Biraz hızlı değil misin?

4 2 0
                                    

O gün biraz saçma değil bayağı saçmaydı. Ve çarşamba da sevgililer günü... En sevdigim... KENDİME HEDİYE ALACAĞIM hem de kaç aydır istediğim kolye var onu alacağım. Ben kimi kandırıyorum ya? Yine beynim bir yandan diğer yandan kalbim tartışmaya başladılar. Kendi hallerine bıraktım. Yapacak daha eğlenceli şeyler bulmam gerek. O an bir mesaj gelmeseydi çok daha sıradan (!) geçebilirdi ne dersiniz?
*Mesaj:
Arda:
Aşağıya bak... *
Aşağı mı? Şaka mı? Allah belanı vermesin Arda, bu saatte sokaklarda mısın? Kim bilir hangi kızla buluşuyordur.
Neyse baktım aşağı. Aşağıda "Özür dilerim Ece, seni kaybetmek istemiyorum. " yazıyordu. Saol ya. Çok yardımcı oldun. Hemen mesaj attım :
*Defol git, bu numaraların bana sökmez. *
Ardından o da attı:
*Ya sana İNSAN gibi davranıyoruz yine de yaranamıyoruz. Sorun kimde? *
Ben:
*Sorun senin ta kendin. Sana bir kere insanlık yaptım ama sen Alya'yı seçtin... *
Arda :
*İyi de Alya ile sen aynı değilsin ki. O eski sevgilim sen arkadaşımsın. *
Arkadaş ha? Bir kere de mi azıcık minnacık da mı bir şey hissetmedin be!? Ama sorun bende, duygularımı profesyonelce saklayabilirim. Ama sevemez miyim? Tamam öyle olsun.
*Peki ARKADAŞIM iyi geceler bu İNSANCA davranışın gözlerimi yaşarttı. *
Arda:
*Neyi ima etmeye çalışıyorsun? *
Ben:
*İyi geceler. *
Arda:
*Gerçekten Mona Lisa tablosu gibisin, çözülmeye değersin ama. *
Peki tamam. Bundan sonra senin için tablo da olurum. Aşk mı arıyorsun dert mi? Onu bir bilsem...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bugün çok iğrenç geçecek hissediyorum. Çıkmak da istemiyorum yatağımdan. Ama ya Arda'yı göremezsem? Ne görmesi be, ben onu sevmiyorum! Öyle mi, peki. Yine ne saçmalıyorum? Of ya...
Aşağı kahvaltıya indiğimde annemin beni bir sürprizle karşılayacağını nerden bilebilirdim ki? Arda özürlümüz o panoyu dışarda bırakmış. Annem de şüphelenmiş, haklı da sayılır. Ama bugün olmaz.
"-Annecim şimdi omlet de çok güzeldir ama ben kaçayım, ellerine sağlık var ya şu kadının da yapamayacağı şey yok. Aslında aşçı olsan iyi bile olabilirmiş. Ama senin seçimin anne, ne de olsa... "
Annem:
"-Erkenden şu Arda'yla mı buluşacaksın? "
Yüzü çok ciddiydi. Hadi be patlat bir şaka!
"-Demek canım Defne kuzenim Arda'yı anlatmış sana, öyleyse şu açıklamayı yapayım biz arkadaştık. Sadece arkadaş. Ama şimdi konuşmuyorum bile. Çünkü kendisi deli de. "
Sonra annem gelip boynuma sarıldı. Ne içtin anne? Ben de istiyorum.
Annem:
"-Aferin yavruma. Düzgün arkadaşlar edin. Bu çocuk çok şeye benziyor. Tamam mı annem. Ben senin iyiliğin için söylüyorum. "
Bence de çok şey. Ama o şeyden değil.
Neyse kahvaltı faslından sonra okula geldik. Arda yoktu. İlk ders bitti, hala yok. Her yoklamada Arda 'nın ismine yok diye cevap verdim. Ama dördüncü ders... Önlerden tembel Aleyna:
"-Hocam Ece'nin Arda'sı yok. "
Ben:
"- Aleyna, öncelikle biz onunla ARKADAŞIZ sonraya gelince yolunmak için fazla şık değil misin bugün? "
Ayşe öğretmen :
"-Ece'cim tamam kendimizden düşüklere cevap vermiyoruz. Sana gelince Aleyna, Emre'yle sevgili olduğunu biliyorum. "
Ya şu öğretmenler kozumuzu bilmesin ya yazık.
Aleyna susup önüne döndü ama maalesef bu sefer Eda yolunmakta çok ısrarcıydı. Teneffüste yanıma gelip:
"-Arda'n ne yapıyor? " deyip kahkaha attı. Hadi ama bugün yorgunum. Bu yüzden yolmayacağım. O sırada Superman'im geldi:
"-Yiğit nasıl? "
Eda somurtarak gitti. Bu kadarsa hiç gelmeseydin... Neyse yine bekleriz.
Uğur:
"-İyi misin inatçı keçi? "
"-Nerden inatçı keçi oluyorum? "
"-Arda'nın özrünü kabul etmemişsin ve annene az daha yakalanıyormuşsun. "
"Defne değil mi? "
"-Evet kendisi biricik sevgilim sayılır.Ben bu oyundan sıkıldım Ece. Ben onu sevmiyorum ki. "
"-Ama o seni seviyor. "
"-Ben... "
"-Evet? "
"-Ya ben şeyi seviyorum... "
"-Uğur? "
"-Aleyna. "
"-Bugün 1 Nisan değil. "
"-Ben ciddiyim. "
"-Saçmalama! "
"-Ece ben seni anlıyorum sen de beni anla. "
"Ya onun sevgilisi var. "
"-Emre... "
"-Ee? "
"-Bilmiyorum."
"-Defne yıkılır, Aleyna göklere çıkar Emre'yle de şöyle iyi bir kavga edersiniz. Çıkarın ne? "
"-Ece, sen de Arda'yı seviyorsun. Peki senin çıkarın ne? "
"-Farkındaysan , ona bunu söylemiyorum. "
"-Ne yani senin gibi kalbime mi gömeyim? "
"-Uğur ben sana en güzelinden bulurum. Okul sadece bu şube değil. "
"-Ama yeter artık ya! Beni anlamıyorsun. Azıcık ya azıcık anlayış. Elimde mi? "
"-Şey... "
"-Yok Ece bu böyle olmayacak. Arda artık bilsin sen hiç iyi değilsin. "
"-Saçmalama nasıl söyleyim? Beni arkadaşı gibi görüyor. "
"-Artık sevgili gibi görür merak etme."
"-Ya ne yapacaksın? Gidip söyleyecek misin? "
"-Şuan değil. Çünkü bugün Alara'dan ayrıldı. Mutsuz. "
"-Ne?! Alara mı? Benim neden haberim yok? "
"- Şey diye söylemedim... "
"-Ne diye? "
"-Üzülme diye... "
"-Uğur? "
"-Hı? "
"-İyi ki benim kankamsın... "
"-Sen de. "
"-Ben bir şey yapamıyorum ki... "
"-Hiç de bile. Dertlerini kim taşıyor? Kim bana olayları söylemeyip beni kızdırıyor? Kim bana Superman'im diyor, kim... "
"-Tamam yeterli. İnan ki senin desteğinin yanında bunlar hiçbir şey..."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yatağıma uzandım ve boş boş telefonuma baktım bildirim yok. Söylemez olsaydım! 1 mesaj... Kilidi açtım, bilinmeyen numaradan... Ah ne romantik! Mesajda şunlar yazıyordu :
*Ece seni çok seven biri var. Bu da onun numarası. *
Karşılık vermeden bırakamazdım ben Ece'yim sonuçta.
*O arkadaşına söyle dalga geçilecek günümde değilim üstelik sen de hangi malsan git uygun mağazanı bul. *
Ha ha çok sevdim!
Hemen mesaj geldi.
*Biz şaka falan yapmıyoruz. Üstelik ilerde yengem olacaksın, bir malın sana yenge demesini istemezsin değil mi? *
Ben:
*Hadi başka kapıya canım, nerden yengen olacakmışım? *
Karşıdaki salak kişi ya da daha beteri:
*Adı Umut. Yarın zaten yanına gelecek o zaman göreceksin. *
Ben :
*Öyle birini tanımıyorum üstelik sen kimsin?! *
*Ben Arda. *
*Kim Arda  hangi Arda? *
*Hiç olmayacak aşka kapıldığın ama senin kadar iyi bir kızın asla hak etmediği aptal Arda. *
Ne!?! Eyvah hapı yuttuk ARIYOR! açacak mıyım? Yapamam ki... Ama çok kızar neyse artık.
"-Alo Ece? "
"-Efendim... "
"-Sanırım çok mal mal konuşup kalbini kırdım... "
"-Yok kırmadın gerçekler can acıtır... "
"-Bak Umut seni gerçekten çok seviyor...  "
"- Yok Arda olmaz."
"-Benim tanıdığım Ece bu değil. Onu seven hiç kimseyi yarı yolda bırakmaz. "
"-Arda anlamıyorsun. Tanımadığım birini bana ayarlayamazsın üstelik bunu istemiyorum! "
Telefonu yüzüne kapattım. UMURUMDA MI?! PEKİ ONUN UMURUNDA MI?! değil... Değil işte. Öğrenmiş her şeyi... Öğrenmiş... Uğur bana iyilik mi yaptığını sanıyorsun? İyilik mi bu? Peki şu beni seven çocuğa ne demeli? Yalan. Her şey koca bir yalan. Hayat bir soru işareti ve ben onun noktasıyım. Noktayım. Bitiriyorum işte nokta! Her şey bitti Arda mevzusu falan kalmadı kimseyi sevmiyorum. Sadece Uğur böceğimi... Ama artık o da hiçbir şey. O da yakın arkadaşlığımızı bitirdi. Neden peki? Kimsem kalmadı, sevdiğim  insan bana sevgili ayarlamaya çalışıyor, en yakın arkadaşım beni sırtından bıçaklıyor... Ben dedim... Yapamam ki korkağın tekiyim ben! Ve artık yalnızım. Çok yalnız... ARTIK YALNIZ YAŞAMAYI ÖĞRENMEM GEREK! Bundan sonra hep olacağım gibi...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 10, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mavinin en güzel tonu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin