Bölüm Şarkıları;
Somo - Ride
Maroon 5 - Never Gonna Leave This Bed
-----------------------------------
Sabah uyandığımda kollarımı gererek esnedim. Gözlerimi kırpıştırarak banyoya doğru ilerledim. Başımda hafif ve sevimli bir ağrı vardı.
Pijamalarımı çıkararak sıcak suyun altına girdim. Gözlerimi kapatarak rahatlamaya çalıştım. Dün olanlar zihnimin bir bölümü ele geçirmişti. Bu garipti. Birkaç ay içerisinde fazla şey yaşamıştım. Ve bazen, bunların hayal ürünü olup olmadıklarını sorguluyordum.
Sert lifi vücudumun her tarafında gezdirdim. Kollarımı, bacaklarımı, dirseklerimi yumuşak hareketlerle temizledikten sonra, karpuz kokulu şampuanımla saçlarıma masaj yaptım. Havaya karışan karpuz kokusuna karşı gülümsedim. Bu kokuyu seviyordum.
Küvetten çıkarak soğuk havanın vücudumu titretmesine izin verdim. Buz mavisi bornozumla birlikte odamın kapısını açarken, saç uçlarımdan akan sular parkeyi ıslatıyordu.
"Ne yapıyorsun burada?" Gözlerim az önce kalktığım yatağıma takıldı.
Travis. Kollarını başının altında birleştirerek çarpık bir şekilde güldü. "Oradan bakınca ne yapıyormuş gibi duruyorum?"
Bornozuma daha da sarıldım. "Ciddiyim." Kollarımı göğsümde birleştirerek ayağımla parkede ritim tuttum.
Siyah gözlerini devirerek fısıldadı. "Sevgilimi görmeye gelemez miyim?"
Gözlerim şaşkınlıkla büyüdü. Onu burada görmek beni yeterince kasarken, böyle konuşması daha da titrememe neden oluyordu. Midemdeki birkaç kelebek tekrar harekete geçti. Pekala millet! İtiraf zamanı;
Onu seviyordum.
Onu deliler gibi seviyordum.
Onu olduğu gibi seviyordum.
Bana hissettirdiği tüm duyguları seviyordum.
Rüyamda gördüğüm bir katile fena halde tutulmuştum. Ve bu zerre kadar umurumda değildi. Bu kadar kısa sürede, onun hakkında ismi hariç bir şey bilmeme rağmen yanıp tutuşuyordum. Çünkü aşk böyle bir şeydi, Yer, zaman, ve en önemlisi kim olduğunu umursamazdı. Ve sen bir gün tek bir bakışta eriyecek duruma gelirsin.
"Hoşuna mı gitti, sevgilim?" Sözcüklerindeki vurguyla sırıttı. Kafamı sallayarak düşüncelerden kurtuldum. Yerden aldığım minderi ona fırlattım.
Yana kayarak ıskaladı. Minder yatağa düşerken "Kızımız yaramaz ha?" dedi. Yastığı alarak hızla bana doğru fırlattı. Kaçma fırsatı bulamadan koşarak yanıma geldi. İri parmakları dizimin arkasını kavrayınca havalandım. Kahkahalarla gülerken kucağında olduğumu anladım. Yüzümü ellerimle siper ederken bağırdım.
"İndir beni." Çığlık atarak kucağından inmeye çalıştım.
Beni yatağa doğru taşırken "Travis, sana söylüyorum. İndir beni."
Belimdeki elleri gevşediğinde "Ah, tabiki." Diyerek beni yatağa attı. Dudaklarımdan küçük bir inilti çıktığında bornozumu kapatmaya çalışıyordum. "Çok kötüsün." Dudaklarımı büzerek somurttum. Arzuyla parlayan gözleri benimkilerle buluştuğunda kollarını kafamın iki yanına koydu.
Siyah gözleri dudaklarıma kaydırdı. Sıcak nefesini yüzüme üflerken, tutkuyla titredim.
Kusursuz yüzünü benimkine yaklaştırdı. Pembe, dolgun dudakları alt dudağımı esir aldığında ellerimle yüzünü okşadım. Parmaklarım yeni çıkan sakallarında dolaştığında ağzımın içine doğru inledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GANGSTER
RomanceKehanetler, Gizemli rüyalar ve kimliksiz cesetler, Tehlikeli anlaşmalar Ve tutkulu aşklar. Zena Hetterson, Uzun bir süredir gördüğü rüyalardan dolayı psikolojik yardım almaya başlamış, gördüklerinin birer kabus olduğundan emin olmuştur. Ancak bir g...