Haftasonuydu, sabah geç kalkmak istesem de yine her zamanki gibi erken kalktım. Manolya hala uyuyodu sessizce odasına gittim ve yavaşça uyanması için üstüne su döktüm. Bi anda yataktan hunharca fırladı. Ani bir tepkiyle "Günaydııın!" diye bağırdı.
"Ben aşağıya iniyorum Manolya geliceksen gel."
"Tamam geliyorum." dedi. Ve beni zorla odadan çıkardı. Yüzüme kapıyı kapattığında delikten bakmaya çalıştım ve Manolya saçını çıkartıyordu! Şok olmuştum ama delikten tamamı gözükmüyordu. Ne olduğunu gerçekten anlamamıştım. Gidip sormalımıydım.
Ama kararı aşağıya inmekte verdim. Gittiğimde henüz annem yeni kahvaltıyı hazırlıyordu. Gidip yardım ettim ve hep beraber masaya oturduk. Yarın doğum günümdü ve annemler bir parti yapabileceğimizi söyledi. Gerçekten sevinmiştim. Manolya sinsi sinsi gülüyordu. Ve hemen babama, "Peki palyanço çağırabilir miyiz?" En korktuğum şey palyançoydu. Hemen itiraz ettim. Babam da ben istemiyince Manolya'ya "hayır" demek zorunda kaldı. Manolya hemen somurttu. Anlaşılan trip atıcağa benziyordı. Neyse aman banane atarsa atsın.
Ben doğum günüme çok fazla kişiyi çağırmamayı düşündüm acaba aile arasındamı kutlasaydık.
"Anne, baba bence evde aile arasında kutlasak daha iyi olur değil mi?"
Yine Manolya cadısı her zamanki gibi atıldı. "Bence de! Aile arasında kutlayabiliriz, hatta gece benim odamda ikimiz eğlenebiliriz, olur mu Asya?" "Peki, farketmez..."
Şüpheliydim. Neyse yarını bekleyeceğim ama bu sabah ki gördüğüm olayı anneme söylesem mi acaba. Ya da yarın akşam Manolya'yla konuşurum.
***
Sabah olmuştu. Ve doğum günümdü. 14 yaşıma basmış sayılıyordum. Ve mutlulukla odamdan çıktığım andan itibaren Manolya'da odasından çıktı ve bana "Günaydın minik şeytan!" diyerek aşağıya indi. Manolya'nın gerçekten iyi olduğuna pek emin deildim.
"Günaydın Anne!"
"Günaydın Asya, doğum günün kutlu olsun! Hediyen akşama elinde olur canım..."
"Teşekkürler anne..."
Manolya, "Aya bugün seninle avm'ye gidelimmi? Belki bişeyler alırız. Ne dersin?"
"Hmm. Bilmem olur heralde." Diyip yemeğimi bitirip odama çıktım. Manolya'yla ilk defa avm'ye gidicektik. Sinemaya girermiydik acaba? Ne giysem? Yanıma ne kadar para alsam? Kafamda bir sürü soru vardı üstelik bugün benim doğum günümdü. Heyecanlıydımda. Neyse, bütün soruları odamda bırakıp Manolya'nın odasına gittim. Manolya içerde deildi. Ve masasında bir makas ve bir saç yığını vardı. Bu sefer gerçekten merak etmeye başlamıştım derken arkamdan Manolya bağırarak geldi.
"Asya neden izinsiz odama giriyosun! Kendini ne sanıyosun?!" Pardonda burası benim evim demek istedim ama olmadı.
"Seni odanda sandım diye gelmiştim ben."
"Ama gördüğün üzere deildim ve odadan çıkman lazımdı!"
"Çıkıyodum zaten ama bişey sorucam Manolya! Bu saçlar ne? Seni kaç defa saçını çıkarırken gördüm. Peruk mu o? Anlat lütfen."
Sinirli bir şekilde parmağıyla kapıyı işaret etti. Bende çıktım ve aşağıda onu beklediğimi söyledim.
10-15 dakika sonra yanıma geldi ve hazır olduğunu söyledi.
Avm'ye otobüs aracılığıyla gelmiştik. Ve ilk mağazalara girdik. Manolya bi tişört beğendi ve kabinlerde onu denedi. Gerçekten zevki güzeldi.
Manolya kabindeyken tişörtü çantasına koyuyordu ve ani bi telaşla Manolya'ya naptığını sordum. Düpedüz çalıyorum dedi kız. Sinirlenmiştim baya ve hemen tişörtü çantasından çıkarıp yerine götürdüm. Daha sonra mağazadan çıktığımızda, bu konunun aramızda kalıcağını söyledi bana. Bende cevap vermeden eve gidiceğimi söyledim.