⚜15⚜

24.2K 2.3K 1.1K
                                    

"Ciddi misin? Mümkün mü bu?"

"Daha önce hiç böyle bir şey duymamıştım"

"Dünya büyük bir yer ama bu gerçekten imkansız"

Taehyung etrafında herkesin mırıl mırıl konuştuğu kelimelere bir anlam veremiyordu. Gözler bazen kendi üzerine dönünce konuyu daha da çok merak etmeye başlamıştı.

Sınıfa girdiği anda herkes konuşmayı kesip ona bakınca Taehyung yutkundu ve sırasına yürüdü. Jungkook her zaman kendinden erken gelirdi ama yeri boş gibiydi.

"Eh, artık pek de bir özelliği kalmadı, hah?" Kızın teki ağzındaki sakızı sesli sesli çiğnerken ağzını yayarak konuşunca Taehyung başını sinirle yana eğdi. Çenesini sökme icgüdüsünü bastırması zor olmuştu.

"Sen ne dediğini sanıyorsun?"

"Bakın şuna, cinsiyetsiz olmadığı ortaya çıkınca çenesi düştü. Diyorum ki modan geçti" elini saçına atıp oynamıştı bu sefer de.

"Dünyada bir Vita daha var ve bunca yolu Jungkook'u bulmak için gelmiş"

Taehyung'un lafları sindirmesi biraz vakit almıştı.

"Jungkook senin peşinden koşacağına onun ilgisiyle şımaracaktır eminim"

Namjoon kızla Taehyung arasında mekik dokuyup elini sertçe masaya vurdu. Sınıfın geneli ondan ürküyordu, bu kız gibi.

"Sesini kesip önüne dönmezsen seni ağzındaki sakızla boğacağım" yüzündeki ciddiyet milim yok olmayınca herkes önüne döndü. Namjoon başını Taehyung'a çevirmişti.

"Eminim sadece dedikodudur. Aynı yüzyılda iki tane Vita duymamıştım hiç"

Taehyung'un korkusu, Namjoon'un sözleriyle azalmamıştı.

"Diyelim ki böyle bir durum var..." Namjoon ona doğru eğildi. "Seni öldürmek isteyecek"

Taehyung yeni bıraktığı çantasının askısını tutup ayağa kalktı. Namjoon kollarını birleştirmişti. "İlk hamleyi yapanın sen olduğundan emin olacağım, Jin senin arkandaysa, ben de öyleyim"

"Saçmalık" Taehyung tıslayarak kapıya yürüdü. Bayan Cha tam sınıfa girecekken onu itekleyerek çıktı ve arkasından seslenmesine kulak asmadı.

Bütün okulun yalan söylediğine emindi, başka Vita olamazdı. Herkes bilirdi bunu, aynı yüzyılda başka bir Vita...

...tam şu an Jungkook'un yanında oturuyordu.

Taehyung'un nefesi kesildi. Jungkook ona karşı gülümsüyordu. Ego yüklü gülümsemesinden değildi bu. Samimiydi.

Kalp atışları canını yakıyordu. Onu sevmiyordu, hissettiği şey bu değildi. Belki de sahip oldukları bağ buna yol açıyordu. Jungkook hiç gecikmeden ihanet etmişti.

Jimin üçüncü dersin sonuna gelip arkadaşını göremeyince kaşlarını çattı. Zil yeni çalmıştı, kimse sınıftan ayrılmamıştı.

Taehyung ders ekmezdi.

Sınıftan çıkıp koridorlara bakarken Yoongi'yi gördü ve kolunu tuttu Jimin. "Taehyung'u gördün mü?"

Yoongi başını iki yana salladı. "Bir şey mi oldu?"

"Ah... Hayır. Bir şey yok, yemekte görüşürüz." Yanından ayrılmadan önce dudağına minik bir öpücük koymuştu sevgilisinin.

Taehyung'un firarı öğle yemeğine kadar sürmüştü. Jimin arkadaşını eskiden oturduğu kenar masada görünce hissettiği rahatlamayla yanına yürüdü. "Beni mi özledin?"

Taehyung başını bezelyelerinden kaldırıp ona bakınca yüzü aydınlandı. "Evet, gerçekten özledim"

Masaya birkaç saniye sonra Yoongi gelmiş ve ikisi Taehyung'un kasvetli ruh halini itinayla düzeltmeye uğraşmışlardı. Onların aksine Jungkook masaya gelince Taehyung diken üstündeki moduna geri dönmüştü.

Jimin bunu pek fark etmedi. "Bu akşam tiyatroya gel bizimle. İkimiz de birbirimize sürpriz yapmak için aldık ama aynı oyuna almışız, iki biletimiz fazla. Gelecek misin?"

Taehyung ellerini çenesinde birleştirdi. "Geleceğim. Söz"

"Evet, sen de gel Jungkook. Hala bir bilet var" Yoongi'nin teklifine Taehyung da Jimin de ölümcül bakışlar yolladı.

"İşim çıkmazsa..."

Jungkook konuşmasını masanın dibinde biten kızla sonlandırdı. Kız Jungkook'un üstündeki sevecen bakışlarını Taehyung'a çevirince gözleri kararmıştı. Jimin ve Yoongi ikisine bakıp birbirlerine döndüler.

Kız elini Taehyung'a yöneltti. "Cho-Hee. Yeni geldim. Vita'yım"

Yoongi ve Jimin yutkunup gözlerini büyüttü.

Taehyung kızın elini birkaç saniye geç tutup güçlüce sıktı. "Taehyung. Düşündüğünden çok daha fazlasıyım" ikisi de birbirlerinin ellerini kırarcasına sıkıyordu, birbirlerinin tırnak izleri derilerinde yer edinmişti.

İkisi de pes edecek gibi durmuyordu.

"T-Taehyung-ah... Bana Japonca anlatacaktın... Ben doydum. Gidelim" Jimin Taehyung'un elini çekmeye çalışırken Yoongi gözlerini devirip kızın elini sertçe çekti, Cho-Hee bununla birlikte birkaç adım geriye sendelemişti.

"Ne yaptığını sanıyorsun Yoongi, o bir Vita" Jungkook kaşlarını çattı.

Taehyung yediklerinin boğazına dizildiğini hissetmişti. Jimin Taehyung'u çekerken gözleri hala kocamandı. "Onu ortadan kaldırmalısın, biz yaparsak uygun olmaz. Senin doğal hakkın"

Yoongi arkalarından yetişti. "Haklı. Uygun ortamı yaratmak zor olmasa gerek"

Taehyung ilk bulduğu yere oturunca Jimin çaresizce eşine baktı.

"İstemiyorum, Jungkook onu istiyorsa alabilir."

"Taehyung tehlikedesin" Jimin onun önüne eğildi. "Sen öldürmekten yana değilsin belli ki, ama o öyle duruyordu."

"Jungkook... Seni korumayabilir" Yoongi'nin dürüst itirafıyla Jimin onu çimdikledi.

"Kaç yıldır beraberiz, bana güvenip dediğime uyman gerek. Bu mesele omega alfa ilişkisinden çok farklı. Bu aynı bir krallıkta veliaht olmak gibi. Ve sen rakiplerinden kurtulursan tahta geçersin."

Taehyung ayağa kalkıp iç çekti. "Biraz abartmadınız mı sizce de? Bakın..." Taehyung derin bir nefes aldı. "Annemi görmeye gideceğim. Akşam yanınıza gelmiş olurum. Konuyu tekrar tekrar açmayın, olur mu?"

İkisi de başıyla onayladı.

❁❁❁❁❁

Jimin Jungkook'u görünce telefonu kapatıp ekrana baktı. Dört kere aramıştı. İki arayışı çalmıştı ama sonradan ulaşılamadığına dair mesaj almaya başlamıştı.

Gerginlikten midesi bulandı Jimin'in.

Jungkook önlerinde bitip saate baktı ve ellerini cebine soktu. "İçeri girmiyor musunuz?"

"Taehyung'u bekliyoruz" Yoongi Jimin'e bakarken yanıtladı.

Jimin kaşları çatık bir şekilde Taehyung'un ev telefonu seçip kulağına götürdü telefonunu. Açılması iki çalış sürmüştü.

"Ajumma iyi akşamlar" Jimin neşeli bir sesle konuştu. "Nasılsınız?.. Ben de çok iyiyim. Taehyung mu nasıl?" Jimin'in bakışları dondu. "Şey... Ziyarete gelmedi mi bugün? Gelmeyi düşünüyordu"

Jimin ailesini telaşlandırmamak için konuşmayı sürdürürken Yoongi'nin kolunu sıktı ve sarstı.

"Haftaya gelecektir herhalde, ben hal hatır sormak için aramıştım. İyi akşamlar öyleyse tekrardan" aceleyle telefonu kapatıp Yoongi'ye döndü. "Girmemiş Yoongi. Tanrı aşkına, uyardım onu!"

"Biraz daha bekleyelim, belki..."

"Yoongi! Taehyung'u bulalım!"

Brave Words, Braver Deeds ║Vkook&Yoonmin&NamjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin