2/

8 0 0
                                    

                               Pazartesi günü, 17:25
                    New York, Wellington Hotel

Mutlu aile yaşantım, Dük Dimitri Drew tarafından çöküşe geçmiş ve yıkılmıştı. Belki de, çok önceden içinden parçalanıyordu ama fark edemeyecek kadar mesuttum.

Müteşekkirim, Anne. Yüce İsa'nın yanındaysan ve bunu okuyabiliyorsan, seni hep sevdim, bunu ölmeden önce söylemeliydim.
 
Leydi Calanthe, siz harika bir şiirdiniz ve benim en güzel sanatım sizedir.

Annemi tanımıyorsun, değil mi? Sayfanın arkasına yapıştırılmış fotoğrafı al ve gözlerin kamaşırken yazdıklarımı oku.

İngiltere Leydisi Calanthe Woodley.
Zümrüt yeşili gözler ve güneşi andıran saçlar. Dönemimde bakmaktan en çok hoşlandığım yüz. Annem ve gördüğüm diğer kadınlar, şiirlerimin ilk konusu oldular. Merak etme, eğer aynı dönemdeysek eşcinsellere bakılan gözleri biliyorum, onlardan değilim. Sadece, annem güzeldi. Annem, en güzel sanatımdı.

Küçükken, asırlar önce, onunla gittiğim her baloda üzerinde dolaşan gözleri hatırlayabiliyorum. Saygıdeğer bir Leydi olması, farklı düşüncelere sahip insanların onu arzulamasını engelleyemiyordu. Evli ve çocuklu olması da öyle.

Babam, her geçen gün yaşlanan ve güleç yüzlü olmasından kaynaklı mıdır bilinmez, gözlerinin yanlarında oluşan kırışıklıklara rağmen her zaman anneme aşkla bakan bir adamdı. Her sabah masaya oturmadan annemin elini öper ve saçlarının göz alıcılığından bahsederdi.

Annem, güzel bir kadındı. Alice, Leydi Wood kadar alımlıydı. Sarı kıvırcık saçları ve denizi andıran gözleri ile tam bir İngiltere Leydisi'ydi.

  Alice Wood, benim güzel ve nazik görünen sinsi ablam. Aramızda bir yaş vardı ve saygı denen şeyden vücudumda kırıntısı yoktu. Doğrusunu söylemek gerekirse, o da bencil orospunun tekiydi.

Escape/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin