Daha üç gün geçmişti ayrılığın üzerinden,
Ben iki üç gün daha geçsin, keyfi yerine gelsin, biraz kafasını toplasın, tekrar mesaj atar diye beklerken,
öğrendim ki şuanki eşiyle konuşmalara o zamanlar başlamışlar bile..
bu durumu ögrenince kolay kolay kabullenemedim,
canım yandı, içtim,
ağladım, günlerce uyumakta zorluk çektim,
hayattan soğdum, hiç bir şeyden zevk alamadım,
onunla tartışıp ayrıldığımız için çok pişmandım..
Ondan bana haber getirebilecek ne varsa, kim varsa, herkesi herşeyi hayatımdan çıkartmaya karar verdim..
Sonra aradan aylar geçti, yıllar geçti, artık eskisi kadar acı çekmiyordum, canım yanmıyordu, belkide alışmış kabullenmiştim artık bu durumu.
Sadece onun adının geçtiği konularda,
onun kokusunu hissettiğim, sesini benzettiğim insanlara dönüp baktığım anda onu göremediğim zaman canım çok yanıyordu..
Onunda beni merak edip etmediğini,
pişman olup olmadığını düşünmeye başladım,
yıllar sonra ondan bir haber almak için çalışmalara başladım,
Fazla uzun sürmeden haber aldım ve çok pişman olduğunu ögrendim.
Üzüldüm..
Bazı şeyleri tekrar düzeltebilirmiyiz diye düşünürken..
Yıllar önce birbirimize sıklıkla sorduğumuz bir soru geldi aklıma.
Bu hayatta en çok kimi seviyorsun derdi,
seni derdim, gülerdi,
sen derdim, hiç düşünmeden tabikide seni derdi..
Şuan bu soruyu sorsa ben hiç düşünmeden yine tereddütsüz bir şekilde tekrar aynı cevabı verebilecek durumdaydım ama ona baktığımda "Seni" yerine "Oğlumu" diyebilecek bir duruma gelmişti,
bu yüzden konuyu kapattım ve birdaha hiç kimseye
Seni seviyorum diyemedim..