Brave Words, Braver Deeds ║Vkook&Yoonmin&Namjin

⚜1⚜

Bir omega, alfasını bulduğunda işler oldukça sıradan yürürdü. İkisi de birbirinden etkilenir, birbirlerini etkilerlerdi. Alfa, omeganın tatlı kokusuyla bile zevk alır, omega ise bir dizi kalp çarpıntısı ve tatlı heyecanıyla baş başa kalırdı.

Birlikte olduktan sonra da değişen pek bir şey olmazdı. Alfa sürüsüne ve daha da önemlisi, eşine sonsuz bir saygı ve sadakat beslerdi. Omega da alfasını yeri geldiğinde önemli konularda yönlendirirdi.

Oysa Taehyung şu anda ölüyordu.

Klozetin kapağında yer edinmişti ve adeta biber gazı gibi acı veren havayı ciğerine çekmeye çalışıyordu. Şişenin kapağını açacakken bir an parmaklarını hissetmediğini sandı.

"Taehyung-ah? Sen iyi misin?" Jimin avuçlarını kapıya dayayarak sordu arkadaşına. Taehyung omega olsaydı kızgınlık geçirdiğini sanardı ancak arkadaşı cinsiyetsizdi.

Taehyung ilacı içerken kısa bir öksürük krizi geçirdikten sonra yavaş yavaş rahatladı. Gözlerinin görüşü nihayet normal halini alıyordu.

Daha önce hiç bastırıcı almaya gerek duymamıştı.

Jimin, kolunda asılı duran eşyalara bakıp Taehyung'un atkısını boynuna aldı ve montunu da çantasının askısına geçirdi.

"Kapıyı aç ki yardım edeyim."

"İyiyim" Taehyung kırık sesiyle mırıldanıp kabinden çıktı. "Belki de kan şekerim düşmüştür."

Jimin başıyla yavaşça onayladı. "Gerçekten çok kötü görünüyordun" bakışları samimi bir telaş kaplıydı. Taehyung başını yana eğip gülümsedi, kulağındaki uzun küpe sallanmıştı.

Açılan kapının gıcırtısıyla Jimin başını o tarafa döndürdü. Gözleri, daha Yoongi onu görmeden Yoongi'yi bulmuş, yüzüne küçük tebessümü yerleşmişti. İki genç içeri girerken Yoongi'nin de gözleri Jimin'i bulmuş ancak uzun süre onda kalamamıştı.

"Kimi arıyorsun?" Yoongi sorusunu yanındaki çocuğa yönlendirdiğinde Jimin kaşlarını çattı.

Çocuğun kokusu burnunu sızlatacak türdendi. Kızgın bir kedi gibi çocuğa dikti bakışlarını.

"Bir koku dikkatimi çekti" çocuk Jimin'de göz gezdirdi, fazla tehlikeli görünmemiş olacak ki uzun süre bakışlarını tutmadı.

Yoongi ikisi arasında gözlerini gezdirirken yutkundu. Kıskanma duygusunu hissetmeye bile şansı yoktu. Yanındaki çocuk, delta, eğer onu istiyorsa, onu alırdı.

"Jimin'i mi diyorsun? E-evet... O da omega..."

Jungkook kokuyu önceki kadar yoğun hissetmediği için kısa süreli hayal kırıklığı yaşamıştı. Jimin'e gözlerinin ucuyla baktığı an omegayı olduğu yere çiviledi. Eli ona doğru uzanırken Taehyung yutkunarak tepkisiz kalmış, fazlasıyla ürkmüştü.

Yoongi bile ona baş eğiyorsa, bu çocuk tüyler ürpertici birisi olmalıydı.

Jungkook Jimin'in boynundaki atkıyı sertçe çekip burnuna götürdü. Jimin sürtünme yüzünden acıyan boynuna  elini götürüp kaşlarını çattı. Pek âlâ, nazikçe istese de atkıyı verirdi.

Jimin, atkının ona ait olmadığını hatırladı.

Jimin ve Taehyung tedirgince birbirlerine bakmışlardı.

Etraflarındaki hava birden bire ağırlaşırken, Jungkook'un gözleri simsiyah bir hal aldı. Yoongi, Jungkook'un feromonları yüzünden geriye sendelerken Jimin yere çöküp elini göğsüne bastırmış, Taehyung ise gözlerini sıkı sıkı kapatmıştı.