bstrk_6111 bölüm yanda ki çook ama çook tatlı okuyucuma itafdır. Umarım beğenirsiniz💜
Justin Timberlake: Mirrors
Daha kolay olmasını bekliyordum açıkcası, ama düşündüğüm kadar kolay değildi. İkinci staj yılıma yeni başlamıştım. İlk defa ceset görünüp değildi ama ilk defa bu kadar bozulmuş bir ceset görüyordum. Chanyeol hyung kusacağımı yüzüme tek bir bakışıyla anladı ve ben daha izin istemeden gitmemi söyledi. Minho ile aynı departmanda değildik. Onunla birlikte çalışmak istesemde içten içe Cinayet Masasında çalışmayı hep arzuluyordum. Zamanımız oldukça birlikte zaman geçiriyorduk. Beraber çalıştığımız birkaç davada olmuştu.
Chanyeol hyung'un bana tolerans göstermemesini istiyordum ama canımı çıkartmasına da gerek yoktu. Bunu benim iyiliğim için yaptığını biliyordum ama sanki geçen gün Baekhyunla yanlız kaldıklarında odaya daldığım için bir haftadır daha fazla yükleniyor gibi geliyordu. Ama ben nereden bilebilirdim ki sorgu odasında öpüşeceklerini? Gerçi onlar öpüşemeden ben içeri dalmıştım.
Hyunjin bir haftadır beni aramıyordu. Seungminle beraber amerikaya kaçmışlardı. Hyunjin'in ailesi ilişkilerini onaylamamıştı ve onlarda amerikaya evlenmek için kaçmışlardı. Yaklaşık altı aydır yoktular ve ben ikisinide çok özlemiştim. İletişimi hiç koparmamıştık iki günde bir hem görüntülü olarak hem de telefonda konuşuyorduk.
Şu sıralar evlilik için uğraşıyorlardı sanırım çünkü üç hafta falan kalmıştı. İki hafta kala hepberaber yanlarına gidecektik hazırlıkların kalanıyla biz ilgilenecektik. Bunun için çok ama çok heyecanlıydım. Biz daha evlenmemiştik önümüzdeki yaza düğünü yapmak istiyorduk. Daha vardı ama ben sabırsızlanıyordum. Aklıma geldikçe yerimde duramıyordum resmen. Lavabodan çıkıp kim bilir kaç dakikadır burada olduğumu hatırlayarak olay yerine geri döndüm. Chanyeol hyung bana ter bir bakış atıp adli tıp memurunu dinlemeye başladı.
____________________
Bir Hafta Sonra
Bu yolculuğun bu kadar kötü geçeceğini bilseydim ikisini ne kadar özlemiş olsamda bu uçağa binmezdim. Woojin evden çıkarken aldığı için uyku ilacını ve bir 15 dakikalık bir gecikme olduğu için onu uçağa taşımak için birkaç görevli bize yardım etmişti. Jeongin kimseyi umursamayarak arka koltuklarının birisinde yanlızlıkla ilgili bir şarkı söylüyordu. Her ne kadar hostesler onu uyarsada devam ediyordu ve şu an perdelerden giren güvenlik görevlisi onun içindi. Chan hyung ve Felix bir korku filmi izliyorlardı. Her dakikada bir ikiside bağarıyordu ve sanırım güvenlik sadece Jeongin için değildi. Ben kafayı yememek için çabalarken Minho önündeki dosyasıyla ilgileniyordu.
"Beni dinlemiyorlar bir de sen konuşabilir misin şunlarla? Bak güvenlik falan geldi."
Minho kafasını dosyadan kaldırıp olayın ciddileştiğini anladığında ayağa kalkmıştı ki pilot inişe geçeceğimizi ve herkesin yerine oturup kemerini bağlmasını söyledi. Güvenlik görevliside mecburen arka tarafa gittiğinde iki dakika da kafamda kaçma planı kurmuştum bile çok mükemmel olduğumdan bahsetmiş miydim hiç? Bu zeka kesinlikle kolay bulunmuyordu. Zaten şu vücutla birleştiğinde dünyanın sekizinci harikası falan oluyordum. Kesinlikle abartmıyorum..
Uçak inişe geçtiği zaman belli etmemeye çalışsamda az kalsın altıma sıçıyordum. Changbin'in sağ taraftan avazı çıktığı kadar bağardığını gördüm. Öyle bir bağarıyordu ki kıpkırmızı olmuştu. Uçak yere inene kadar susmadı ve sanırım indikten sonrada hala daha mordu. Gerçi Minho kontrolden geçerken söylemese o sırada bağardığımı bilmiyordum. Güvenlik bizi bulamadan hızla araya karışmıştık. Şimdi havalimanın önünde taksi bekliyorduk. Woojin sonunda uyanabilmişti ama hala daha etrafa mal mal bakıyordu. Jeongin ne olur olmaz kaybolmaması için koluna girdi. Yaklaşık 16 saat uçak yolculuğundan sonra yapmak istediğim tek şey uyumaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hellewator
Hayran KurguMinho bir polis memuruydu. Jisung ise yaramaz bir veletti. Wattpad'teki ilk MİNSUNG YADA SUNGMİN hikayesidir.