum almıştı.
"Okulda böyle bir klüp açmana nasıl izin verebildiler hyung? Ya da bu sorumu sonraya bırak. Tüm bu şeyleri nasıl içeriye sokabildin?" Seungwoo hala hayret içinde odayı incelemeye devam ediyordu.
"Yıllarımı verdim ben bu odaya, tabii bir anda olmadı tüm bunlar. Yavaş yavaş. Bir anda olsaydı çok dikkat çekerdi zaten." Jisung arkasına yaslanmış dayayıp döşediği odayı süzerken gülümsüyordu.
"Müdürün haberi var mı buradan?" Seungwoo'nun sorusuyla küçük bir kahkaha attı Jisung.
"Sence haberi yokmuş gibi mi duruyor? Klübümü kapatmak için elinden geleni yapıyor ve bunu yakında başaracak." Jisung'un alaycı tavrı Seungwoo'nun kaşlarının çatılmasına sebep olmuştu.
"Nasıl yani?" Jisung'un yüzü düşmüş ve mutsuz bir şekilde bakışlarını okul başkanına çevirmişti.
"Yeni bir üye bulamazsam klübüm kapanacak ve ben klübümün kapanmasını istemiyorum." Jisung'un mutsuz yüzü bir anda aydınlanmış ve yerdeki bakışları tekrar Seungwoo'nun yüzüne tırmanmıştı.
"Ne? Neden öyle bakıyorsun hyung?" Seungwoo kendisine tuhaf bir şekilde gülümseyerek bakan Jisung'a korku dolu bakışlar atmaya başladı.
Jisung bir anda gülmeye başlamış ve karşısında oturan okul başkanının üzerine atlamış, onu ağırlığı altında ezmişti.
"Yeni klübüne hoşgeldin Seungwoo!"
~°~°~°~°~°~
"Boş mu?" Kısa boylu olan bütün çekingenliği ile sormuştu karşısında test çözen çocuğa."Sana dolu gibi mi görünüyor?" Kafasını kaldırmadan tersledi kısa olanı. Onun bu tavrı moralini bozsa da pek renk vermedi.
"Oturabilir miyim?" Kısa olan tekrar konuştuğunda ise diğeri elindeki kalemini sertçe test kitabının üzerine bıraktı.
"Yapacağın her haraket için birilerinin onayına ihtiyaç mı duyarsın sen?" Siyah perçemleri az da olsa görüşünü engellerken kasılmış çenesi ve öfkeli küçük yüzüyle diğerini terslemeye devam etti.
Kısa olan duyduğu lafları hazmetmeye çalışmıştı ama boşunaydı. Sözleri cidden canını yakmıştı ve bu sözlerin altında kalmaya hiç niyeti yoktu.
"Keşke bana karşı olan bu tavrını geçen gece ki zorbalara da alabilseydin." Daehwi insanların zayıflıklarını kullanmazdı, kuyruğuna basılmadığı müddetçe.
Jinyoung hala bir gözü sargıda olmasına rağmen, bakışıyla Daehwi'nin içini titretmişti.
Son derece sakin bir şekilde ayağa kalkmış ve az da olsa boy farklarını ele alarak ona yukarıdan bakaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Cry Over Me [Askıda]
FanfictionSana ait olmak iyi hissettiriyordu. Korunmak gibiydi. Her şeyden. Herkesten. (5 Ağustos 2017 - ?) Hayran Kurguda rekor #121 PanWink #1 OngNiel #1 JinHwi #1 MinHwan #1 2Sung #1