Yüreğimin mahsenine gizlediğim aşkla şiirler yazdım ölü kelebeklerin beyaz kanatlarına
Sitemin engin doruklarında at koşturdum satirlar boyu, nefes nefeseydi ruh safran mürekkepi gibiydi hissiyatim hoş kokulu ve koyu
hasbihal edecek dermanım kalmadı kalbimin mahsun haliyle, iki edebiyati bozuk cümle karaladim bir kalemin laciverti ile;
Bekliyorum seni bir meçhule vurgun olmak nasılsa düşler can bulup yokluğuna sarilsa
Yokluğunda vücut bulan özleminin simasi silik kokusu gayib tanıyor,anlıyor, özlüyorum seni.
Postayla göndermeyeceğim yaralı kelimelerimin kan revan içinde sargılı hislerini, almiyor anlamıyor zalim postacılar beni, bir gaibe safran kokulu özlemimi
Upuzun bir gecenin isiydi beyaz kanatlara kara çalışım, lakin ne yaptımsa olmadı ucmadi beyaz kelebeğin kağıttan kanatları. Bu kaçıncı hüsran bu kaçıncı çaresiz kalışım.
Hangi aşığın haline gülmüşte başıma nasibimle imtihan edilmek düşmüş benim.
Meğerse iki olmazın bir oluşu olamazmisiz biz , otelerden yazılmış nasib denilen iz!.
Zaten sonbahari seven bir adamla kışı seven kızın kavustugu görülmüş şey değil.
Ve sen belkide son durakta gelecek son nefeste azrail gülüşüyle can vereceksin gitmeye dünden meyilli ruhuma..
mektubumu sana en cokta sana gül kokulu selamla bitiriyorum. Öpemem ne büyüklerinin ellerinden ne de küçüklerin gözlerinden bunu isteyemem senden.
Bana güvercinle haber uçurma gayri sevseydi kalbin uçar gelirdi nasılsa heba etme güvercini yollarda kavuşmak bir son bahara kaldı.
Sende ciğeri kebap edip yakacak yürekte yokmuş madem dumanla bile haber edemezsin sen şimdi.
Güzel sesli kadinin dediği gibi;
Beni unutma beni unutma bilirsin unutulmak dokunur ya her insana sende beni unutma
çünkü ben hep kışın ayazinda içime soba yakan odun cızırtılı sıcak gülüşünü unutmayacağım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖYLE İŞTE
PoesíaBir kerbela çığlığla sesleniyorum yesribin ölüm sessizliğindeki ruhuna ; Ben ki yetim ve yitik bir umut kervanına bel baglamis, varlığını susuzluktan serap görmüş gözlerime ab-ı hayat bilmişim.. Değer mıydı ? kalbimi kırık ,hanemi yıkık koymaya! Ey...