Brave Words, Braver Deeds ║Vkook&Yoonmin&Namjin

⚜26⚜

Nadir yazar notları...

Profilimde bir hikaye var, Butterfly Effect, konusunun orijinal olduğu kanısındayım, asıl teması beyin nakliyle beraber anıların da nakledileceği üzerine. İlginizi çekiyorsa diye bunu yazmak istedim, devam edip etmemekte kararsız kaldım çünkü.

Teşekkür ederim vakit ayırdığınız için 😅

Salondaki gerginlik tahammül edilemez seviyedeydi.

Taehyung ailesini göndermek zorunda kalmıştı, Jin, Yoongi, Jimin ve Jungkook'la beraber salonda oturuyordu.

Jin öyle kötü görünüyordu ki, Jimin ve Yoongi kendi dertlerini bir anlık unutmuş gibiydi. Yine de Yoongi korumacı bir şekilde sarmıştı eşini.

"Ji-Yong'la yeniden konuşacağım" Jungkook önerisini sununca Taehyung delici bakışlarını Delta'ya çevirmişti. Bu kesin bir 'hayır" anlamı taşıyordu ikisi için de.

"Fayda etmeyecek, en kısa sürede sürüyü toplayıp öyle harekete geçmeliyiz" Yoongi ilk kez ağzını açınca söyledikleri kulağa mantıklı gelmişti.

"Omegalar benim sözümü dinlememezlik yapabilir. Taehyung... Omegalar Vita'ya karşı gelmez"

"Yardımımı mı istiyorsun? Seni tehlikeye atmamı? Daha mühürlü eşin olmadığıma göre pas geçeceğim, ölü değil de diri olman işime gelir"

Jungkook Taehyung'un ilk kez böyle davrandığını fark etti ve buna bir anlam getirmeye çalıştı. Gözleri koyulaşmış, Taehyung'la bakışmaya başlamıştı.

"Onun ne kadar güçlü olduğunu gördüm, oraya gitmek için ölümü çiğnemen gerek" ona karşılık lila gözleri parladı Taehyung'un.

Jimin ikisini izledi, kafasını kendi derdinden asıl olaya vermesi zor olmuştu.

Ama Jimin de Yoongi'yi seçerdi. Başkası için tehlikeye atmazdı alfasını.

"Taehyung." Jungkook'un gözleri tamamen siyah bir hal alınca Taehyung oturduğu yerden ayaklandı. "Omegaları kendin topla, intiharına yandaş olmayacağım" kendini yatak odasına atıp kapıyı çarptığında Jungkook kendisine karşı yaptığı saygısızlık yüzünden fazlasıyla sinirlenmişti.

"Taehyung!" Peşinden kendisi de ayaklandı. Jimin aniden dikleşmiş, arkadaşını koruma içgüdüsüne kavuşmuştu. Kendisini dizginleyen ise yine Yoongi'ydi, nitekim ona da fazlasıyla kızgındı.

Jungkook koridorun arka tarafındaki odanın kapısını sertçe açıp içeri girdi ve arkasından kapattı. Taehyung yatakta sırt üstü uzanmış, kolunu alnına dayamış halde gözlerini kapatmıştı.

"Çocuk gibi azarlayacak mısın beni? Çünkü yine de reddedeceğim"

Jungkook yatağın kenarına oturup dirseklerini bacaklarına dayadı. "Bana yardımcı olman gerek, yardımcı olursan başıma bir şey gelmeden dönerim"

"Bana bunun garantisini vermenin imkanı yok ama" Taehyung aniden doğrulunca Jungkook çarpışmamak için biraz çekildi.

"Bir şey olursa, bir alfayla beraber aile kurmanı onaylarım, zaten bütün hayatın boyunca yas tutmanı istemek büyük bir bencillik olur."

"Bu söylediğinden sonra kesinlikle yardım etmeyeceğim" Taehyung tısladı.

"Tereddüt ettiğin şey bu değil mi? Bir aile kurmak? Bu yüzden gitmememde ısrarcısın sanıyorum?"

"Gerçekten de duygusuzlukta üstüne yok" Taehyung onu yataktan itip ayağa kalkmaya zorlayınca Jungkook iç çekti. Tekrar yatağa ilerleyince Taehyung engel çıktı.

Alanını koruyan kediye benziyordu.

Kollarını birleştirdi Vita.

"Acilen ortak bir yola çıkmalıyız Taehyung, gerçekten" Jungkook sırtını duvara verdi. "Gerçekten, Jin'i düşün"

"Vicdanıma konuşma, onunla aynı durumda olmamak için reddediyorum seni"

"Taehyung, haftalar önce yemekte, ben seni yakalayamaya çalışırken seni korudu o. Bana ve alfasına karşı durdu, şu anda yardımına muhtaç"

Taehyung cevapsız kaldı bu sefer, Jungkook bununla beraber yatakta yanına oturup kollunu ona sardı. "Yeni yeni ilişkimiz otururken seni bırakmayacağım, söz veriyorum" tek eliyle polo tişörtünün yakasını açtı ve başını eğdi. "Beni mühürleyebilirsin"

Taehyung gözlerini ellerinden çekip ona çevirdi.

"Bu seni daha rahat hissettirir mi? Canlı navigasyon cihazı gibi, ha?"

"Bu iyi hissettirmiyor, gerginlikten midem ağrımaya başladı, kötü bir işaret değil mi b-" Jungkook onun sözünü aniden başlatıp derinleştirdiği öpücükle kesti. Elini tişörtünün içine arsızca geçirip vücudunu okşarken onu geriye yatırmış ve kulağına mırıldanmıştı. "Benim sözlerim kehanet gibidir, sana döneceğim. Her zaman dönerim"

Taehyung boyun eğmedikçe onun baskı yapacağını anlamış ve isteksizce başıyla onaylarken gözlerini kapatmıştı. "Bunu sevmedim. Yapacağım, ama bu kabul ettiğim anlamına gelmiyor. Bunu affetmeyeceğim" Jungkook'u ittirip dolabının önüne geçmiş ve açarken alt dudağını ısırmıştı.

"Karşılığında ben de bir şey alacağım Jeon" basit bir tişörtü şu ankine tercih etmeye karar verdi Taehyung. Belki bir de kot...

"Karşılıksız iş yapmıyorsun yani"

"Beni mühürlemedin daha, yapacağımı mı sanıyorsun? Arkanı dön" Taehyung tişörtünü çıkarırken mırıldanmıştı.

Jungkook arkasını dönmeyi reddetti. "Ne istiyorsun?"

Taehyung elindeki tişörtü onun yüzüne atıp birkaç saniyede pantolonunu değiştirmişti. "Hoseok'tan dövüş dersleri alacağım"

Eli sinirle yüzündeki tişörte gitmişti Delta'nın. "Yanlış duymuş olmayı canı gönülden istiyorum" Taehyung'un yüz ifadesi ciddiliğini korumaya devam edince Jungkook ayağa dikildi. "O olmak zorunda değil, öyle değil mi? İstersen bu işte madalya kazanmış adamları bile getirebilirim"

"Ondan alacağım"

"Bana inat olsun diye yapıyorsun, öyle değil mi?"

"İkimizin de ödemesi gereken bedel ağır olmalı, öyle değil mi?"

Jungkook'un seyiren gözüne engel olmak için yüzünü ovdu. "Bu gerçekten sinir bozucu"

Taehyung omuz silkip kemerini pantolona geçirdi ve masasında duran cüzdanını cebine koydu.

"Sana dövüşmeyi öğreteceğim. Bu olmaz mı?"

"Bu konuyu uzatmayacağım, Hoseok'un yanına gidiyorum"

Taehyung odadan çıkınca Jungkook yatağa geri oturup alnını avuçlarına dayadı. Yardım edeceğini söylemişti ama Jungkook kendini kaybetmiş gibi hissediyordu.

Bu kötüydü, çok çok kötüydü, içindeki karanlık benlik, Hoseok'u öldürmesi için Jungkook'a yalvarmaya başlamıştı.

Önceki bölümün beğenmesi düşüktü kendimi suçlu hissediyorum bu durumda, beğenmediğiniz bir kısım varsa belirtmekten çekinmeyin düzeltmek isterim