2/10.Bölüm » Gerçekler Mevzusu

330 48 74
                                    

Selamın aleyküm..

2. part dediğimiz kısımla karşınızdayım..

Keyifli okumalar dilerim.

Beğenilerinizi ve yorumlarınızı merakla bekliyorum. 🌟 🌟 🌟

Medyada Macide'ciğimiz vardır. 😊 

++++

» Gerçekler Mevzusu «  

Sabah isteksiz ve umutsuz bir şekilde uyansam da kendimi yataktan kaldırdığım gibi rutin işlerimi halledip formamı giyindiğim gibi çantam ve montumla aşağı indim. Saate baktığımda daha okula gitmem için bir saat olduğunu görmemse beni asıl şok eden olmuştu. En azından rahatça kahvaltımı yapıp Naz ablaya erkenden çıktığımı söylemiş kapıya ilerlemiştim. Ki aklıma gelenle mutfağa doğru adımlarımı ilerlettim. Mutfağa girdiğimde Naz abla şaşırmış olsa da hemen konuşmaya başladı.

"Buyur Macide bir şey mi istemiştin?"

"Evet Naz abla.. Aslında senden bana sandviç yapmanı isteyecektim."

"Neden ki? Beğenmediğiniz bir şey mi vardı kahvaltıda hemen istediğinizi yapabilirim?"

"Hayır hayır.. Çok lezzetli bir kahvaltıydı. Ancak öğle arası bazen okulda yiyorum. Kafe tarzı yerler uzak olduğundan sıkıldım. Ondan sandviçi o ara yemek istedim."

"Ah tabi ki de hemen hazırlıyorum."

Yalan söylemiş sayılmazdım değil mi? İki hafta öncesine kadar aynen de öyle oluyordu. Ancak zaten iki haftadır servisle gidip geldiğimden öğle araları dedeme gidiyordum. Ama bunu Naz abla bilmiyordu. Hem artık okulda yiyecektim hem bu sandviçler bu sabahta kahvaltılarını yapmamış olan arkadaşlarım içindi. Çünkü bugün ölesiye korktuğum bir şey yapacaktım. Ve istediğim gibi sonuçlanmamasından korkuyordum. Onlar benim için önemlilerdi. Tamam kabul O benim için önemliydi. Ve ben bu öneminin nasıl ve ne şekilde olduğunu bir türlü çözemesem de önemliydi işte.

"Buyur Macide." diyerek Naz ablanın bana iki sandviç uzatmış olduğunu görünce sayı vermediğim için onun böyle düşünüp yapmış olduğunu fark edince konuştum.

"Kusuruma bakma Naz abla üç tane daha yapar mısın? Bazen çok acıkabiliyorum. Bugün birde beden eğitimi dersim var."

"Ah tabi ki Macide. Hemen hazırlıyorum Üzgünüm sormadan yapmıştım."

"Önemli değil Naz abla. Telaşlanma."

Kısa süre sonra onları da hazırladığını görmemle hepsini çantama yerleştirip evden çıktım. Tabi hemen servis şoförümü arayıp beni almak için gelmemesini belirttim. Sonrada otobüsle okula gitmek için ilerledim. İlk defa dolmuşa binecektim. Çünkü daha önce her nereye gitmek istersem babam ya da annem beni ulaştırmıştı. Hem ne kadar zor olabilirdi ki?

Tamam.. Sözümü geri alıyorum. Dolmuş yolculuğu pekte sevilecek bir şey değildi. Hele ki cingöz teyzeler ve aklı beş karış havada hiç bir şeyden habersiz yaşıtlarımla çekilmezdi. Hem o koku feciydi. Allah her zaman dolmuşlarda vakit harcamak zorunda olanlara yardımcı olsun. Okulun yakınlarında durdurduğum dolmuştan inmiş okula ilerliyordum. Okul tam anlamıyla in cin top oynuyor kıvamındaydı. Çünkü kimsecikler yoktu. Bende yavaşça sınıfa çıkıp yolda arayıp okula gelecekleri saati öğrendiğim Umay'ların gelmesini beklemek için okulun bahçesini gören sınıf camlarımızın birine geçip dışarıyı izlemeye başladım. Telefonumun titremesiyle bakışlarımı kucağımdaki telefonuma verdim. Mesaj gelmişti. Mesaj Umay'dandı.

<Kaşifim : Ben beş dakikaya çıkacağım. Bizimkilerle on dakika içinde buluşuruz. Haberin olsun istedim.>

Bende hemen cevap yazdım.

<Ben : Tamam canım. Açsınız siz değil mi?>

<Kaşifim : Evet.. Hemde kurt gibi. Yani ben öyleyim. Diğerleri de öyledir herhalde :P>

<Ben : Tamam o zaman ben sizi kantinde bekleyeyim mi? Çay da alırım.>

<Kaşifim : Cansın sen can. Birazdan Şevval'le konuyu açarız biz zaten. Whatsapp'tan da mesajlaştığımız gibi bizim oğlanları ikna ederiz. Sen çayımı hazır et bebeğim geliyorum ben. :P>

<Ben : Emrin olur. Öptüm bolca :*>

Deliydi bu kız. Nedense sürekli Umay'da Burç'u görmem sanırım ikisininde aşırı zeki olmalarına rağmen fazla ilgiden uzak durmak için sessiz kalmalarındandı. Ama olsun ben ikisini de sessiz zeki olmalarına rağmen seviyordum. Canlarımdı onlar. Hemen çantamda olan sandviçlerin olduğu poşeti aldım. Sınıfın kapısına ilerliyordum ki durdum. Daha gelmelerine vardı çünkü. Biraz daha beklemeliyim diye düşündükten sonra dayanamayacağımı fark edip aşağı indim. Ve kantine girdiğimde iki haftadır sürekli onların oturduklarını gördüğüm köşe doğru ilerledim. Zaten kantinde pekte kimse yoktu. Tam o masaya oturacakken birinin seslenmesiyle durdum.

"Hey yeni gelen.. Bence uzak dur o masadan.. Çünkü masa Kaya'lara ait."

Sesin kaynağını bulduğumda kollarını göğüs hizasında bağlamış, okul eteği neredeyse yok diyecek kadar kısa, üstündeki trikonun üç düğmesi de açık bir kızdı. Saçları da açık ve bel hizasındaydı. Ve bu kıza gıcık olmuştum.

"Neden ki?"

"Çünkü, eminim ki Kaya'cığım ve arkadaşları senin gibi bir eziği yanlarında taşımak istemezler. Hem Kaya'cığım bunu sana çok net belirtti. Hatırlıyorsun değil mi o günü?"

Bana Kaya'nın bahçede kızdığı güne dem vuruyordu. Ve nedense bu kız beni rahatsız etmişti. Hem bu kız Kaya'cığım mı demişti? Nereden onun oluyordu ki? Sinirlenmiştim işte.

"Hatırlıyorum. Ancak bana yanlarına oturup oturamayacağımı sen değil onlar söyleyebilir."

"Bak sen! Ne kadar da dilin uzunmuş senin? Buralar geldiğin süslü yerlere benzemez ama. Kaya'cığımın etrafında durma. Zarar verirsin sen ona. Sen ona layık değilsin."

"Hah! Şimdi olay bir erkek için kavga eden kız kavgasına döndü? Ama merak etme sen, ben bu oyunlara gelmem. Senin seviyene düşemem."

"Ne?!. Bir seviyen mi vardı da? Yaylan hadi küçük kız. Uzaklaş."

Dedikten sonra bir kaç adım daha atıp dibime geldikten sonra beni omzumdan iteledi. Ama öyle hafif falan değil ciddi ciddi itmişti. Dengemi sağlamasam yere düşebilirdim. O derece!. Ve nedense gözlerime bir şeyler batmaya başladı. Ve etrafımı net görememeye başladım.

"Ah zavallı. Ağlıyor musun? Canın mı acıdı yoksa? Kıyamam ben sana. Dur biraz daha buraların benim çöplüğüm olduğunu göstereyim sana."

Deyip üzerime daha fazla gelmeye başlamasına mı yoksa bu gereksiz kızın karşısında çaresiz kaldığıma mı üzüleceğimi bilemedim. Ve ben daha ne olduğunu anlayamadan kolunu kaldırıp konuşmaya başladı.

"Gel bakalım sen buraya ezik kız. Saçların kısaymış ama çekilir yine de."

Tam dediği gibi saçlarımın çekilmesini beklerken birden Onun sesini duydum. Hem de dibimde.

++++

Bir bölümün daha sonuna geldik..

Umarım beğenmişsinizdir. Ve keyifle okumuşsunuzdur.

Sizce bizim kızımıza bulaşan bu kızın sonu ne olur? Ya da kimden olur?

Beğenilerinizi ve yorumlarınızı eklemeyi unutmayınız lütfen. 🌟 🌟 🌟

M.A.Ş.U.K. - Tamamlandı ✔️ #wattys2022Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin