Bölüm başına sırıtan üç adet yazar bırakıyoruz.
Kapının açılmasıyla yattığım yerden doğrularak esnedim. Gualtier belinde bir havluyla içeriye girmiş dolaba yönelmişti. Sırıtarak içimden geçirdim. Pislik herif.
Koca sarayda sırf bana odasını verdiği gerekçesiyle burada giyiniyordu. Ona bakacağımı zannediyorsa çok yanılıyordu. Ufak bir rutin belirlemiştik. O her sabah odaya girer sağ tarafta ki dolaba ilerler bende yatağın solundan kalkıp giyinmem için konulmuş paravanın arkasına geçip üstümü giyinirdim. Ben uyanmadan önce o gün giyeceğim kıyafetler paravana asılı olarak beni beklerdi.
Uzun siyah bir gece elbisesi askıya asılıydı. Derin bir göğüs dekoltesi, yırtmacı ve kumaşın üstüne yerleştirilmiş tülle çok şık görünüyordu.
Elbiseyi giyip paravanın arkasından çıktım.İp şeklinde askılarıyla birlikte sırtımda da hoş bir açıklık bırakırken kemer olarak kullanılan ince şeridi Gualtier'a uzattım. Ben aynanın karşısına o da benim arkama geçtikten sonra ince kumaşı belime sararak arkadan sıkıca bağlamıştı. Son bir kez elbiseyi süzdüm.
Şık sade ve güzeldi. Gualtier omzuma tüy kadar hafif bir öpücük bıraktıktan sonra geri çekilip siyah kumaş pantolonuna uygun bir üst aramak için tekrar dolaba yöneldi.
Ona karşı değişen düşüncelerimin ardından üç gün geçmişti. Bu üç gün içerisinde cehennemin gezebildiğim her yerini gezmiş -şehvet katı hariç- ve Gualtier'ın işi hakkında bir kaç bilgiye de sahip olmuştum.
Gualtier düşündüğüm kadarda kötü bir iş yapmıyordu. Yanında çalıştırdığı insanların hepsi paraya ihtiyacı olan eski hükümlüler ya da ailevi sıkıntılar çeken kişilerdi. Piyasaya kaçak sokulan uyuşturucu ve silah ticaretini engellemek adına işler yapılıyordu.
Gualtier dünya üzerinde ki bölünmeleri engelleyemeyeceğini ama güçsüz tarafın her zaman desteğe ihtiyacı olduğunu söylemişti. El koydukları silahlar onların için çalışmaları karşılığında piyasada kötü durumda olan çetelere veriliyordu.
İlk aklıma gelen şey bunun çatışmalarını arttıracağı yönünde olsa da Gualtier bunu da düşünmüştü.
Yönetmekte olduğu bölgede herkese bir alan vermiş ve işlerini orada halletmeleri için yeterli kaynak sunmuştu. Ayrıca maddi olarak düşük bir bölge olmadığı için kendi içerisinde bir saldırı olmamıştı.
Onun yönetimini ele aldığı her bölgenin yeterli para ve silah gücü vardı. Hiç bir insan kendiyle aynı seviyede ya da daha güçlü biriyle çatışmazdı. Herkes kendinden daha alt seviyede olanı hedef seçerdi. Ve Gualtier'ın bölgesinde alt kademe diye bir şey yoktu.
Ayrıca katı kuralları vardı. Uyuşturucuya ve keyif verici hiç bir maddeye izin vermiyordu. En ufak bir ihanet ölümle bitiyordu.
İlk önce kurduğu düzene anlam veremezken biraz düşününce mantıklı gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Taraf
FantasyMasumdur melek. Yol gösteren en doğru varlıktır. Temizlik, saflıktır onun kaderi. Bir şeytan ve onun cehenneminden çıkma bir kahin. Ne kadar da uzaktır bir melekten. Bir cümle içerisinde bile bir araya gelemeyecek kadar zıttır. Bilinmeyen geçmişler...