İlk teneffüste tek yapabildiğim şey kafamı masaya koyup uyumaya çalışmak olmuştu çünkü sürekli Baran'ın dediklerini düşünüp duruyordum. İlk konuşmamızın böyle olacağını hiç tahmin etmezdim.
Ege yanıma eğilip "İyi misin sen?" diye sorunca "Evet, yorgunum sadece." dedim.
"Artık nasıl bir yorgunluksa, tipin kaymış resmen."
"Ege, yürü git yoksa şu kitabı kafana geçiririm."
Alayla "Tabi, kesin geçirirsin." deyince gerçekten geçirdim. Acıyla inleyerek "Beyin hücrelerim öldü senin yüzünden!" dedi.
"Var mıydı sende ya?" deyip sırıttığımda "Herkesi kendin sanma." dedi. Surat ifademi gördüğünde başka darbe almamak için benden uzaklaştı.
"Teneffüs bitti neredeyse, sen hâlâ gideceğin yere gidemedin Ege. Rahat bırak artık beni." Alınmış gibi durmuyordu. Hatta sırıtarak "Kantine gidiyorum." dedi.
"En sevdiğim çikolatadan alır mısın?" diye sordum anında kibarlaşarak. Cevabını el hareketi çekerek verdiğinde gözlerimi kıstım ve sınıfın kapısına doğru yürürken elimdeki kitabı ona fırlattım. Kitabın Ege yerine sınıfımıza giren Baran'a çarpması ise hayattaki şansımın ne kadar berbat olduğunun göstergesiydi.
Baran şaşkınlıkla bir bana, bir de sınıftan koşarak çıkan Ege'ye baktıktan sonra yavaş adımlarla yanıma geldi. Açıklama yapma gereği duyup "Amacım Ege'ye atmaktı." dedim.
"O zaman berbat bir nişancısın." dediğinde "İyi misin?" diye sordum.
"Sanırım göğüs kafesim kırıldı ama iyiyim."
Yaptığı ironiye gözlerimi devirdiğimde olayı daha yeni kavramıştım: Baran sınıfıma gelmişti!
Gözlerimi kısarak "Beni nasıl buldun ve adımı nereden biliyorsun?" diye sordum sanki beni yakalamaya gelmiş gibi. Normal davranamıyordum çünkü hoşlandığım çocuk her gün sınıfıma gelmiyordu.
"Sakin ol, seni tutuklamayacağım." dedi gülerek. "11. sınıflardan birkaçına siyah saçlı, mavi gözlü bir kız sordum ve hepsi adının Mira olduğunu söyleyip bu sınıfı gösterdi." deyip bir önümdeki sıraya oturdu ve bana doğru döndü.
"Neden geldin?" Sorgulamak için değil de meraktan sormuştum.
"Söylediğim şeyler yanlıştı. Paraya ihtiyacın var ya da yok, bu beni ilgilendirmez sonuçta." Gözlerim irice açıldı. "O sırada modum da iyi değildi. Biliyorum, bu bir bahane değil ama...O gözlerin daha ne kadar açılacak?" deyip güldü en sonunda.
"O sözleri söyleyen birinin böyle bir konuşma yapabileceğini sanmıyordum, o yüzden şaşkınım."
"Öküz herifin teki değilim, tamam mı?" dedi. "Son zamanlarda o kafeden başka bir yere gitmiyoruz arkadaşlarım yüzünden, ben de artık bıkmıştım ama bu sana kabalık yapmam için haklı bir sebep değildi."
"Tamam, seni affettim. Şimdi gidebilirsin istersen." dedim şirince sırıtarak.
"Beni başından mı savıyorsun?"
"Hayır, sadece..." Senden çok hoşlanıyorum ve burada olman beni heyecanlandırıyor.
"Mükemmel bir arkadaş olduğum için her şeye rağmen sana çikolata aldım Mira!" diyerek içeri giren Ege'ye döndük ikimiz de. Ege, Baran'ı yanımda görünce şaşırdı. Sanırım benimle konuşmasını beklemiyordu.
"Neyse, ben gideyim." dedikten sonra sınıftan çıktı Baran. Tuttuğum nefesimi dışarı bıraktım.
"Hoşlandığın herif bu mu yoksa?" diye sorarak yanıma geldi Ege.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 NUMARA
Teen FictionLise 3'e giden Mira, kızların gözdesi Poyraz tarafından sevilir ama onun gönlü kendisinden haberi bile olmayan, kızlarla neredeyse hiç takılmayan Baran'dadır. Bakalım Mira, Baran'ın ilgisini çekip onu kendine aşık edebilecek mi yoksa kalbini Poyraz'...