Hayat tuhaftır. İnsanlar normal yaşamaktan sıkılırlar. Kendi küçük yaşamlarında maceraları kovalarlar. Aşık olurlar. Severler ve sevilirler. Gülerler bazen de ağlarlar.
Ama hiçbir duygu Okyanus'un yaşadıklarının yakınına yanaşmıyordu.
Canavarlar.
Canavarlar gerçekti.
Vücudu hala titriyordu ama bunun sebebi soğuktan değildi. Ayakkabılarına yapışmış olan organ parçalarına takılıyordu sürekli gözleri. Islanmış perçemleri yüzüne yapışmıştı. Yeşil gözleri sadece yola sabitlenmişti. Sanki birkaç canavar daha çıkıp kendisini alıp götürecek diye düşünüyordu.
Ama sorun yoktu. Güvendeydi. Ne de olsa Bay Sessiz yanındaydı. Bay Sessiz sandığından daha da güçlüydü. Kendisine biri bir şey yapmak istese Bay Sessiz kendisini koruyacaktı. Bay Sessiz onu öldürmek için gelen canavarları avlayacaktı.
Bay Sessiz yanında olduğu sürece hiçbir canavar, gölge ona yaklaşamazdı.
Ben yanında olduğum sürece hiçbir canavar, gölge sana yaklaşamaz.
Bu peltek ses ona tanıdık geliyordu. Ama bilmiyordu. Sıkıntıyla arkasına yaslandı. Soracak tonlarca şeyi vardı. Zihni darmadağın ve paranoyası ile birleşince de bir o kadar korkutucu haldeydi. Ya o canavarlar onu küçüklüğünden beri takip ediyorlarsa?
O zaman neden saldırmamışlardı?
Bay Sessiz'e kasıtlı olarak zarar vermek istememişlerdi. Bay Sessiz onlara saldırmıştı. Onlar Bay Sessiz'e değil.
O zaman hedefleri kendisi miydi?
Neden kendisini öldürmek istiyorlardı ki?
Babasını yoksa o gölgeler mi öldürmüştü?
Onların gölge olduğunu nereden biliyordu?
Omzuna dokunan el ile irkildi. Kafasını hızla çevirdi ve omzuna dokunanın Bay Sessiz olduğunu görünce rahatladı. Kendi düşüncelerinin içine öyle bir çekilmişti ki arabanın durduğunun bile farkına varmamıştı.
Durdukları yol kenarlarına baktı. Karanlıkta hareket eden bir şeyler mi vardı? Ona mı öyle geliyordu yoksa?
"N-Neden durduk?"
Bay Sessiz cebinden not defterini ve kalemini çıkardı. Islanmış sayfalardan birkaçını yırtıp ellerinin arasında buruşturup attı.
"iyi misin?"
Okyanus sorunun komik olduğunu düşündü. Hafifçe sırıttı. "H-Harikayım."
Soruları vardı.
Soruları sormak istiyordu.
Ama doğru zaman değildi.
Bunun farkındaydı.
Şu an soramazdı.
Tek istediği arabanın çalışıp yola devam etmesiydi. Durmak istemiyordu. Dururlarsa gölgelerin ona yetişeceğini düşünüyordu.
Ve yetişirlerse de öldürüleceğini.
"Devam edebiliriz."
Bay Sessiz ikna olmamış gibiydi. Ama üstünde fazla durmadı. Elini kızın omzundan çekti ve direksiyonu kavrayıp arabayı çalıştırdı. Tekrar yollara koyuldular.
--
"Senle bir anlaşma yaptık. 100 taze yaşamın karşılığında bir yaşam ödülü. Uygulamazsan lanetlenirsin."
"Yalan söyledin."
Gülümseme genişledi. Korkunçlaştı. Acımasızlaştı. "Sen de bunun fazlasıyla farkındaydın."
Yeni bir otele giriş yaptılar. Eşyalarını yerleştirdi ve Bay Sessiz genç kıza temizlenmesini söyledi. Kıyafetleri ve saçı çamur içindeydi ve kumaşlarının bazı kısımları yırtılmıştı. Bay Sessiz genç kızı aşağıda bekleyeceğine dair bir not bırakıp çıktı.
Okyanus direnmedi.
Yıkandı. Saçlarını taradı. Üstüne yeni bir kazak giydi ve aşağı indi. Bay Sessiz kendisini ayakta bekliyordu. Genç adamı camdan dışarı bakarken yakalamıştı. Beyaz maskesi toprak ve çamurdan biraz kirlenmişti. Arada çarpan kan ve kızlıklarda vardı ama bunları fark etmiş olmak için birkaç canavar tarafından kovalanmış olmanız gerekiyordu.
Yeni kaldıkları otel diğeri kadar lüks değildi ama yine de fena bir ortamı yoktu. Lobi sade tutulmuştu. Sıcaklığı genç kızın vücudunu sarıyor ve daha rahat hissettiriyordu. Etraf bordo koyu yeşil renkleriyle uyumlu olacak şekilde dizayn edilmişti.
Bay Sessiz'in yanına geldi. Camdan dışarı baktı kendisi de.
Dışarıda hafif bir rüzgar vardı. Hava yine bulutluydu. Işığın tahtını karanlığa devrettiği saatlerdi.
"O canavarlar."
Genç kız etrafına bakındı. Ama etrafta çok az insan vardı. Kendilerini duyup duymayacaklarını bilmiyordu bu yüzden cümlesini devam ettiremedi.
Bay Sessiz kafasını genç kıza çevirdi. Not defterine bir şeyler karaladı.
"Onların adı Gölge."
Gölge. Tahmin etmişti. Onların adı Gölgeydi. Ama nereden biliyordu adlarının gölge olduğunu?
"Benim için mi geldiler?"
Bay Sessiz başıyla onayladı.
"Neden?"
Genç adam mavi gözlerini kıza çevirdi. Lenslerini çıkarmamıştı. Gözlerinde hafif bir hüzün vardı. Siyah, uzun saçlarından bir perçemini kulağının arkasına sıkıştırdı ve not defterini tekrar eline aldı.
"Çünkü sen, işlenmiş büyük bir günahın telafisiydin. Ama yerine getirilmedi. Şimdi ise borcun ödenmesi gerekiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Sessiz
Mystery / ThrillerHiç konuşmadı. Daima sessizdi. Bu yüzden ona Bay Sessiz ismini verdim. Ama Bay Sessiz bir canavar. Taktığı siyah maskesinin altındaki gıcırdayan dişlerinden anlıyorum bunu. Beyazlıktan yoksun, acımasızca bakan siyah gözlerinden.