Disiplinden hep uzak durdum. Beni kontrol etmeye çalışan
herkesten nefret ettim. Asla beni, onların istedikleri yerlerde
tutmalarına izin vermedim..
Bu sebeple hastanelerin psikiyatri servislerinden de pek haz
etmedim.
Beni kimse bir çemberin içerisine hapsedemezdi.
Sigara hariç hiçbir şeye bağımlı değildim. Sevgilime, aileme,
arkadaşlarıma.
Onları seviyor olmam, onların benim boynuma bir tasma
geçirmelerine izin vereceğim anlamına gelmiyordu.
Ve doktor !
Lütfen bana soru sor, hesap değil.
Yanlış yaptım.
Bir ömür boyu yetebilecek kadar yanlış.
Ve bir ömür boyu yeterli olacak kadar da farkında oldum.
Hatalarımı, organlarım kadar sahiplendim.
Çok kez düştüm.
Çok kez kırıldım.
Çok kez kazandım ve yenildim.
Pişman değilim.
Hangi ayağım ile, hangi yöne hareket edeceğim konusunda
tereddütlerim oldu.
Ama aştım.
Karar verdim.
Ve bir kez daha pişman olmadım.
Ben yaşayacağım.
Hiçbiriniz bana müdahale edemeyeceksiniz.
Çünkü, ben öldüğümde, hiçbiriniz benimle gömülmeyeceksin
iz.
Hiçbir zaman, kimseye hesap sormadım.
Onlar yüzünden ağladığım gecelerde bile..
Babamı gebertmek için bir çok sebebim olmasına rağmen,
hesap sormadım. Bazen küfür ettim. Ve onu hiçbir zaman
sevmedim.
Onu sevmiyor olmak büyük bir yüktü.
Ağırdı.
Bunu bana taşıttığı için bile ona hesap sorabilirdim. Ama
yapmadım.
Gitmek isteyen kimsenin yoluna taş koymadım.
Engel olmak aptallıktır.
Sinemaların tek kişilik koltuklarında otururken hüzünlendim.
Aslında daha çok öfkelendim..
Hayatımın bir çok dönemini, karanlık bir sokakta peşimdeki
kuduz köpek süründen kaçar hissinde yaşadım.
Ve adımı bile, benim fikrim olmadan koydunuz.
Hesabını sormadım.
Ben benim olan bir bardağı kırmak istiyorsam, kırarım.
Lütfen adımlarınızı, bardağımın ayağınızı kesmeyeceği
şekilde atınız.
Çünkü bana asla, o bardağı kırdığım için hesap
soramayacaksınız.