Brave Words, Braver Deeds ║Vkook&Yoonmin&Namjin

⚜29⚜

"Ah, güzel çocuk gelmiş" Ji-Yong öne atılınca Jungkook, Taehyung'u yavaşça arkasına çekti ve parmağını ona doğrulttu.

"Git geri"

"Kabasın." Ji-Yong yavaş adımlarla etrafı adımlarken Jungkook dişleri arasından mırıldandı.

"Evde kalmakla ilgili bir sıkıntın mı var? Ben seni korumak için...-"

"Madem anlaşma yapmıyoruz," Ji-Yong ellerini iki yana açtı. "Artık taviz vermeyeceğim"

Jungkook kendine koşan alfaya karşı hazırlanırken Taehyung başını Jungkook'un omzuna dayadı.

"Taehyung sırası değil, Yoongi'yi bul" onu ittirip alfaya ilerlerken, Taehyung eli ayağına dolanmış halde etrafına bakındı ve Jungkook'a geri döndü. Bu Alfa canını sıkmaya başlamıştı Vita'nın. Bütün dikkatini odaklayıp onu durdurduğu düşüncesine kitlendi.

Ji-Yong göremediği duvara çarpıp geriye sendelerken Jungkook gülümseyip göz ucuyla Taehyung'a baktı, bunu onay olarak görmüştü Taehyung.

"Gereksiz çocuk..." Cho-Hee yaslandığı arabadan çekilip Taehyung'a ilerledi. Küçük bir parmak hareketiyle kendini birkaç metre geride, yerde bulmuştu Taehyung.

Küfredip olduğu yerde doğrulurken Cho-Hee başına gelip ince boynunu elleriyle sardı.

"Küçük fare burnunu artık bir yerlere sokmamalı-"

Taehyung onun lafını bitirmesine fırsat tanımayıp omuzlarına tutundu ve kendi altına çekip parmaklarını bastırdı.

"Belki de artık ölmelisin"

Jungkook tahta çitlerin üzerine Ji-Yong'u ittirip yakasını tuttu ve saniyelik bir an Taehyung'u yokladı.

"Burada bitiyor, Ji-Yong"

Jungkook onu çitin dışına itip uçurumun kenarında tuttu. Adamın yüzüne hınzır bir gülümseme oturmuştu.

"Yalnız bitmez, Jeon Jungkook"

Ji-Yong direnmeyi bırakıp Jungkook'u da kolundan kendine çekti. Delta son anda çite asıldığında Alfa da onun bacağına tutunmuştu. Jungkook tahta çitten ayrılıp eline giren kıymıkları hissedebiliyordu.

Şimdi hissettiği şey ise, belki de şu durumda onu en çok korkutan şeydi,

Taehyung'a bir şey olur düşüncesi...

"Jungkook!" Taehyung Jungkook'un düşüşünü görünce gerçekten içler acısı bir çığlık koparmıştı. Öyle ki etraftaki herkes, her şey derin bir sessizliğe gömülmüştü.

Taehyung görmek istemediği şeye karşın panikle kapattığı gözlerinin üstüne ellerini kapatmıştı. Jungkook'un yanına koşsa bile göreceği şeyi düşününce tırnaklarını derisine batırdı. Cho-Hee üstüne atlasa bile bir şey yapmayacaktı.

Ki, atlamıyordu.

Taehyung parmaklarını aralayıp görmek zorunda kalacağı şeyle yüzleşti. Nitekim gördüğü şey, düşündüğünden çok farklı bir durumdu.

Cho-Hee eli havada, bir heykel gibi duruyordu karşısında. Saç telleri havada asılı kalmış, milim oynamıyordu. Tam olarak ne hissetmesi gerektiğinden emin değildi Taehyung, ama apar topar ayağa kalkabildi nemli toprağın üzerinden. Ağaçtan düşmek üzere havada kalmış yaprak, Taehyung'un yanağına değdiği anda, demir bir top gibi yere düştü.

"Jungkook..." Şaşkınlığını atlatmak için fazla vakti yoktu, çitlere doğru nefesi kesilecek kadar hızlı koşup çitlerden aşağı eğildi Vita.