Savaşın Sesi - 3 -

235 63 34
                                    

Bu bölümlere medya eklemek o kadar zor ki.Bir şeyler bulmaya çalışırken içinde kayboluyorum onların.Her biri hüzün kokuyor.Yürek kaldırmaz o görüntüleri.Koysam belki biri görür, kötü bir biçimde etkilenir.Ah bilemiyorum, zor.

-- Oraya gitmek istediğine emin misin?
-- Eminim komutanım.Kaybedecek hiçbir şeyim kalmadı.Oraya gidip savaşmak istiyorum.Belki bir çocuğun özgürlüğüne kavuşmasına katkım olur.Belki bir ananın yüzü güler sayemde.İnanın böylesi daha iyi olacak benim için.
--Top, tüfek sesleriyle büyüdün sen evlat.Eğer kendinden bu kadar eminsen gönüllü askerlerle bir an önce bir toplantı düzenle ve en yakın zamanda yola koyulun.Düşman beklemez.Gün yardım vaktidir...
--Emredersiniz komutanım!

- Flashback -

Gördüğüm görüntülerin şaşkınlığını atamamışken üzerimden, kulağıma gelen spikerin sesiyle ayıldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gördüğüm görüntülerin şaşkınlığını atamamışken üzerimden, kulağıma gelen spikerin sesiyle ayıldım.
---*Şu an savaş içinde olan bu ülkeye bizim ülkemizden de bir birlik gidecek.Gönüllü askerler en kısa sürede yardımlarına yetişecekler.* (Spikerin konuşması)
Madem öyle ben de o birliğin içinde olacağım.Yine ani kararlar almaya başladın.Biraz sakin ol ve düşün.
Saat yedi oldu hâlâ düşüncelerimde bir değişiklik yok.Hem kaybedecek hiçbir şeyim kalmadı bu hayatta.Bir emel uğruna savaşırken ölmek düşüncesi şu an da ruhuma sunulan bir ilaç gibi geliyor. Ve benim o ilaca ihtiyacım var.

Bu gece, sabah gördüğüm görüntülerin huzursuzluğu varsa da içimde, bir o kadar da onlara uzatacağım bir yardım eli oluşumun verdiği huzur var.Bu gece uyumam gerek, yarın...yarın onlar için yola çıkacağım.

- Flashback end. -

--Birlik, hemen başıma toplan!
...
-- Gerekli teçhizatlar hazır mı?
--Hazır yüzbaşım.
--Helikopter geldi mi?
--Geldi o da hazır, bizi bekliyor yüzbaşım.

--Birlik?
--Emredin komutanım!
--Buraya, o ülkeyi refaha kavuşturup, sağ salim zaferle dönün inşaallah! Allah yolunuzu açık etsin!
--Sağol!

-- Birlik, helikoptere binmeye başla.

--Evlat
--Emredin komutanım!
--Sen bana annenin, babanın yadigârısın.Şimdi annenin doğduğu topraklara savaşmaya gidiyorsun.Seninle gurur duyuyorum evlat.Bu belki seni son görüşüm.Sanma ki oradan dönemeyeceğini imâ ediyorum.Belli mi olur belki ben olmam sen dönünce.Kendine iyi bak evlat.
--Sağolun komutanım!

--Yüzbaşım,askerler helikopterde yerini aldı.
--Geliyorum.

Bu gece hiç bitmeyecek anlaşılan.Gece konaklayacağımız yere varıyoruz.Altı üstü bir kaç saat uyuyup sabahın ilk ışıklarıyla devam edeceğiz yolumuza.Bir an önce varmak gerek oraya.Gerçi az önce gelen haberlere bakılırsa biraz hafiflemiş savaş.Düşman azaltmış saldırıyı.Bizi bekliyorlar belli ki, topluca savaşmak istiyorlar.

~ Savaş Meydanı. ~

Bu sesler çok tanıdık.Komutanımın da dediği gibi top, tüfek sesleriyle büyüdüm ben.Başka çocuklar geceleri mahallede dolaşan bozacının sesiyle ya da annelerinin babalarının anlattığı masallarla dalardı uykuya, ben ise küçücük bedenimle bu seslerle savaşarak dalardım uykuya.Rüyalarıma dönme dolaplar, yeni oyuncak arabalar, bez bebekler girmezdi. Silah sesleri olurdu rüyalarımda. Savaşırdım hep.Babamın yanında olurdum en çok.Ama hiç destek almazdım ondan. Kendi başıma savaşırdım.Yiğitçe, mertçe!
Ah! Rüyalarımda annem hep ıhlamur kokardı.Taze ıhlamur çiceği...Yüzü de kurutulmuş bir ıhlamur çiceği gibiydi, teninin rengi ıhlamurun solukluğuyla yarışırdı.Silah olurdu onun elinde de.Babamla bir olup tüm dünyaya karşı savaşıyorlar sanırdım.Ve rüyalarımda hiç yenilmezlerdi ta ki o günle yüzleşene kadar.

GÜMÜŞSERVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin