Bu yüzden, görürüz ki düşünürlerin ve filozofların sözleri gökyüzündedir ama gerçek yaşamları bir dağ eteğinde durgun geçer. Davet ettikleri şey ile yaşadıkları gerçek arasında büyük bir fark vardır. Bu yüzden bir kişinin gençlik yıllarına çok dikkat etmeliyiz.
Enes bin Malik şöyle demiştir:
"Allah'ın Elçisi (sallallahu aleyhi vesellem) sahabeleriyle Medine'ye geldi ve sakalını safran ve kınayla boyayan Ebu Bekir dışında başında beyaz saçı olan bir adam bile yoktu." (10)
Ebu Bekir (ra) dışında bir kişinin bile beyaz saçı yoktu ve Ebu Bekir (ra) o zaman 51 yaşındaydı, Ömer (ra) ise 41 yaşındaydı. Bu olay Peygamberlikten 13 yıl sonra gerçekleşmişti. Efendimiz'e (sallallahu aleyhi vesellem) peygamberlik gönderildiğinde ve insanlar ona inandıklarında, Ebu Bekir (ra) 38'di ve çocuklara ek olarak, İslam'ı kabul eden diğer kişiler ise 15 ve 25 yaşlar arasındaydı.
Allah (subhanehu ve teala), Kıyamet Günü'nde gençlere özel bir soru soracaktır:
"Bir kula dört şey sorulmadan ayakları yerinden kıpırdamaz:
Hayatı ve onunla ne yaptığı,
gençliği ve onu nasıl harcadığı, ilmiyle nasıl amel ettiği, kazandıklarını nereden elde ettiği ve nereye harcadığı." (11)Allah (subhanehu ve teala) hayatını soracaktır. Sonra, gençliği hakkındaki ikinci soru gelecektir. Hem de gençliğin, önceki soruda sorulan hayatın bir parçası olmasına rağmen! Buna rağmen, Allah gençlik zamanını ayrı bir şekilde sorgular.
"Sizi güçsüz yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından kuvvet veren ve sonra kuvvetin ardından güçsüzlük ve ihtiyarlık veren, Allah'tır. O, dilediğini yaratır. O, hakkıyla bilendir, üstün kudret sahibidir."
Rum Sûresi, 54. âyet
***
(10) Buhari (3919, 3920); bkz. Fethi el Bari (7/302-303).(11) Tirmizi (2417).
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tüm Gençlere Bir Mesaj
No Ficción"Eğer bu erken yaşınızda Allah'a zamanınızın birazını veremeyecek kadar cimriyseniz, gelecek size daha da cimri olacağınızı kanıtlayacaktır." Şehit İmam Abdullah Azzam rahmetullahi aleyh |٢٣.١.١٨|