Dance On The Stage ۩ JiKook

۩ -6- ۩

6. Bölüm- Gürültü

Arkadaşlar medya petunyadies best friendimin Tımblr hesabında paylaştığı editlerdir. Teşekkürler.

Tumblr cr./ bangtansmeyus

Keyifle okuyun.

XXXXXX

Yavaşça tüm gece boyunca gözünün önünde duran hapları elinin tersi ile itekledim ve ayağa kalktım. Son günlerde kafamın içinde beni hap içmeye muhtaç etmiş bir gürültü vardı ve uyuyamıyordum

Ben hariç herkes konuşuyordu. Milyon tane ayrı ses, milyon tane ayrı vızıltı beynimin içinde yankılandıkça daha fazla delirdiğimi hissediyordum. Bu his öylesine farklı bir şeydi ki, o garip sesler kulaklarımda uğuldadıkça gözlerimi oyma isteği oluşuyordu. Kafamı kopartmak ve tüm bu acıya son verme arzusu ile yanıp tutuşuyordum.

Seoul'e döneli neredeyse bir hafta olmuştu. Ve ben neredeyse bir haftadır her gece bu durumdaydım. Önceden beni bu denli delirtecek şiddetli gürültü yoktu. Önceden bir defa bile doktorun verdiği ilaçlara el uzatma dürtüsü oluşmamıştı içimde.

Derin bir nefes aldım ve saçlarımı karıştırarak ayaklandım. Şafak vaktinin o güzel mavi ve kızılımsı tonu sarmıştı tüm her yeri. Camı açtım ve havanın sertçe bedenimi vurmasına izin verdim. Çok güzeldi. Tüm bu acının arasında ufacık tattığım bu his çok lezzetli gelmişti.

Gözlerimi kapattım sımsıkı. Tilkilerimin bu denli şiddetli gürültüsü ile beraber tekrardan O'nun görüntüsü gözlerimin önünde belirmişti. Ne zaman gözlerimi kapatsam hep bu oluyordu ve kafamın içindeki gürültü iki katına çıkıyordu.

Tilkilerimin O'nu sevmediğini söylemiştim.

Ve kalbim, O'nun her gözlerimin önünde belirişinde bu tanınmış acı hissinden çok farklı bir sancı ile kıvranıyordu. Karşıma çıktığı ilk anda olduğu gibiydi hep. Kahverengi saçlarından sular damlarken iri gözleri daha da berelterek, o güzel tavşan dişleri ile ve muazzam gülümsemesi ile tilkilerimi daha da şiddetlendiriyordu. Bir haftadır olan bu durum gerçek anlamda benliğimi deli ediyordu.

Gözlerimi sımsıkı yumarak kafamı daha da kuvvetle iki yana salladım sanki tilkilerimden ve O'ndan kurtulabilecekmiş gibi. Evet geçmiyordu hiçbir zaman. Sadece, alışkanlık olmuştu işte.

Camı kapattım. Uyumak istiyordum artık. Uyumayı denemeliydim. Yatağa ilerledim ve pikeyi sertçe çekerek yatağa girdim. Pikenin üzerinde duran hapların her biri farklı birinin farklı bir yana dağılması öfkelenmeme sebep olmuştu. Hay sikeyim diye mırıldanırken tekrar ayaklandım ve hapları güzel bir yere kaldırdım.

Gereksiz bir öfke duygusunun benliğimi ele geçireceğini hissediyordum.

Uyumam gerekiyordu.

Uyumalıydım.

XXX

"Minin Oppaaaaa"

Minik kız, Jimin'in odasına daldığında patır patır büyükçe olan yatağa koştu ve henüz büyük bir güçlükle tırmanarak Jimin'in üzerine atladı.

"Şabah oldu Mimin Oppa. Neden hala uyuyoysun? Kalk Hadii"

Zar zor daldığım huzursuz uykumdan uyandığımda, çok deli bir öfke bedenimi ele geçirmişti. Uyku mahmurluğu ile hiçbir şeyi zaten anlamlandıramazken ne yaptığımı bilmeden doğruldum hızla. Bunu yapmam sırtıma oturmuş olan Minhee'nin sertçe yatağıma düşmesine sebep olmuştu. Gözüm kararmıştı o an.