Arayış

25 1 0
                                    

------------------------------------NİSA ÇETİNER---------------------------

Odaya girdiğimde, Gözlerime inanamaz bir şekilde Bora'ya bakmaya başladım. Yerde yatıyordu, burada neler oluyordu. Hemşireye baktığımda, Mina'yı kucaklamış kapıya doğru gelirken, seri bir hareketle önüne atlamıştım. Kollarından tutup Mina'yı kurtarmaya çalışırken, narin ve solgun yüzüme çarpan tokadın yaşattığı dengesizlikle, yere kapaklanıp düştüğümde vurduğum dizlerimin acısı ve yaşananların korkusuyla arkama baktım. Mina'nın duygusuz gözleri bana bakıyordu. Ayağa kalkmama fırsat kalmadan, hemşire seri bir şekilde Mina'yı götürmüştü.

Ne yapacağımı bilemez bir halde etrafıma bakarken, gözüm yerde hareketsiz yatan Bora'ya ilişti. Kafası çok kötü kanıyordu, hemen hemşireyi çağırdım. Hemşireler Bora'yla ilgilenirken, ben de Sema teyzenin nerede olduğunu merak edip koridora çıktığımda, Sema teyze ağlaya ağlaya geri dönüyordu. Yanına koşarak gittiğimde, ''kızım gitti'' diye ağlayarak bana sarıldı. 

Sema teyzenin hıçkırıkları bütün bu binayı hüzne boğmaya yetmişti bile. Evladı için endişelenen bir anneydi ve elinden hiçbir şey gelmiyordu. Bütün bağırışları, yakarışlarından sonra kendini kaybetmeye başlamıştı. Zor bela sandalyeye oturtup hemşirelerin ilgilenmesini sağladıktan sonra, olayın heyecanını atlatmaya çalışırken, yanımıza gelen polislere bakmaya başladım. Ağır ve seri adımlarla yanımıza geldiklerinde uzun boylu, esmer tenli polis açık ve anlaşılır bir dille konuşmaya başladı.

" Mina Ertaş'ın yakınları siz misiniz?"

Oturduğu yerde baygınlık geçiren Sema teyze, ani bir şekilde ayağa kalkıp, konuşmaya çalışmıştı ki, halsiz vücudunun acizliğiyle tekrar sandalyeye oturmak zorunda kaldı. Baygınlık arasında mırıldanmaya başlamıştı...

"N'olur...! Kızımı bulun, lütfen onu bana getirin."

Sema teyze'ye endişeyle baktıktan sonra, üzgün bir halde polislere bakıp konuşmaya başladım.

''Bakınız... Burada hemşire kılıklı bir haydut etrafa zarar vererek benim arkadaşımı kaçırdı, kıza ne yapacağı amacı bile belli değil daha doğrusu biz bilmiyoruz. Her şey normal ve güzelken bir anda bu olaylar yaşandı. Nasıl böyle bir insanın bu hareketi sergilemesine izin veriliyor onu da anlamıyorum."

Polis ciddi bir şekilde konuşmaya devam etti.

"Hanım efendi, lütfen sakin olun. Mina hanımı bulmak için elimizden geleni yapacağız, o hemşire kılığına bürünmüş adamın bu hastaneye nasıl girdiğini, kimler tarafından yardım aldığını öğreneceğiz, ama olay yeri tanıklarının da ifadesini almamız gerekiyor."

"Tanık olarak Sema teyze, Bora ve ben varım. Ben ifade verebilirim, ama onların kendine gelmeleri gerekiyor."

"O zaman biz daha sonra uğrayalım. Bu sırada da elimizdeki ipuçlarını kullanarak arkadaşınızı bulmaya çalışacağız."

-- -2 SAAT SONRA---

Yorgun bir şekilde yatan Bora'nın odasında, gri koltukta çaresiz bir şekilde otururken haber vermem üzerine destek olmak için Can da gelmişti. Oda da kimseden ufak bir ses bile çıkmıyordu. Soluk duvarın önünde, Bora'yı dalgın bir şekilde izleyen Sema teyzeye gözüm ilişmişti. Sanki Bora'nın bir şeyler yapmasını bekliyordu. Bora'nın ne olursa olsun Mina'yı bulacağını, bizim gibi o da çok iyi biliyordu. 

Bir bağırış sesiyle hemen Bora'ya bakmaya başladık. Mina'nın sesini öyle bir haykırmıştı ki sanki bütün hastane bunu duyduktan sonra sessizliğe gömülmüştü. Sema teyzenin yakarışları arasında iyice çıldıran Bora'yı ne kadar çok tutmaya çalışsak da çalışalım, büyük bir azimle yanımızdan kaçmayı başarmıştı. Can'la beraber peşinden gitmeye başladık, en sonunda gözümüzün önünden kayboldu.  Sokak sokak aramaya, etrafta gezen insanlara teker teker sormaya başladık. Çaresiz bir şekilde Can'a baktığımda, o da üzgün ve masum bir şekilde bana bakmaya başlamıştı. "Ne yapacağız?" anlamında bakmaya başladığımda, gürültülü bir sesle irkilmiştik. Hemen sesin geldiği yöne doğru koşmaya başladığımızda, Can'ın "Sen gelme" demesine rağmen koşmaya devam etmiştim. 

Olay yerine geldiğimizde, yolun kenarına çarpmış bir araba ve yerde yatan hareketsiz bedeni görmemle, çığlık atmaya başlamıştım. Hareketsiz yatan Bora'nın vücudu, adeta oynanmaktan bıkılmış ve kenara atılmış bir oyuncağı andırıyordu. Olay yerinde bulunan insanların 112'yi aramasıyla ambulans geldiğinde, Bora'yı sarsmamaya özen göstererek sedyeye yatırdıktan sonra, ambulansa binip giden çalışanların arkasından sadece boş boş bakmıştım...

Yaşadığım olaylar karşısında artık tepki bile veremiyordum, o kadar çok şey olmuştu ki, kendim bile neye nasıl tepki vereceğimi şaşırır duruma gelmiştim. Bora, bana Mina'nın emaneti sayılırdı. Eğer Bora'ya bir şey olursa Mina'ya nasıl cevap vereceğimi daha, düşünemez duruma gelmiştim. Kafam allak bullaktı, dizlerimin üstüne çöküp sessiz sessiz ağlamaya başladığımda, Can da bana sarılarak, beni teselli etmeye çalışıyordu...

''Geçirdiği trafik kazasından sonra, doktorlar bile bitkisel hayata giren Bora'ya artık yaşamaz gözüyle bakarlar. Yattığı o cansız soğuk oda da, kar tanesi gibi beyaz çarşafların içinde yatan Bora'nın sapsarı kesilen vücudu, gün geçtikçe hayattan kopma belirtilerini göstermeye devam eder. Yaşaması için tek bir umut kırıntısı bile olmayan Bora'ya, herkes acıyarak ve endişeyle bakar. Mina'nın babası Ahmet ortaya çıkar, kızının yaşadıkları için hep kendini suçlu görür. Mina'nın hafıza kaybı yaşamasında ve o  yağmurlu hava da yere düşmesinden zaten babası sorumludur. Yanlış zaman da yanlış adım atmak gibi bir şeydir bu. Eğer başka bir yerde ve başka bir zaman da kızının karşısına çıksaydı bunlar olmazdı, ama hayat  bu neyin ne olacağı tabi ki belli olmaz. Sema hanım, ortaya çıkan kocasına sövmenin sırası olmadığını düşünerek kızını aramaya devam eder. Ama ne yazık ki hiç bir şekilde Mina'dan en ufak bir haber bile alamaz. Arkadaşının başına gelenlerin ve yaşadıklarının şaşkınlığıyla kendine gelmeye çalışan ve bu sırada hala Mina'yı aramaya devam eden Nisa'da, Mina'yı bulacaklarına her daim inanarak Can'ın yardımıyla ipucu bulmaya çalışırlar. Aradan geçen zamanla beraber, onların uğraş ve çabaları hala bıkmadan ve usanmadan devam eder..."

---4 YIL SONRA---

"Anne...! Hadi beni bul."





Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 10, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Tutam KalpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin