9.Bölüm

19 1 0
                                    


Ben içimdeki duygularla boğuşurken Aslının annesi tarafından ittirilerek kendime geldim arkama döndüğümde babam bana bakıyordu Aslı ve annesi kavgaya tutuşmuştu içeri girip bir yere bacaklarımı kendime doğru çekip kollarımla sarıp  sindim olan biteni anlamaya çalışıyordum ama sanki beynim algılamıyordu neydi şimdi bu bunca sene boyunca kendimle boşuna mı savaş vermiştim madem gelebiliyordu niye beni merak etmemişti , niye hiç yanıma gelmemişti ben bunları düşünürken ,  hissederken o sanki bir şekilde beni anladı ve yanıma geldi . Benimle aynı hizada olmak için önüme çöktü ve bacaklarıma  sarılı olan ellerimi  alıp öptü sanki ellerim ateşle buluşmuş gibi hissettim o an hemen ellerimi çektim gözlerimin içine bakan gözleri bir anda yere düştü ...

"Benden nefret ediyorsun değil mi haklısın bende kendimden nefret ediyorum sana asla kızamam " dedi . Ve o an bizi terk ederken " Ben yokum artık " dediği geldi aklıma oradaki ses tonunu senelerce kafama kazımıştım şimdi o ses tonunu tekrar duymak kafamı buz gibi bir suya daldırıp çekmek gibi bir şeydi vücudumun her bir zerresinde hissetim bunu hafiften gözlerim dolu ama kafam dik bir şekilde "Emin olabilirsin senden nefret dahi etmiyorum çünkü nefret , kin de bir duygu ve ben  sana karşı bir duygu hissetmemeyi  çocukluğumda öğrendim" dedim en sakin ama bir o kadar da iğneleyici ses tonumla sonra kendime gelip ayağa kalktım çünkü yastıklar fırlatılıp vazolar kırılmıştı Aslı ve annesinin kavgası büyümüştü .Bağırıp "Ve siz hanımefendi evet annesi olabilirsiniz kabul ama bende ablasıyım ve Aslı 18 yaşında bir birey isterse bende kalabilir " dedim aslıya dönüp "Güzelim sen bende kalmak istiyor musun ? diye sordum

Aslı da "Evet kalmak istiyorum " diye cevap verdi tam annesi bir şey söyleyecekti " Duymadınız sanırım kızınız burada kalıyor eve ne zaman  dönmek isterse döner onu zorla tutmuyorum burada " dedim babam araya girdi " Zerya haklı yabancı da kalmıyor ablası o aslının bırak biraz kafa dinlesin vakit geçirsinler ikisi içinde kolay zamanlar değil alışsınlar birbirlerine " Aslının annesi "peki öyle olsun " dedi kaşlarını çattı Aslı onları geçirdi kapı kapandığında neler yaşadığımı düşündüm vazolar yastıklar her yerde dağınık olan odada gözlerim doldu Aslı geldi içeri "Özür dilerim cidden " dedi yutkunup " Özür dilenecek bir durum yok küçük takma kafaya " deyip tuvalete gittim ağlamaya ihtiyacım vardı ama bunu Aslının yanında yapamazdım kız zaten üzülmüştü daha fazla üzemezdim bu yüzden suyu sona kadar açıp çömeldim ve hıçkıra hıçkıra ağladım senelerden beri oluşan o kalbimdeki siyah kitle ağladıkça  katran olup içime akıyordu sanki....

Hıçkırıklarımı kapı zili sebebiyle silip kapıya baktım karşımda Miraç'ı gördüm gülen yüzü benim kıpkırmızı burnumu ve suratımı görünce düştü bir şey diyecekti ama izin vermeden sarıldım " Lütfen hiç bir şey sorma ne oldu deme neden sarıldın deme sadece sarıl " dedim içime kalsa bağıra bağıra söylüyordum ama o kadar gücüm yoktu ki fısıltıyla çıkmıştı sözlerim ve tekrar ağlamaya başladım hıçkıra hıçkıra bunu görünce daha sıkı sarıldı bana hıçkırıklarım bitince tuttu elimden " Seni iyileştireyim mi eğlenceli Zeryayı bilmiyorum ama bu Zerya 'nın  bana ihtiyacı var sanki ' dedi ve merdivenlerden aşağıya indik o an üstümde ne var veya nasıl durumdayım gram düşünmedim .Bir süre sonra bir mekana geldik tabela da Ömer'in Yeri yazıyordu hala ellerimi bırakmamıştı içeri girdik...


O an bıraktı ellerimi ve masaya oturduk "Ömer abi bize oradan hazırla bir şeyler " dedi bana dönüp " Ömer abi 10 yıldır burasını yönetiyor çocukken tanıdım onu acayip iyi bir adam ilk içkimi burada içtim sana da iyi gelecek uyuşturacak seni " diye devam etti sözlerini beni avutmaya çalışıyordu ama buna kendi bile inanmıyordu sadece gülümsedim ona iyi gelmişti o bana niye bilmiyorum cidden iyi gelmişti

Rakılar geldi içtik  öyle aman aman sarhoş olan bir insan değildim alkole karşı mekanizmam güçlüydü sanırım hafiften sendeliyordum sadece , benden  konuştuk avutuyordu beni ...  sonra  gecenin ilerleyen saatlerinde kaç saat durmuştuk umurumda değildi ama ilerleyen saatlerde bir şey  oldu ok benden Miraç ' a dönmüştü ve konuşmaya başladı "Neden hayatımdaki sevdiğim kadınlar gidiyor  Zerya " dedi benim kafam yerindeydi hafiften afallamıştım sadece şaşkın bir ifadeyle ona baktım onun kafası iyiydi ama muhtemelen söylediği hiç bir şey 'i hatırlamayacaktı ve sözlerine devam etti "

"İlk önce annem gitti çocukluğumu da alarak nefret tohumunu içime atarak gitti  benim ben olama sebep olan kişi o  , sonra hayatımı sikiyim ulan hiç mi umut yok  amına koyayım derken masmavi gözleriyle adeta ben umudun adıyım diye bağıran Selin hani senin araştırdığın ölümünden  benden şüphelendiğin var ya ben o kadını köpek gibi sevdim bırak ona zarar vermeyi dokunmaya kıyamazdım hayatımda tek güzel şeydi  o benim dedi ve bir damla yaş düştü gözlerinden . İşte o an yemin ederim kalbimi sökmek istedim o kadar güzel bir adam ağlamamalıydı diye geçirdim içimden ve devam etti ...

"Selin ölmüştü içimdeki bütün duyguları  Selinle toprağa gömdüm ben her yanını Selinin o güzel parıltılı gülüşüyle kapladım. Sonra bir şey oldu sen..."  yutkundu miraç bende yutkundum sonra devam etti " Turuncu saçlarınla adeta bak hala gün batıyor hayat var dedin bana " nefes nerden alınıyordu bir adam bu kadar nasıl güzel olabiliyordu devam etti laflarına " Otoparka geldiğin gün beni suçlaman sana cidden çok sinirlenmiştim ama bir o kadar da ilgimi çekmiştin özgüvenin , kendinden emin oluşun , kural tanımazlığın seni sen yapıyordu ama bir o kadar da o kadar kırılgansın ki  çok  canın yanmış ...  güzelliğin değil ama seni sen yapan  sen sen olduğun için farklısın sana karşı neler hissediyorum bende bilmiyorum sadece sende gitme olur mu ,  bana biraz da olsa güven ve hep gülümse nolur çok güzel gülüyorsun " dedi . Ben  şok geçirirken  kapıdan daha önce ofiste gördüğüm çocuk geldi  Miraç'a " Kaç saattir arıyorum gerizekalı niye açmıyorsun " dedi tabi Miraç iyi olmadığından ve yürüyemediğinden kollarını omuzlarına aldı tam götürüyordu ki beni fark etti durup "Sen ofisteki kadın değil misin ? kusura bakma ya adım Aras o zamanda söylememiştim çok kabalık yapmışım sana " deyip gülümsedi bende dağılmış vaziyette "Problem yok bende Zerya memnun oldum " diye karşılık verdim ,  gülümseyerek "Vay adın güzelmiş ama Zerya lütfen bir daha şu dingile bu kadar içirtme hem taşıyorum hem de para ödeyeceğim hıyar yüzünden bu ara da sende iyi gözükmüyorsun para işi bende itiraz istemiyorum da eve de bırakmamı ister misin " dedi parayı ödemem karşılığında eve bırakmasını istemiştim zor oldu ikna etmem ama etmiştim  beni eve bıraktı ...

Eve geldiğim de aslı uyuyordu onu hiç uyandırmadan odama ilerledim ve yaşadıklarımı düşündüm Miraç benim hayatımda nasıl bir yer kaplıyordu bilmiyorum ama tek bildiğim şey  bana iyi geliyordu sonra babamı düşündüm Aslıyı düşündüm ve artık beynim iflas etmişti çok yorgun olduğumdan uykuya daldım .


KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin