Hellewator

4-Derdine dertlenmek

Selena gomez: Bad liar

Felixle kantin sırasında bekliyorduk. İki derste birbirine benzer geçtikten sonra karnımız acıktığı için kantindeydik. Normalde kantin sırasına hiç girmem ama Felix imalı imalı bakınca girmek zorunda kaldım. Ben masadan kalkalı iki saniye olmasına rağmen kızın birisi Minho'nun yanına gelmişti bile.. yanımdaki kıkırdamayla Felix'e döndüm.

"Ne gülüyorsun be?"

Bazen çirkef olabiliyordum.

"Öyle bir bakıyorsun ki kıza sanki nişanlına evlenme teklifi ediyor."

Gözümü kısıp ona baktım.

"Ne bakacağım be?! Kız benim yerime oturmuş ondan bakıyordum ben  bir ke- omzuna mı dokundu o sürtük??!"

Felix yanımda anırmaya başlarken ben kızın elini koyduğu omuza bakıyordum. Bir yandan da mesafeyi ölçüyorum.

Uçmaya hazırlanıyorum da kıza.

"Tanışalı ne kadar oldu ki? Hem bu sahiplenme de ne?"

Minho yavaşça omzunu çekerek kızın elinin boşluğa düşmesini sağladığında anca algılayabildim. Felix'in dediklerini.

"Ne sahiplenmesi be?! Hiç te bile! Hem o beni bir aydır falan tanıyor."

Eliyle kulağını kapatıp yüzünü ekşitti.

"Niye yine çirkefleşiyorsun be?! Ayy! aman! bir şey demedim. Zaten ben anlayacağımı anladım. Seninki uçmaya başlamış."

Ne uçmasından bahsettiği hakkında bir fikrim yoktu ama kimin umrundaki? Beni biraz yanına çekip ciddi haliyle bende ciddileştim. Konumuza dönsek iyi olurdu.

"Bunu daha sonrada konuşuruz. Şimdi.. seninle konuşmam gereken bir konu var."

"Ne be? söylesene! ekşın yaratıyorsun şurada!" Gözlerini devirip konuştu,

"Şu Min Seo varya.." kafamı salladığımda devam etti.

"Chan hyungdan hoşlanıyor."

Min Seo okulun en güzel kızıydı. Chan hyungdan hoşlanması olasıydı ama beklemiyordum.

"Sen nereden biliyorsun?"

Omuz silkip konuştu.

"Geçen gün sizdeyken telefonda numarasını bilmediği birisi aradı. Min Seo'ymuş. Ders notlarını falan istemiş sözde ama sonra mesaj falanda attı. Bugünde gelip onunla konuştu. İşte konuşurken saçıyla falan oynuyor, kirpiklerinin altından falan bakıyor, gülerken yüzüne doğru eğiliyor. Bir de biraz farklı bakıyor.."

Kaşlarımı çatıp sorduğum sırada, baktığı yere baktım. Min Seo bizim iki masayla birleştirdiğimiz masada Chan hyungla konuşuyordu. Hemde sandalyesi dibinde.

"Nasıl bakıyor?"

Gözleri onlarda takılı kalsada bana dönüp cevap verdi.

"Benim gibi.. Ona benim baktığım gibi bakıyor Jisung."

____________________

Felix'in bu konuyu niye sadece benimle konuştuğunu bilmiyordum. Felixle konuştuktan sonra ikimizde aldığımız tostları yememiştik. Felix, Chan hyung'un farklı bir masaya geçip sohbet ettiği Min Seo yüzünden yemiyordu. Ben ise Felix üzgün diye yemiyordum. İkimizinde bu konuda iştahını kapatacak bir sürü neden vardı.

1- İlk olarak Min Seo tam Chan hyung'un ideal tipiydi.

2- Güzeldi, fazla güzeldi. Güzel olması bir yana, hem zariftide.