Gecikmeden dolayı özür dileriz. Bir aydır dizimle ilgili bir problem yaşıyorum ve daha yeni kendime gelmiş durumdayım.
Nishimuras ve Canflinx bu dönemde beni yalnız bırakmadıkları ve destek oldukları için yeni bölüm atamadık.
İyi okumalar efendim umarız ki beğenirsiniz.
Gualtier tamamen siyahlara bürünmüş ve tanınmaz bir halde yanıma geldiğinde ince uzun kollu kazağımı giydim.
"Bu ne hal böyle bilmesem birini mi öldüreceğiz diyeceğim." Boynuna ve yüzüne doladığı kumaş yüzünden sadece gözleri görünüyorken bile gülümsediğini fark etmiştim. Deri pantolonum göbeğimi açıkta bırakan kazağım ve askeri botlarımla karalara bürünmüştüm.
Gualtier dolaptan siyah bir pelerin alıp omuzlarıma yerleştirmiş ve iplerini sıkıca bağlamıştı.
"Dikkat çekmememiz gerekiyor." Gülerek kollarımı boynuna sardım.
"Ve bir ejderhayla cadı inine gideceğiz, dikkat çekmeden?" Bedeni oldukça gergin dururken kollarımdan sıyrıldı.
"En azından tanınmamamız için." Pelerinin kapşonunu da başıma geçirdiğinde görüşüm epey kısıtlanmıştı. Onun rehberliğiyle kaleden çıkarken kanat sesleri çoktan pelerinimin başlığının düşmesine sebep olmuştu.
"Cadit'in pullarını mı temizledin Armonie?" Cadit sırtında ki yerini almamız için sağ kanadını eğerken oturana kadar cevap vermemiştim. Önümde ki devasa dikene tutunup sırtımı Gualtier'in göğsüne dayadım.
"Evet. O bir binek hayvanı değil. Asil ve zaman meydan okuyan efsanevi bir varlık ve ona saygı duymalıyız." Gualtier'in bedeni biraz daha gerilirken Cadit memnun bir ses çıkartarak havalanmıştı. Cehennemin alev kusan duvarlarını aştığımızda gecenin soğuğuyla karşılaşmıştık.
"Peki herhangi bir şey gördün mü?" Rüzgar bedenimizi yalayıp geçerken kaşlarımı çattım.
"Nasıl yani?"
"Ejderhalar bizimle görseller yoluyla iletişim kurarlar. Sadece onurlu ve güçlü gördükleri kişilere kendine denk görür. Ve sesini zihninde, görüşünde ise anılarını canlandırır. Böyle bir şey yaşadın mı? Cadit'le uzun süre temasta kalmışsın." Başımı iki yana salladım.
"Hayır Gualtier." Noktalıyıcı cevabımla ikimizin arasına bir sessizlik çökerken zihnimde tilkiler dönüyordu.
Gualtier sabahtan beri gergindi ve bunun nedenini merak ediyordum. Ayrıca Cadit bana ne gösterebilirdi ki?
Zihnimde sorular art arda sıralanırken derin bir nefes aldım. Cadit'le uçmak hen güzel hem de eziyet gibiydi.
Kanatlarımı özlüyordum, fakat onun üstünde bu özlemim bir nebzede olsa diniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Taraf
FantasyMasumdur melek. Yol gösteren en doğru varlıktır. Temizlik, saflıktır onun kaderi. Bir şeytan ve onun cehenneminden çıkma bir kahin. Ne kadar da uzaktır bir melekten. Bir cümle içerisinde bile bir araya gelemeyecek kadar zıttır. Bilinmeyen geçmişler...