⚜10/Part1⚜

28.4K 2.3K 487
                                    

"Kış yemeğine Taehyung'la gidecektim, ama şimdi sen varsın. Kesinlikle onu gelmeye ikna edemeyeceğim" Jimin morali bozuk bir şekilde makarna kasesini başına dikip geri bıraktı.

"Ah nihayet birileri beni arkadaşının önüne koyabildi." Yoongi elini yanağına dayadı. "Bir gün kala 'üzgünüm Taehyung'la gideceğim' demeyeceksin bana değil mi?

"Ona karşı neden bu kadar ön yargılısın?"

"Ön yargılı değilim. Ortak noktamız yok"

Jimin kollarını birleştirdi. "Onunla hiç konuşmadın. Belki de bu yüzdendir. Sen de çoğu konuda diğerleri gibisin" içinde minik bir hayal kırıklığı filizlenmişti.

"Seni rahatlatacaksa ön yargı de. Yine de özellikle konuşacağım birisi değil"

Jimin kendilerine doğru gelen Jungkook'u fark edince Yoongi'ye döndü yeniden. "Onu sen mi çağırdın?"

"Kimi ben mi-" Yoongi lafını bitiremeden Jungkook masaya oturmuştu. Nereye giderse gitsin, gergin atmosferi de beraberinde taşıyordu.

"Park Jimin"

Jimin ismini Delta'nın ağzından duyunca Yoongi'yle bakıştı. "Efendim?"

"Taehyung'un adresini ver bana" Jungkook telefonundan saate bakıp yeniden pembe saçlıya döndü.

Jimin tırnağını dişlemişti. "Bunu öncelikle ona sormam gerek... Hatta belki sen ondan istersen..."

Jungkook onu duymamış gibi davranıp telefonunun not kısmını açtı. "Yaz hadi

"Arkadaşımın başına... Bir şey gelmesin delta" Jimin adresi yazarken mırıldandı. Bu Yoongi'yi korkutmuştu çünkü Jungkook'a ters cevap vermek akıl kârı değildi.

Jungkook, Yoongi'nin korktuğunun aksine bir şey demeden telefonu aldı ve masayı terk etti. İkisi masada oturmayı sürdürürken Jimin düşünceli bir şekilde yere bakıyordu.

"Neden adresini istedi ki benden?"

"Taehyung ona çok ters davranıyor. Belki sinirlenmiştir"

"Taehyung'a haber vermeliyim" Jimin masadan kalkacakken Yoongi onu çekti.

"Daha fazla sinirlendirme Jungkook'u. Sana bir şey yaparsa ne yaparım bilmiyorum. Ayrıca... Zarar verecek olsaydı evine gitmezdi. Başka bir şey var bu işin içinde"

Jimin şüphelerle geri oturdu. "Doğru ya... Neden istesin adresini?"

Yoongi elini onun saçlarına daldırdı. "Arkadaşın tehlikede olmadığına göre... Akşam şu sevdiğin takıma bakalım. Sana ilk hediyem olsun"

"Kuaföre de gitmem lazım, biliyorsun yemekteki en harika omega ben olacağım"

❁❁❁❁❁

Jungkook kapıyı üçüncü kez yumruklayarak çaldı. Taehyung merdivenleri adeta sürüklenerek inmiş, kapıya ulaşmadan hemen önce, sırtında kendisiyle bütünleşmiş olan battaniyeye takılmıştı.

Jungkook kapıyı açan afeti süzdü. Arkasındaki çalışanlar bile bir anlığına afallamıştı.

"Sen... Benim evim... Bu..." Taehyung esnerken Jungkook onun kuramadığı cümlelere güldü.

"Bu saate kadar uyudun... Akşama kadar yüzünün şişliği nasıl inecek?"

"Akşam?"

"Yemeğe gidiyoruz ya" Jungkook onu içeri iteklediğinde çalışanlar da peşinden girip kapıyı kapatmıştı. Taehyung hala rüyada olduğunu düşünüp koltuğa sindi. Jungkook onun nemli saçlarını okşadı. "En azından yıkanmışsın."

Brave Words, Braver Deeds ║Vkook&Yoonmin&NamjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin