BİZDEN OLMAZ TAHİR 😢

4.1K 169 2
                                    

Kapı açılmış ve herkesin gözü Mustafaya çevrilmişti. Adam evdeki yabancı kadını görünce yarı şaşkın vaziyette selam verip yukarı kata çıktı. Tahirde ardından hayliyle. Abisi gerçeği bilse iyi olabilirdi.

"Kim o kadun Tahir? Ne işi vardur bizum evde. Bi deluluk etmedun değil mi?"

"Vedat. Vedat SAYARIN eşi. Ama bak abi..."

"Ne dedun sen ne dedun. Bida de hele."

"Vedatun..."

Tahir ağzına yediği sert tokatla sendeleyip bir kaç adım geriledi. Abisi yakasına yapışmıştı adeta.

"Sen nasul getirursin o kadini bu eve he Tahir. Soylesene koçum. Annemizin katilunun karısuni ne diye evimize soktun ulan."

"O kadın şiddet göriy abi. Yardım ediyim sadece."

"Sikkerim senin yardumuni. Töbe töbe ağzımı bozduruyon cuma cuma. O kadın bu evden defolup gidecek."

"Hayır gidmeyecek abi. Vedata teslim etmem ben Nefesu."

"Nefesu..."

Mustafa gözlerinin dolmasına engel olamamıştı. Demek o kadının adı da Nefesti. Evde kalamayacağını anlayıp kapıya yöneldi. Duraksadı ve arkasını dönmeden konuştu.

"Tamam kalsun ama ben biraz uzaklaşsam iyi olacak koçum. Hadi eyvallah."

Mustafa küçük çocuk gibi koşarak ve ağlayarak uzaklaştı odadan. Kapının kapanma sesi evde yankılanırken Tahir aşağı kata indi.

"Ayucuğum şimdi biraz kafa dağutmaya gitti yani senle ilgisi yoktur tamam mu nefesum? "

"Peki Asiye abla."

"Hıııh. Peki Asiye ablammuş. Bak evladum. Benim torunum ilk defa evden böyle çıkiy senin yüzünden. Bu yüzden sen bu evden en yakun zamanda gitsen iyi olcak."

Tahir sinirle içeri girip annennesine ölümcül bakışlar attı. Sinir katsayısı tavan yaptığından Nefesin asasını ona uzatıp dışarı çıkmaları için teklif sundu ve Nefeste kabul etti. Buraların havası çok güzeldi. Sekiz yılın ardından ilk defa yaşadığını hissediyordu. Ayakkabılarını çıkarıp toprağı hissetti önce. Ardından biraz zorda olsa oturdu yere. Gözlerini kapamış sadece havayı toprağı ve başını döndüren kokuyu hissediyordu.

"İşte benim için en büyük huzur bu Tahir. Ama biliyorum o pislik peşimizi bırakmayacak ve bu huzurumu elimden alacak. Lütfen buna izin verme. "

Nefes gözleri hâlâ kapalı olmasına rağmen adamın ayağına yapışıp adeta koala edasıyla sarmıştı. Ağlıyor ve yalvarıyordu.

"Naptı be Nefesum bu adam sana?"

Bunu oysaki içinden söyledi sanmıştı Tahir. Nefes tam anlamıyla elini kavrayıp yanına oturttu.

"Babam. Para için her şeyi yapabilecek bir adam Tahir. Sattı beni o adama. "

"Şşş... Ağlayacaksan anlatma. Nefes ben senin o piç yüzünden üzülmene dayanamam."

"Ilk dayağımı ilk gece yedim. O kadar çocuktum ki ben. Ben aşağıda kanepede ders çalışırken uyuyakalmışım. Saçımdan çekmesi ile uyandım. Ders çalıştığım için öldüresiye dövdü. Oysa benim hayallerim vardı. Ben... ben mimar olmak istemiştim hep. Kocamla mutlu olacağım bir ev tasarlayacaktım. O kapı kapanınca çok mutlu olacaktık. Ama bana kapı öyle bir kapandı ki kaç kez elim arasında kaldı. Tam sekiz yıl o kapanan kapı bir kerecik olsun açılmadı."

Tahir gözündeki yaşı kurulayıp Nefese döndü. Kız ağlamıyor aksine şu an hunharca gülmeye başlaması Tahiri korkutmaya bile başlamıştı. Kızı iki kolunun arasına alıp sarssada kız gülmeye devam ediyordu. Durmuyor aksine daha çok gülüyordu. Normalde olsa ufak ufak suratına tokat atardı Tahir ama kız zaten hayatı boyunca şiddet görmüştü.

"Nefeeeees. Yeter. Kendine gel. Lütfen kendine gel."

"Üşüyorum ben. Ölü... ölüyor muyum ben Tahir?"

Adam duyduğu şeyle suratını buruşturup dudaklarını kadının alnına koydu. Ölmüyor , yanıyordu. Tahir evdekilere haber bile  vermeden telaşla Nefesi kucaklayıp hastaneye götürdü. Doktordan haber gelmedikçe çileden çıkıyor parmaklarını kıracak şekilde stresle çıtlatıyordu. Doktorun vücudunun şükür ki odadan çıktığını gören Tahir koşarak yanına gitti.

"İyi haber bağa Erdem."

"İyi iyi bir sıkıntı yok. Sadece bu ara fazla üzülmemesi kafasına pek bir şey takmamalı. Çünkü bu kadın... Of Tahir laf cambazlığı yapamayacam. "

"Yeterince yaptun zaten da. Söyle söylede kurtil."

"Bu krizler gece boyunca da devam edebilir."

"Sadete gel koçum."

"Sürekli nefes nefese uyanabilir. Ayağındaki yara zaten çok fazla mikrop kapmış. Ateşi sürekli yükselecek. Korkma sirkeli bez işini görecektir. Birde..."

"Erdem!"

"Psikolog yardımı alsa iyi olabilir."

Tahir kafasını öne eğip elindeki bileklikle oynamaya başladı. En azından şimdi bu soruya yanıt vermek istemediğinden sessizce odadan ayrılıp müşahade altında tutulan Nefesin odasına geçti. Kadının olması gerektiğinden daha fazla solmuş yüzüne elini getirip okşadı. Dudağını kipriklerine gözlerine ve yanaklarına değdirip geri çekildi. Kadının gözlerinin yavaşça açılmasıyla paniğe kapılıp oturduğu sandalyeden doğrulup odada gezinmeye başladı.

"Olmaz Tahir. Yapma bunu kendine sakın. Sevme beni dokunma bana çünkü bana dokunan herkes ölüyor."

Tahir duyduğu şeye sinirlenmiş ve kaşlarını çatıp yüzünü Nefese döndü.

"Ne diyon sen Nefes? Ne sevmesu da. Hangi sevme. Töbe Allahum töbe."

"Böyle düşünmene sevindim."

"Tabi demi. Ne kadar götte olsa bu kocan vardur senin. Evli bi kadına yan gözle bakmam korkma."

"Nee!"

Nefes duyduğu şeyle tekrardan gülme krizine girmişti. Tahir her şeyi yanlış anlamış bir saftı şu an gözünde. Gülmesini bastırmak amacıyla elini ağzına götürmüş sesi sonunda kesilince suratını tam anlamıyla Tahire çevirdi.

"Ne yani şimdi ben Vedatla evli miyim?"

"Değil musun?"

Tahir ne sorduğunu fark edip kafasına bir tane tokmak geçirdi. Saçmalamıştı resmen.

"Ben Vedatla evlu değulumdur da."

Kadın kullandığı Karadeniz ağzına şaşırıp kalmıştı.
Adamsa neredeyse zil takıp oynayacak moddaydı. Ama. Ama o zaman bu işte bir gariplik vardı. Evli değilse o konumda olmadığını bilsede medres gibi duruyordu.

"Sakın Tahir sakın. Sakın bana medres muamelesi yapma."

"Peki Nefesum peki."

"Yapma Tahir deme öle şeyler. Bizden hiç bir şey olmaz. Bana Nefesum deme ayrıca. Onu bana bu hayatta tek bir kişi söyleyebilir o da öldü zaten."

Kadının gözleri dolmuş ağlamamak için dudağının içini dişliyordu.

"Abim."

Boğazındaki yutkunma ihtiyacını karşılayabilmiş ve sonunda "Abim" diyebilmişti.

BİR KARADENİZ MESELESİ 《NefTah》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin