Tek boş yer vardı... Kafasını sıraya koymuş uyuyan gri saçlı çocuğun yanı...
Acemi bir yazar olduğum için hatalarım varsa kusura bakmayın. Ama güzel bölümlerle sizinle olacağım. Mutlaka okumanızı öneririm ;) :)
Sabah olmuştu, hemen kalktım ve saate baktım 11:30 çabuk olmalıydım çünkü birazdan Yoongi gelecekti. Hemen elimi yüzümü yıkayıp giysi dolabımın önüne geçtim ' Hangisini giysem?' diye düşündüm sonra Jin pantolon ve üstüne kelebekli beyaz bir gömlek giymeye karar verdim. Klasik giyindim çünkü kahvaltı yapacaktık. Hemen saçlarıma hafif dalgalı bir fön çektim ve hafif bir makyaj yaptım evet! şimdi hazırdım. Boy aynasının önüne geçtim ve birkaç fotoğraf çekindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Y/N bence güzel bir kombin. Ben seçtim tabiki güzel olucak shdjjdjd. Neyse devam. Go Go!) Telefonuma mesaj sesi geldi. Mesaja baktığımda Yoongidendi ' Seni aşağıda bekliyorum' hemen üstümü başımı düzeltip aşağıya indim, arabada beni bekliyordu. Hemen gidip arabaya bindim bana bakarak " Çok güzel olmuşsun. Gömleğinde ki kelebeklerden bile güzelsin. Benim ilgimi çok çekiyorsun." Söyledikleri karşısında utanmıştım. Gerçekten hep bana güzel iltifatlar ediyordu. Ve bu benim çok hoşuma gidiyordu. Gülümseyerek " Sende çok yakışıklısın" dedim. Oda gülümseyip elimi tuttu. Bir eliyle direksiyonu kontrol ediyor, diğer eliyle de elimi tutmuş hiç bırakmıyordu. Geldiğimiz yer Han Nehriydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( Hikayede sabah unutmayın) Burası benim en sevdiğim yerdi sanırım Yoongi' ninde en sevdiği yerdi. 'Benim ve Yoongi ' nin zevkleri birbirine uyuşuyor. Ne kadar uyumluyuz Yahu!' Ben bunları düşünürken Yoongi kapımı açmış beni arabadan indirmişti. Arabadan indiğimde temiz havayı burnumun direği sızlayana kadar içime çekmiştim. Sonra Yoongiye baktım arabanın bagajından bir sepet çıkardı gittik ve bir banka oturduk. Yoongi bize sandviç ve bir sürü çeşitli şeyler hazırlamıştı. Biz bunları yerken Yoongiye baktım acıkmıştı ve hızlı hızlı yemek yiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Y / N Burda hızlı yemiyor ama siz hızlı yiyormuş gibi hayal edin sjsjsj) Bu onu çok tatlı ve şirin gösteriyordu 'iyiki Yoongiyle sevgili olmuşum çok yakışıyoruz' Ben bunları düşünürken Yoongiye bakıyordum Yoongi bunu fark etmiş olacak ki bana baktı " Neden öyle bakıyorsun?" dedi. Ben " Çünkü çok tatlısın" demiştim. Lanet olsun içimden geçeni sesli söylemiştim. Yoongi bana doğru yaklaşarak " İnan ki sen benden çok daha tatlısın." Bu çocuk bana böyle iltifat etmeye devam ederse bu gidişle bana kalp krizi geçirtecek. Sonra bana biraz daha yaklaşarak "Dudağının yanında ketçap kalmış" dedi ve o ketçapı ağzıyla aldı. Ben feels geçiriyordum. Allah' ım bu çocuğun yanındayken kendime gelemiyorum. Yoongi çok güzel kokuyordu ve bu benim kendimden geçmeme sebep oluyordu. Sanırım yanaklarım yine domates gibi kızarmış olacak ki Yoongi bana gülüyordu. Bunda gülünecek ne vardı? Her insan kızarır yani. Yoongi bana sarılıp " Seni çok seviyorum aşkım." Bende ona sarılıp " Bende seni çok seviyorum" Yoongi " Sakın beni bir an olsun bile bırakma. Yoksa sensiz yaşayamam bebeğim." " Söz veriyorum Yoongi seni bir an olsun bile bırakmıyacağım" dedim ikimizde birbirimize daha sıkı sarılmıştık. " Hadi kalkalım ve biraz gezelim" dedi Yoongi. 'Tamam' anlamında kafamı salladım ve kalktık. Sepeti yine arabanın bagajına yerleştirdik ve arabaya bindik. 15 dakikanın sonunda lunaparka gelmiştik. Arabadan indik ve gişeye gittik 10 tane jeton aldık. Aslında benim yükseklik korkum vardı. Gondolu görünce Yoongi ' nin koluna yapıştım. Biliyorum şu anda küçük çocuk gibi görünüyordum ama gerçekten çok korkuyordum. Yoongi bunu fark etmiş olacak ki bana sorarcasına bakarak " Ne oldu? " dedi. Aslında bunu Yoongiye söylemekten utanıyordum ama bilmesi lazımdı. " Yoongi b-ben korkuyorum. Yükseklik korkum var" dedim utanmış bir şekilde. Yoongi gülümseyerek " O korkunun beraber yeneceğiz ben senin yanındayken korkmana gerek yok güzelim" dedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu ve gondola doğru yürüdük. Gondola yaklaştıkça elim ayağım titriyordu ve titredikçe Yoongi elimi daha sıkı tutuyordu. Gondola bindiğimizde ilkim olduğu için ortalara oturduk. Korkulu gözlerle Yoongiye bakıp mızmızlanarak " Yoongi binmesek mi ?" dedim. Yoongi " Olmaz Simay senin bu korkunu yenmen gerekiyor" diye üsteledi. O anda gondol yavaş yavaş haraket etmeye başlayınca Yoongiye yapıştım. Neredeyse çocuğun tepesine çıkacaktım. Yoongi beni kucağına oturtturdu kollarıyla beni sarmaladı. Bende kafamı onun boynuna gömdüm ve o paha biçilmez kokusunu içime çektim. Gondol hızlandığında Yoongiye daha çok sokuldum. Herkes çığlık atıyordu ama ben fazla hissetmiyordum. " Bitti" dediğinde kafamı boynundan kaldırdım ve etrafa baktım. " Neden azıcık korktum?" diye sordum. Yoongi gülerek " Belki benim kokumun büyüsüne kapılmışsındır?" dedi göz kırparak. " Evet senin kokunun büyüsüne kapıldım" dedim. Gondoldan indik, bu sefer hedefimiz hızlı trendi. Hızlı trene bindik Yoongi ' nin elini sıkıca tutuyordum. ( Yoongi ' nin ağzından ) Trene binince elimi sıkıca tuttu. Tren hızlanmaya başladı. Simay korkmaya başladı. Yokuştan çıktık ve en tepeye ulaştık. Şimdi en korkunç an geliyordu yokuş aşağı inmek. Aşağıya hızlıca indik Simay çığlık atıp bana sarıldı. Yine kafasını boynuma gömmüştü çığlık atıyordu sonunda tren durmuştu. Simaya baktığımda ağlıyordu. Hemen trenden indik ve Simaya sarıldım çok korkmuştu. Ama tren gerçektende Simaya göre çok hızlıydı. " Bebeğim tamam geçti" dedim ve anlını öptüm. Biraz yürüdükten sonra Simay sakinleşti ve bana dönerek " Sevgilim hadi korku tüneline binelim" dedi bende ' Tamam ' anlamında kafamı salladım. ( Simay ' ın ağzından ) Korku tünelinin oraya gittiğimizde sıra vardı. Sırayı beklemek zorundaydık. Sanırım şu jetonları alan kıza baktığımda Yoongi ' den gözünü ayırmıyordu. Sıra bize geldiğinde kız sadece Yoongiye bakarak " Evet bineceksiniz değil mi? " dedi Hala Yoongiye yiyecekmiş gibi bakıyordu. Yoongi pas bile vermeden " Ev-" sözünü yarıda kesip " Evet sevgilimle bineceğiz" diyip Yoongi ' nin elini tutup dudağını öptüm Kızın yüzü düşmüştü. Ben kıza yapmacık gülümsedim ve trene doğru ilerledik. Kıza baktığımda hala bize kıskanç bir şekilde bakıyordu. Trene bindiğimizde çok karanlıktı ve çok yavaş gidiyordu. Önümüze birden yarasa çıktı ben o korkuyla tiz bir çığlık atmıştım. Çok fazla bağırmış olmalıyım ki Yoongi elleriyle kulaklarını kapatmıştı. Biraz daha ilerledikten sonra önümüze zombi çıktı bize doğru geldi arkamda bir el hissettim Yoonginin' dir diye ses çıkarmadım. Ama o el saçımı çekmeye başladı " Yoongi! ne yapıyorsun bırak saçımı!" diye bağırdım. Yoongi bana bakarak " Ben çekmiyorum ki" dedi. Arkama baktığımda bir el saçımı çekiyordu. Ağzımdan küçük bir küfür kaçtı ve sonra bağırmaya başladım. Sonunda sağ bir şekilde dışarı çıkmıştık. Yoongiye baktığımda kahkaha atıyordu. Bu duruma sinirlenmiştim. Benim burda ödüm bokuma karışmış beyfendi burda bana gülüyor koluna vurarak " Ne gülüyorsun be?!" diye bağırdım Yoongi biraz daha güldükten sonra bana dönüp " Aşkım çok komiktin" dedi. Aslında ona katılıyorum çünkü gerçektende gülünç durumdayım. Bende ona katıldım ve beraber gülmeye başlamıştık. Diğer jetonlarıda bitirip lunaparktan çıktık. ▼▼▼▼▼▼ 7 yıl sonra ( Yazarın ağzından ) Simay ve Yoongi üniversiteyi bitirmişlerdi. Simay kendi müzik grubunu kurmuştu. Grubun adı STS ( Süper Türk Starları) adını koydular. Çünkü gruptaki kızların hepsi türktü. Çıkış yapalı 5 yıl olmuştu. Yoongi ise BTS ( Bangtan kurşun geçirmez izciler ) koydular grubun adını. O grupta ise Yoongi ' nin arkadaşları; Jimin, Jungkook, Namjoon, Hoseok, Taehyung, Jin vardı. Simay ile Yoongi aynı anda çıkış yapmışlardı.
1016 kelime waaoww. Bence sizde bu emeklerime değin ve oy verip yorum yapın. Hepinize iyi haftasonları diliyorum:)