Ak Kedi Kara Kedi (Sekai ✓ )

12. Bölüm

“Sunbae bundan sonra yalnız olacaksın. Rahat olacağından emin misin?” Myung soo hala sahne ışıltısı saçan Tao'ya bunları söylerken kızarmış yüzüyle Sung Jong'un dürtmelerine maruz kalıyordu. Tao “Zaten bütün işi ben yapıyorum. Kendinizi fazla büyütmeyin ufaklıklar. Siz bugüne kadar bekleyerek hata ettiniz. Allah aşkına balayına gitmek yerine kim burada koşturmayı diler ki!”

“Yaaaa, sunbae!”  Sung Jong yeniden ortamdaki varlığını hissettirdi çığlık çığlığa sesiyle. Tao çılgın çocuğa ters ters bakıp söylendi. “Ohoooyt! Taze gelinimiz beyler konuşurken susması gerektiğini hala öğrenememiş demek. Cıkcıkcık! Seni bu çocukla ilgili olarak uyarmıştım değil mi Myung soo? ” 

Evet anlamında başını sallayan Myung soo gülümseyerek kocasını izliyordu.

Tao “Gerekli her şeyi  ayarladın zaten Sung Jong, güvenlikle ilgili bir sıkıntı yaşamayacağımdan emin olabilirsiniz. Gerisini ben tereyağından kıl çeker gibi hallederim nasılsa.”

Her zamanki çokbilmişliğine rağmen ne kadar yakışıklı görünüyordu Tao.  Sung Jong bu adamın enerjisine kapılıp gitmişti. Ta ki “Aşkım” diyerek koluna giren kocasının sesini duyana kadar.  Gözüne hakim olamadığı 3 5 saniye içinde kocasının olay yerinde olması hiç hoşuna gitmemişti. Gülümseyerek baktı yanında duran kocasına. “O kadar yakışıklı ki başka bir erkeğe daha uzun süre bakamamam çok doğal” diyerek kendini rahatlattı.

Myung soo “Biz artık çıkıyoruz Sunbae. Asistanını da kaçırıyorum, bu seferlik bana kızmazsın değil mi? Kendine iyi bak.” Tao rahatını bozmadan aynaya bakarak cevap verdi arkasında sırıtarak duran ikiliye. “Yokluğunuzda huzurun tadını çıkaracağımdan emin olabilirsiniz. İyi eğlenin”

Kapı kapandığında yüzünde ki gülümseme düşen Tao üzerinde ki ışıltılı sahne kıyafetlerini çıkarıp takım elbisesini giydi. Gözlüğünü takıp terk etti az önce ışıldadığı mekanı.

Birkaç saat sonra…

Elindeki ufak valiziyle giriş yaptı otele. Daha önceden hazırlatılmış odasına gidip çantasını bıraktı. Odaya şöyle bir göz attı. “Hiç fena değilsin ufaklık. Çok rahat bir tatil olacak bu iş benim için.”

Yemek için aşağıya indi, masasına oturacakken ellerini yıkamadığını hatırlayıp lavaboya gitti.

Lobide dolaşıp lavaboyu ararken sonunda tabelayı gördü. O aşağıda dolaşıp dururken asansörde meraklı gözler onu inceliyordu.

“Yürüyüşünden bile asalet akan bu adam, üzerinde ki kıyafetlerinde kendisine verdiği yetkiye dayanarak avukat olabilir. Eğer psikopat huyları varsa ülkenin en zengin ilk 10 şirketinden birinin varisi olabilir ya da ünlü bir oyuncu. Suratının tamamını görebilmeyi tercih ederdim. Mükemmel bir kişilik ile çok gizemli bir katilde olabilirdi aslında ondan. Uuuf! Bana aşık olup her gün papatyalar yollarmış bir de hehehe”

Sonunda bulduğu tuvalete girdiğinde genç ve yakışıklı bir delikanlının kendini kaptırmış konuştuğunu gördü.  “Büyük ve beklenmedik sürprizler yaşayacaksın hayatında genç adam. İlki tutkulu bir aşk olacak! Ha ha ha.”

Oldukça ilginç bir gündü bugün Tao için. Genç adamın dikkatini çekip toparlanması için öksürdü birkaç kez. Arkasında ki adamı fark edince ani kaçma planı yapan genç adam sendeledi ve ayakkabılarını bağlamak zorunda kaldı. Bu adamın garip tavırları artık işkillendirmeye başlamıştı Tao'yu. Poker suratıyla genç delikanlıyı incelemeye başladığı sırada telefonu çaldı.