Fazla ısrar etmedi, beraber evin aşağısına doğru yürümeye başladık. Evlerinin yaklaşık 50 metre aşağısında bir park vardı. Oraya geldik ve oturduk. Lauren arkasına yaslanmış ve ellerini
kucağında birleştirmişti, ben de ona doğru dönmüştüm. Bana bakmıyordu, ben ise gözümü ondan bir saniye ayırmıyordum. Bir insanın ikizi olduğunu sonradan öğrenmesi gerçekten berbat bir şeydi.
Gabby ve Tony gözükmüyorlardı. Belki beni bırakıp gitmişlerdir diye düşünmek saçma geliyordu. Büyük ihtimalle arabada beni bekliyorlardır diye düşünürken Lauren bana döndü.
“Anlatacak mısın?” diye sordu Lauren.
“Ah, evet” dedim, dalmıştım. Aklıma Gabby ve Tony'nin nerede olabileceği takılmıştı.
“Lauren, konuya nerden gireceğim hakkında bir fikrim yok fak-“
“Kim olduğundan başlayabilirsin mesela, bana neden bu kadar çok benziyorsun?” dedi. Fazlasıyla gergin gözüküyordu. Ellerini kucağında birbirlerine sürtüyordu.
“Çünkü ben senin ikizinim,” dediğimde Lauren şaşırmış gözükmüyordu. Evet, benzediğimizden ötürü bu şaşıracağı bir şey değildi ama nedenini de mi merak etmiyordu ki?
“Biliyordun,” dedim. “Bir ikizin olduğunu biliyordun, benden haberin vardı öyle değil mi?” diye sordum. Gözleri dolmuştu, onu öyle görünce benim de gözlerim dolmuştu.
“Ben seni her zaman izliyordum,” dedi ve o an beynimden vurulmuşa döndüm. Bunu beklemiyordum, fazlasıyla şaşkındım. Lauren ağlamaya başladı, ben hareket edemiyordum.
“Seninle uzun zamandır konuşabilmek için bekliyordum ama cesaret edemedim,” dedi, eliyle göz yaşlarını sildi. Ona sarıldım, sıkıca sarıldık. Onu asla bırakmayacaktım, bu saatten sonra onu asla bırakamazdım. Daha çok ağlamaya başladı, dayanamadım ben de ağladım.
“Seni asla bırakmayacağım,” dedim. Elini tuttum, elimin üstüne diğer elini koydu. O sırada aklıma mektup geldi. Çantam arabadaydı, onu almalıydım. Aniden ayağa kalktım.
“Gidelim,” dedim.
“Aileme bir şey söylemeden mi?” diye sordu, ayağa kalktı.
“Unut artık onları, senin ailen benim.”
“Yine de ben onlara söylemek istiyorum, sonuçta yıllardır onlar baktı bana,” dedi. İtiraz edemedim, haklıydı.
“Ne diyeceksin peki? Anne baba, ben öz kardeşimle beraber yaşayacağım artık. Her şey için teşekkürler. Hoşça kalın falan mı? Onlar ne diyecek? Peki, tatlım. Git.” Dalga geçer bir biçimde söylemiştim, Lauren kıkırdadı, sonra aniden ciddi bir ifade takındı. Gerçekten de bana benzediğini düşünmüştüm. Tony bana her zaman bu sebepten gülerdi
-ani ruh değişimi.
“Ben ne diyeceğimi biliyorum, sen sakın karışma,”
“Peki,” dedim. Nasıl ikna edeceğini çok merak ediyordum. Ben ailesi olsam böyle bir şeye izin vermezdim diye düşündüm.
Eve doğru yürüyorduk, Tony ve Gabby arabada oturuyorlardı. Gabby'nin gözleri kapalıydı. Tony ise telefonla ilgileniyordu. Kafasını kaldırdı ve beni gördü. Hemen arabadan inip telefonu cebine koydu ve Gabby'yi dürttü. Gabby gözlerini ovuşturdu ve arabadan indi.
“Aklımda bir sürü soru var ama nasıl soracağımı bilmiyorum,” dedi Tony. Her an pot kırabilecek gibi hissediyordu, Lauren gülümsedi.
“Bu kim?”
“Erkek arkadaşım,” diye cevapladım. Tony bir anda gülmeye başladı,
“Ha siz.. iyisiniz,” dedi. Lauren'a döndüm, gülümseyerek Tony'ye bakıyordu. Ona baktığımı fark edince bana döndü.
“Burada bekleyin,” dedi. Sorun çıkmaması için dua ediyordum, bu sırada Gabby geldi. Kendine bir su almıştı.
“Nasıl geçti?” diye sordu. Saçları dağılmış, gözlerini zor açıyordu. Suyundan bir yudum aldı.
“Mükemmel,” dedim gülümseyerek.
Aradan 5-10 dakika geçti, korkuyordum. Elim titriyordu ve kalbim sıkışıyormuş gibi hissetmiştim. Onların vereceği cevap asla hayır olamazdı eğer olursa her şeyi göze alıp onu kaçırırdım. Tony'ye baktım, ciddi bir şekilde kapıya bakıyordu. Gergin gözüküyordu, eğer Lauren bizimle gelmezse onu kaçıracağımın farkındaydı. Beni tanıyordu. Gabby ise arkada uyuyordu, gerçekten yorulmuş olduğu belliydi. Arkaya döndüm ve onu seyrettim. Çok güzel bir kadındı, uyurken bile benim aksime bir prenses gibi gözüküyordu.
2 dakika sonra Lauren ağlayarak kapıdan çıktı, Tony ile hemen arabadan indik.
“İyi misin?” diye sordum.
“Ne dediler?” dedi Tony. Lauren bana döndü.
“Gidebiliriz,” dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERFİDA
Misteri / ThrillerBüyükbabasının, büyükannesine olan aşkı yüzünden yaptığı hataların cezasını çeken ve asla huzurlu bir yaşantıya sahip olamayacağını düşünen Jenna'nın hayatı...