DOĞUM GÜNÜ-MADALYON

6.8K 439 16
                                    

---Dean---

Anlatmaya başladığımda söylediğim gibi. Bu benim geçmişimdi. Size Şimdi anlatacaklarımdan önce geçmişimi yani kurt adam oluşumu , annemin ölüşünü , annemin sürüsüne alfa oluşumu… Bunların hepsi üç yıl önce gerçekleşmişti. O zamanlar on dört yaşında , daha çok yeni bir kurt adam olmama karşın şimdi on yedi yaşımdayım ve Rick’in verdiği eğitimle çok daha güçlü bir kurt adamım.

Rick bana eğitim verirken bir yandan da hepimize  , özellikle de Alex ve Will’e de eğitim veriyordu. Verdiği bu eğitimle birlikte hepimiz hızlı koşmamızı , duymamızı , dönüşümlerimizi kontrol altında tutmayı öğrenmiştik.

Yeni alfa olmamdan sonra Rick’in başka şehirdeki evine taşındık.Her şeyi geride bırakmak bana da iyi gelecekti . Bu yüzden arkadaşlarımı , okulumu her şeyi geride bırakmıştım ve gelirken evimi yakmıştım. Evet ciddi ciddi yakmıştım.

---Alexandra---

Yeni hayatımıza başladıktan sonra kurt yeteneklerimizi geliştirmemizin yanında Rick ile aynı evde yaşayan Rachel ile birlikte büyü yapmayı da öğreniyorduk. O da benim gibi bir cadıydı. Doğanın gücünü kullanmayı , büyük büyüleri yaparken kelimeleri nasıl doğru söylemem gerektiğini mükemmel bir biçimde öğrenmiştim. Yani kurt özelliklerimin yanında cadı özelliklerimi de geliştiriyordum ki bu da benim ile savaşacak düşman arasında büyük bir fark yaratıyordu.

Dean ile birlikte buraya taşındıktan sonra neredeyse hiç güldüğünü görmedim. Düşündüğü tek şey Dodds’dan annesinin intikamını almaktı. Hayattaki tek amacı bu olmuştu. Halbuki okula da gidiyorduk. Eski okulumuzda basket takımının kaptanı olmasına rağmen bu okulda okul takımına girmek için çaba bile sarf etmemişti. Dersleri dinlememesi ayrı bir konuydu. Yani annesinin intikamını almadan mutlu olabileceğe benzemiyordu.

---Dean---

Bütün gün kurt antrenmanı adı verdiğimiz çalışmanın verdiği yorgunlukla kendimi yatağa attım.Her gece rüyamda annemi görme umuduyla dua edip yatardım. İlk kez duamın şimdi tutacağını nerden bilebilirdim ki ?

Annem bir melek gibi , bembeyaz kıyafetlerle , havada dalgalanan saçlarıyla karşımda dikiliyordu. Ona doğru koşup sımsıkı sarıldım. Evet o bir hayalet olabilirdi ama sonuçta bu bir rüya. Bir süre öyle kalıktan sonra Annemin sesiyle ayrıldık:

“ Dean sana söylemem gereken önemli şeyler var. Ben öldükten sonra kendini çok üzdün. Bu kadar üzmene gerek yok oğlum. Ben ölmüş olsam bile etrafında sevdiğin bir sürü kişi var. Lütfen kendini bu kadar üzme canım benim .Mesela yarın ki doğum gününü çok güzel bir şekilde , arkadaşlarınla kutla. “ bunları söyledikten sonra bana bir kere daha sarıldı ve gitti.

Uyandığımda annemin sözleri hala kulağımda çınlıyordu.Bu gün doğum günüm olduğunu unutmuştum bile. Gerçi hatırlamam bile bir şey değiştirmedi. Annemi n intikamını alana kadar rahatlamayacaktım.

---Alexandra---

Dean sabah kalktığında aklına takılan bir şey varmış gibi düşünceliydi. Aklını , alacağı intikamdan başka bir leye takmayalı uzun zaman olmuş olmalı diye düşündüm. Ama aklına takılan şeyi merak ettim. Dean alfa olduğu için akıl okuma yeteneğine sahipti ama biz betalar yapamıyorduk. Tabii ki benim gibi bir cadı değilseniz. Akıl okuma büyüsüne çok ihtiyacım olmadığı için şu ana kadar sadece öğrenme amaçlı yapmıştım. Şimdi Dean’in aklını okumam gerekiyordu. Ona odaklandım ve aklından ne geçtiğini anlamaya çalıştım.

Büyü bittiğinde anladığım kadarıyla rüyasında annesini görmüştü ve annesi kendisini bu kadar üzmemesini söylemişti. Ayrıca bu günkü doğum günü partisini bizimle birlikte çok güzel bir şekilde kutlamasını istemişti. Tabii ki Dean’in bu gün doğum günü olduğunu biliyordum ama annesinin ölümünden sonraki doğum gününü kutlamaya kalktığımızda pastayı çöpe fırlatıp odasına çıkmıştı. Kapıyı sertçe kapatayım derken kırmıştı ki o ayrı bir mesela. Sonra ben o kapıyı büyü ile tamir etmiştim. Her neyse bu sefer o doğum günün kutlayacaktık ve herkes çok eğlenecekti o kadar !!

Ben bütün organizasyonu yaptım. Dean’i dışarıda Rick biraz oyalayacaktı. Biz geri kalanımız evi süsleyip pastayı falan alacaktık. Gerçekten güzel çikolatalı pasta almıştık. Herkesin hediyesi hazırdı. Benim hediyem çok özeldi. Dean’in seveceğine emindim.

Akşam olduğunda , her şey hazırken Rick’e Dean’i eve getirebileceğine dair bir mesaj attım. Biz her şey için hazır bekliyorduk. Dean’in eve geldiğini hepimiz süper (!) kulaklarımızla duyabiliyorduk. Kapı açıldı ve içeri ilk önce Dean girdi. Hepimiz aynı anda “Sürpriz!” diye bağırdık. Normal birinin gülerek yanımıza gelip bize sarılması gerekirdi. Ama Dean hiçbir zaman normal birisi olmamıştı. Orada dikildi ve bize anlamayan gözlerle baktı. Sonra konuşmaya başladı:

“ Siz Ciddi misiniz? Annem öldükten sonra benim böyle bir şey isteyeceğimi mi düşündünüz?”Burda söze ben girdim:

“Dean annen öleli tam üç yıl oldu ve senin de eğlenmeye hakkın …” Burda bağırarak sözümü kesti:

“Yeter!! Doğum günümle ilgili bir kelime daha duymak istemiyorum !!” dedi ve ağladığını belli etmemeye çalışarak yukarıdaki odasına çıktı. Herkesin hevesi kursağında kalmıştı. Bunu fark ettiğimde hemen yukarı çıktım .O sırada Dean kapıyı içeriden kilitliyordu. Ciddi ciddi sekiz tane kurt adamın olduğu bir yerde kapı kilitlemek mi ? Evet çok mantıklı ! Ama ben yinede kapıyı kırmak yerine daha  nazik bir seçeneği kullanıp büyü ile kilidi açtım ve kapıdan içeri girdim.

Dean yatağında pencereden dışarı bakıyor ve ağlıyordu. Yanına gittim ve oturdum. Başını omzuma yasladım ve ben de başımı onun başının üstüne. Sonra konuşmaya başladım:

“Dean sözümü hiç kesmeden beni dinlemeni istiyorum. Bu sabah çok düşünceli görünüyordun ve bu yüzden düşüncelerini okudum. Gördüğün rüyadan ve annenin senden ne istediğinden haberim var ve annene bu konuda katılıyorum. Dean ben eski seni özlüyorum. Sürekli şaka yapan seni , her zaman yüzünde kocaman bir sırıtış olan seni özledim Dean !!” Bu sözlerimin ardından ben de göz yaşlarıma hakim olamadım. Ama yine de konuşmaya devam ettim:

“ Dean böyle yaparak kendini bitirirsin. Hem gülerek hem eğlenerek de çalışabiliriz. Hem izin ver de alfası olduğun sürün , yani senin betaların , sadece senin askerlerin değil de senin aynı zaman da arkadaşın olsunlar. Dean lütfen benimle aşağı gel ve bu güzel günü kutlayalım.” Son söylediğimden sonra ona elimi uzattım. Biraz bekledim ve umut ettiği şey oldu elini bana uzattı ve elimi tuttu. Beraber aşağı indik. Herkesin oturduğunu fark ettiğimde “ hey millet  , parti bu kadar çabuk mu bitti ha ?” diye seslendim. Herkes bana döndü ve aynı zamanda Dean’i gördüler. Herkesin yüzünde bir sırıtma meydana geldi. Clarisse’in bile.  Büyüyle bir şarkı başlattım ve pastanın etrafına gittik. Dean mumları üflerken ve pastayı keserken bir sürü fotoğraf çekildik. Dean artık gülüyordu.. Yani gerçekten gülüyordu. Dean’i eski halinde görmek beni çok ama çok mutlu etmişti. Her şeyden sonra hediyelerimizi verirken kimse hediye vermemezlik yapmadı. Clarrisse’in hediyeyi verirkenki “ Hediye almakta pek usta sayılmam. Bununla idare et artık “ demesine herkes çok güldü.

Herkes hediyesini verdikten sonra sıra bana gelmişti. Ben en sonra saklamıştım hediyeyi. Dean yavaşça paketi açtı. İçindeki kurt madalyonunu çıkardı. Önünde ulayan bir kurt vardı . Dean çok beğenmişti.  Ama daha asıl sürprizi fark etmemişti.

“Dean , takmadan önce açmak istersin herhalde “ dedim. Şaşırarak baktı. Sonra açma yerini gösterdim. Açtı ve içinde sol tarafta annesinin , sağ tarafta kendisinin fotoğrafı olduğunu gördü. Bir süre ona baka kaldı. En son gözünden yaş akarak bana sarıldı ve “ Çok teşekkürler Alex” dedi. Ve orda olan kimse göz yaşlarını tutamadı…

DOĞUŞTAN ALFAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin