1.Bölüm » İsim Mevzusu

1.4K 76 101
                                    

Selamın aleyküm arkadaşlar. İkinci hikayem olan M.A.Ş.U.K sizlerle. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum.

Birkaç hikayede görmüştüm hoşuma gitmişti. Ve bende yapmak istedim. Hikayeye başlangıç tarihinizi bu paragrafa yorum olarak bırakır mısınız? Ben kendiniminkini buraya yazıyorum (;

++++

» İsim Mevzusu «

"Yine ve yine, yeniden, her zaman bunu yaşamak zorundayım değil mi? Neymiş Efendim?

Şan ve Şeref sahibi kimse..

Halt etmiş! Dayanamıyorum artık! Dayanamıyorum. İsmimin anlamı çok güzel, ancak ben ismime tam ters biriyim.

'Şan ve Şeref sahibi kimse' yerine 'Dalga ve Alay konusu olan kimse' yim. Evet evet tam olarak böyle."

"Küçük hanım hoş geldiniz. Aç mısınız?"

Kendi kendime konuşmalarım maalesef evimizdeki çalışanımızın sorusuyla bitmişti. Çok şükür bitmişti de. Düşünsenize kendi kendine konuşan biri. Ne kadar deli denilesi! Hemen odama çıkıp bugünü Burç'a anlatmalıyım. Yine kesin çıldıracak. Ve hala yanımda dikilmekte olan Naz ablaya dönüp konuştum.

"Teşekkür ederim Naz abla. Ama aç değilim. Bugün annemlerin evde olduğu gün. O yüzden de onlarla yerim."

"Nasıl isterseniz küçük hanım. Bir ihtiyacınız olursa seslenmeniz yeterli."

"Hiç şüphen olmasın."

Nalet olmasın ki ailemin bana aşılamamış olduğu statü egosu yok bende!. Zaten bende bir çok ego belirtisi yok ya ona ne demeli?!. Yavaş bir o kadar da hırslı adımlarla merdivenleri çıktım ve Sağ taraftaki ikinci kapı olan odama girdim. Şimdi düşünülebilir böyle kaçık bir kızın odasınında kaçık bir tarzı vardır diye. Kaçık dememin sebebi ismini beğenmeyen bir kız kaçıktır değil mi ama? Neyse ama ben merakınızı gidereyim.

Hayır!

Değişik bir tarzı olan bir odaya sahip değilim. Öyle hayran olduğu ünlünün posterleriyle dolu duvarlarım yok. Ya da yapmış olduğum veya özel yeteneğimin simgesi çizimlerimin olduğu bir duvarımda yok. Lila boyalı sade duvarlarım, beyaz genç odası takımım ve Lila-Mor karışımı yatak örtüm var. Beyaz çalışma masamda duran bakır laptobum ve hemen çalışma masamın yanında odama en aykırı renk olan siyah müzik sistemim var. Sanırım bendeki tek gariplik müzik sistemim ya neyse. Yatağımın karşısında yine beyaz ve lilanın hakim olduğu kıyafet dolabım var. Çok şükür ki dolabımın kapağından biri aynalı da birde ayna derdim yok. Ha siz meraklanmadan söyleyim. Makyaj yapmayan kızlardan değilim. Makyaj yaparım. Onlarında olduğu ve katlayıp yerleştirdiğim giysilerimin olduğu çekmecenin bir gözündeler. Ve size bomba gibi bir aykırılık belirtisi söyleyim. Bende simetri hastasıyım ve bu yüzden de dağınık olamayan biriyim. Aramızda kalsın. Her neyse. Ben ne yapacaktım. Önce çalan telefonuma cevap vereyim.

"Buuuuuurrrç." arayan Burç'tu. Hemen açıp yine aynı şekilde seslendim.

"Sanırım kulak sağlığım için seni ararken telefonumu kulağımdan uzak tutmalıyım."

"Aşk olsun Burç.. Alınıyorum."

"Tabi Aşk olsun, aşksız yaşanmaz. Hayat gayemiz o değil mi Macide? Ve alınma trip çekecek havada değilim."

"Aaagh! Sana kaç defa bana öyle seslenme demedim mi? Sevmiyorum ismimi işte. Sevmiyorum. Zorla mı? Hem sen neden havanda değilsin? Yoksa çatı katından gökyüzünü göremediğin için mi?"

M.A.Ş.U.K. - Tamamlandı ✔️ #wattys2022Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin