Bazen yalnız kalıp düşündüğümde, her güzel şeyin bittiği bir düşünceye kapılmak istiyorum ama güzel giden hiç bir bok olmayınca oturmamla kalkmam bir oluyor. Belki gerçekleştirilecek çok umut var ama o kadar uzaktalar ki bulamıyorum. O gücü kendimde bulamıyorken gölgelerden istiyor hale geliyorum. İşin sonunda kendi düşüncelerimin sonunda kendime kızıyor olmamla bitiyor.
Delice değil mi?
Tüm yaşamım boyunca yaptıklarımın sonucu olarak karar veremiyorum.
Duygusuz mu olsam?
Ama her soru işaretinden sonra yine bir soru işaretli cümleyle bitiyorum.
Ne saçmalıyorsun sen?
Evet evet, tüm bunları sorumlulukları artık taşıyamadığım için cevap vermek yerine kullanıyorum. Oysa ki sadece düşünüp bırakacaktım ilk cümlemde. Mesela burdayken bulunduğum diğer şehirleri özlüyorum.. Çünkü duygularımı oralarda aktifleştirebiliyorum. Yoksa burada da çok sevdiğim şeyler var ama havadan dolayı beceremiyorum.
Beceriksiz miyim ben?
Dediler ki "plansız yaşamaktan hayatını kuramıyorsun" sanki hepsinin yaşadığı bir hayat varmış gibi..
Evet plansız yaşadığım zamanlar oldu ve en mutlu günlerim o anıları içinde saklayan pandoranın kutusunda kaldı.
Ne zaman ki pandoranın kutusunu açıyorum işte o zaman mutluluğumu görerek şu zamanda mutsuz oluyorum ve pandora bir kez daha dünyaya kötülük getirmiş oluyor.
Yoksa deliriyor muyum?
İşte ilk cümlede sadece düşünüp bırakacak aniden kalkacakken şimdi ise uyumak cesaret gerektiriyor. Uyusam şimdi yarın uyansam yine sözde plansız hayatımda aynı dünü yaşayarak geçirerek mutsuz olacağım ve insanlar buna rutin yaşamak adını verecek kadar basitler.
Acaba ne istediğimi bilmiyor muyum?
Pişman mıyım?
Hayır mı?
Hayır...