{B-7}

99 22 2
                                    

Multimedia~Erkekler

Bölüm şarkısı - Alan Walker• Faded

İyi Okumalar...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Dila'dan ;

Hastanenin uğultulu olan ve yavaş yavaş seçilir bir hal alan seslerine kaşlarımı çattım. Ya azcık daha sessiz olamazlar mıydı? Uyuyorduk şurada. Biraz sessiz olalım uyuyanlar var diyen yoktu. Pislikler.

Homurdana homurdana gözlerimi açtım. İlk başta diğer karşı koltukta koyun koyuna yatan Rümeysa'yla Yağız gözüme geldi. Oğlum bunlar dün daha mesafeliydi. Ne ara bu kadar yakına geldi bu pozisyonları? Bu görüntüye gelmek için fizik yasalarının bir taraflarına koymuşlardı anlaşılan. Rümeysa'nın kafası Yağız'ın bacaklarındaydı ve sırt üstü yatıyordu. Sonradan farkettiğim tek bacağı koltuğa yaslanmış diğeri diğer bacağının üstüne atılmıştı. Farkında olmadan güldüm. Bende böyle deli yatıyordum.

Uyurken sen, sen değilsin.

Yağız'ın başı Rümeysa'nın göğsüne doğru düşmüştü ve bir kolu Rümeysa'nın göğsünden uzanmış aşağı doğru sallanıyordu. Onların bu hallerini kaçırmamak istedim ve hırkanın cebinden ne zaman koyduğumu bilmediğim telefonumu çıkardım. Sonra da birkaç poz resimlerini çektim. Daha sonra da YouTube'ye girerek Ajdar'ın şarkılarından birini açtım.

Rümeysa'nın kulağına dayadım ve mimiklerini izlemeye başladım. İlk başta kaşları çatılıp yüzünü buruşturdu. Nakarat kısmına geldiğinde de bir küfür mırıldanıp ayaklanmaya çalıştı ve Yağız'ın kafasıyla Rümeysa'nın burnu çarpıştı. Rümeysa çığlık atıp, Yağız da küfür edip doğruldu.

"Bu ne amına koyayım?"

Bu tepkilerinin hepsini kahkaha atarak izliyordum. Şurda kamera bulunsa bütün İstanbul'u gülme krizine sokarlardı. Gülmem bitince koltuğa attım kendimi. Bana kötü kötü bakıp birbirleriyle didişmeye başladılar.

"Ya sen ne arıyorsun benim burnumun dibinde?" diye cırladı Rümeysa.

"Asıl sen benim kucağımda ne arıyorsun? Burnun yüzünden alnım oyuldu lan." dedi Yağız alnını ovarak. Sonra bakışlarını bana çevirerek "Kızım Ajdar'ın şarkısıyla insan uyandırılır mı ya? Ne kadar acımasızsın sen." diye konuştu. Sadece gülmekle yetiniyordum. Daha sonra didişmeleri bitmiş olacak ki Rümeysa bana döndü ve yüzünde yaramaz bir ifade oluştu.

"Senin üstündeki ne öyle? Gelirken üstünde böyle bir şey olduğunu hatırlamıyorum." dedi imalı imalı.
Hiç bozuntuya vermeden "Hırka işte ya. Ne olacak başka?" dedim.

"Hırka olduğunu görüyorum. Asıl konu şu; senin hiç böyle bir hırkan var mıydı? Hem de erkek hırkası." dedi mavi gözlerini kısmış inceleyerek.

Gözlerimi devirdim. "Ateş dün üşüdüğüm için verdi." dedikten sonra çok büyük bir tepki vereceğini bildiğimden tekrar konuştum. " ... amaaa sakın yanlış anlama ve imalı imalı bakma öyle." dedim. Konuşmasına engel olmuştum ama bakmasına değil.

Yağız bu konuşmamızdan sıkılmış olacak ki "Emirhan uyanmış mıdır?" diye sordu esneyerek. "Çünkü artık bu ortamdaki kokuyu solumak istemiyorum."

Hak veriyordum. Cidden temizlik malzemeleri, ilaçlar, odadan gelen hasta kokuları karışıp öğüreceğiniz bir koku sunuyordu size.

Rümeysa onayladı. "Bencede gidelim artık." dedikten sonra etrafına bakındı. "Rabia nerede?"

8 HARFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin