10. BÖLÜM "GECE"

70.2K 2.4K 536
                                    

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen. Hatta bana kalp bırakmadan geçmeyin.❤️❤️

10. BÖLÜM "GECE"

Telefonumun çalmasıyla gözlerimi açtım, beni arayacak olan iki adam saatler önce yanımdaydılar, başlarına bir şey gelmediği sürece arayıp rahatsız etmezlerdi. Huylandım, yine de odama gitme zahmetinde bulunmadım. Bekledim, tekrar çalmadı, onun yerine telefona dört mesaj sesi düştü. Yaman'dan gelmemiş olmasını dileyerek başımı dizlerimden kaldırdım.

"Bu o." dediğimde Eda'yla aynı anda bakıştık, ön sezilerim beni hiç yanıltmazdı.
"Hayatıma zorla girecek, yıllar önce birinden çektiğim yetmezmiş gibi benden geri kalanını Yaman götürecek."

"Sakin ol, önce telefona bakalım," Eda koltuktan kalktı, hızlı adımlarla odama gitti, ayaklarımı koltuktan sarkıttım, sakin kalmaya çalıştım, saçlarımı geriye yatırdım, düşünmedim, boş kuruntu ediyordum.

Eda salona geri döndü, yüzünden düşen bin parçayla elindeki telefonu bana uzattı. "Başın dertte." dedi, aksini düşünmemiştim zaten. Telefonu aldım, ekrandaki mesajları sırayla okudum.

"Telefonuna bak!"

"Sana göndereceğim elbiseyi giy (elbisen var deme, biliyorum, ama ben bunu giymeni istiyorum.)

"Yarın akşam hazır ol, seni almaya geleceğim." (Kusursuz görün)

"Aramanı bekliyorum, Aslı. Seni az çok tanıdım."

"İki dakikan var."

"Ben bu adamı öldüreceğim." Dişlerimi kırarcasına sıktım, çeneme anında ağrılar girdi. "Adi, manyak, lanet herif."

Telefonu koltuğa bırakıp yerimden kalktım, salonda volta atarken öfkemden soluyordum. "Bir sen eksiktin bok gibi olan hayatımda!"

"Aslı sakin ol."

"Olamam!" diye bağırdım Eda'ya, "Adam bildiğin sapık, beni kendince kullanıyor."

"Bunları ona söylesen daha iyi hissedersin,"

"Haklısın, ona haddini bildireceğim." Telefonu koltuktan aldım, Yaman'ın numarasını tuşlayıp kulağıma dayadım.

"Geç aradın." dediğinde rahat sesi iğne gibi battı, onun canını almak istedim.

"Sen... aşağılık bir adamsın."

"Sözlerine dikkat, kim olduğumu unutuyorsun." Tehditkar sesi bana geri adım attırdı bile, Sarı'yı evime aldığıma bin pişman oldum.

"Hayatıma zorla girmeye hakkın yok, dava sonuçlanmadı diye beni parmağında oynatma yetkisine sahip değilsin."

"Alışacaksın, beni tanıyınca nasıl bir adam olduğumu göreceksin."

"İstemiyorum!"

"Ben istiyorum ve konu kapanmıştır."

"Yaman Bey...!" Telefonu yüzüme kapattı.

Evet, nokta Aslı. Sen artık bu kadarsın işte.

Değildim. Elimde kalan telefonu sıktım, param olsaydı şimdi çoktan duvara atmış parkede kırık parçalarını izliyordum.

"Ne düşünüyorsun Aslı?"

"Telefonu kırmayı, insan öfkelendiğinde hıncını elinden kalandan alır ya hep, işe yarıyor gibi."

"Külliyen yalan, ben bir defa kırdım, bırak rahatlamayı yaptığıma pişman oldum." Gözlerini elimdeki telefona diktiğinde kolumu yukarı kaldırdım, şimdi kırıp parçalamazsam iplerimi eline alan adama boyun eğer, yapamadıklarımı içimde yaşarım.

BAKANIN OĞLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin