Bak aslında hiçbir şey düşündüğün gibi değil. Hayatı toz
pembe yaşadığım falan yok. Daha önce yaşadığım pek çok
sıkıntının ruhumda bıraktığı derin yara izleri beni böyle
umursamaz bir adam haline getirdi. Bu sıkıntılardan kastım
da sen değilsin. Aksine, sen çektiğim bütün bu acıların en
hafif, en az, en huzurlu olanıydın belki de. Çok mağlup
oldum hayata karşı, çok gecelerim oldu neden diye
düşündüğüm. Dahası, çok kırdım seni ve çok uzaktın sen
bana. Her insan gibi benim de hatalarım oldu, benim de
doğru bildiğim yanlışlar oldu. Hepsinin bedelini en ağır
şekilde ödedim, emin olabilirsin. Hala da ödüyorum. Ama bu
böyle olmamalıydı. Yani sen, ben.. -Bak görüyor musun,
hala biz diyemiyorum- Her ne kadar böyle olmamalıydı
desem de oldu. Her hikaye gibi bu da döndü, dolaştı,
başladığı yerde son buldu. Ne sen beni tanır, bilirdin
önceleri, ne de ben seni.
Birbirinden habersiz iki yabancıydık,
birbirini unuttuğunu söyleyen,
iki yalancıyız şimdi..