41.Bölüm » Kovma Mevzusu

272 29 46
                                        

Selam Maşuklarım.

Beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum.

Medyada güzel bir parça var, keyifle dinlersiniz umarım.

» Kovma Mevzusu «

O kucaklaşmanın ardından toparlanıp doğruca hastaneye geldik. Ve tabi ki biz gelene kadar annemin uyandığını öğrendik. Bizzat annemin ameliyatını yapan doktorundan öğrendiğimiz kadarıyla vücudundan çıkarılan kurşunlar çok şükür ki hayati noktalarda değilmişti. Sadece uzun sürmesinin sebebi çok kurşun olmasıydı ve bu beni çok rahatlatmıştım. Tamam annem çok darbe almış ama yaşıyordu çok şükür.

Doğrudan odasına çıktığımızda o anda göremeyeceğimizi söylemişlerdi. Ve bizde beklemek zorunda kalmıştık. Kısa süre sonra ise annemin uyandığında ilk benimle kardeşimin adını söylediğini dediklerinde doktorun izniyle annemi görmek için odasına geçmiştim.

Odaya ilk girdiğim anı, annemle sanki ikimizde her şeyi biliyoruz, ne yapalım bakışlarıyla bakıştık. Ve ilk konuşan ben oldum.

"Annem." Deyip sesimin gitmesi ise olması normal şeydi. Çünkü annemi az daha kaybedebilirdim. Ve bu hiçte masum bir şekilde olmayabilirdi.

Çatallı çıkan sesiyle annemin ağzından bana seslendiğini duymak güzeldi.

"Kızım." Dedikten bir süre sonra "Gel." Deyip gözleriyle yanını gösterdi. Bende dediğini hemen yapıp yanında aldım soluğu.

"Söyle annem. Ne oldu?"

"Siz iyi misiniz? Sen? Egemen?"

"Sen beni de kardeşimi de merak etme annem. İkimizde çok ama çok iyiyiz. Seni bir an önce görmek için sabırsızlandık o kadar." Deyip annemin boştaki elini tutup öptüm.

"Bir tanecik kızım. Bende sizi görmek için sabırsızlandım. Çok şükür kavuştuk." Dedikten bir süre sonra sanki sormak istemiyor gibi de olsa derince nefes alıp konuşmaya başladı.

"Baban? O ner-" cümlesini bitirmesine izin vermesine kesip konuştum.

"Bunları boş ver şimdi. İyisin umarım? Bir yerin ağrıyor ya da kötü hissettiğin bir durum var mı?." Desem de annemin uyanık biri olduğunu unutmam kötü olmuştu.

"Öğrendin mi? Ne zaman?"

Annemin dedikleriyle bir an gözlerim dolsa da hemen toparlanıp konuştum.

"Şimdi bunları konuşma zamanı değil. Çabucak iyileşte bak oğluna. Ben katlanamıyorum ya." Deyip güldüm. Umarım mutlu olur diye.

"Ama maalesef bir süre daha sen bakacaksın kardeşine. Ben bu halde biraz zor bakabilirim sanırım." Demiş ve yataktaki halini göstermişti.

"Neyse sen dinlen. Ben çıkayım. Doktorun çok yorma demişti. Hem kapının dışında bir sürü insan senden iyi haber bekliyor. Onlara haber vereyim." Demiş ayaklanmıştım.

"Babanla olan konuya karışma. Bu sefer çizgiyi çok aştı. Ben ayaklanayım halledeceğim."

Bir an ne dememin gerektiğini bilemesem de anneme destek olmamın şu anda gerektiğine emindim. Ondan içimden geldiği gibi konuştum.

"Zaten ben muhatap olmak istemiyorum. O yüzden de sen tam olarak sağlığına kavuşana kadar sesimi çıkarmam. Aklını ferah tut annem." Demiş ve annemi alnından öpüp kapıya yönelmiştim. Bir şey daha demesine fırsat vermeden hemen çıktım odadan. Yoksa orada gözyaşlarımı bırakmam an meselesiydi. Tabi ben çıkmadan hemen diyeceğini demişti annem.

M.A.Ş.U.K. - Tamamlandı ✔️ #wattys2022Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin