12. Bölüm : İYİ GECELER

593 62 20
                                    

Sinirle arabayı sürmesi tek kelime bile edemememe sebep olmuştu.

Polis evine gelene kadar tek yaptığı gaza yüklenip içinden düşünürken kaşlarını çatmaktı.

Park ettiğinde hızla arabadan inmesinin ardından ben de ona yetişebilecek şekilde peşinden gitmeye başladım.

Taehyung ile kaldığı odanın önüne geldiğinde kapıyı yumruklamaya başladı.

Oda kartını almayı unutmuş olması Taehyung'u kurtarabilirdi bir süre.

- Aç şu kapıyı !

Yumruklarının arasında tekme de atıyordu aşağıdan.

- Jimin ?

Kapının arkasından korkulu gelen Taehyung'un sesi neler olduğuna akıl erdiremediğini gösteriyordu.

Akıl erdirilecek bir durum da değildi doğrusu Jimin'in bu siniri.

- KAPIYI AÇ !

Kapının arkasında hareketlenme olduğunu duyduğumda Jimin'in elini belindeki silahına attığını gördüm.

- AÇMA TAEHYUNG !

Uyarmak zorundaydım her an bir cinayet işleyebilecek olan Jimin'in zihninden korkarak.

Sinirle bana döndüğünde bir adım ona yaklaşıp ;

- Sen bir polissin. Suçlunun itiraf etmesi veya bir kanıt bulunana kadar birisini hapse atamayacağımızı gayet iyi biliyorsun. Peki bunu kardeşine yapanın Taehyung olduğuna nasıl karar verdin ?

- O ev Taehyung'ların eski eviydi Jungkook.

- Yani ?

Kollarımı bağdaştırıp tek bacağıma yüklendim ve devam ettim.

- Eski eviydi diyorsun sonuçta. Yanmış ve terk edilmiş bir evden bahsettiğimizin farkında mısın ?

- Onlardan başka kim girebilir ki o eve ?

Bana cevabını verdiğinde kapıya bir yumruk daha attı.

- Mesela bir çilingir ? Hırsız ? Katil ? Senden intikam almak isteyen herhangi bir suçlu ? Çocukluk arkadaşını onca seçenek arasında tek görmen son decere şaşırtıcı.

Başını çevirip bana baktığında gözlerinin dolu olduğunu görmüştüm.

Durumunu gayet iyi anlayabiliyordum aslında.

Daha önce de benim yaşça büyük kardeşim benzer bir durum yaşamıştı.

Namjoon'u suçlamak benim için fazla kolaydı o saniyelerde.

Çalan telefonunu cebinden çıkarmasıyla zihnimdeki kötü anıları uzaklaştırdım.

- Alo ?

Koridorda bir o yana bir bu yana gidip gelmeye başlaması hastaneden aradıklarını belli ediyordu.

- Onunla konuşmak istiyorum. Ondan öğrenmeliyim durumunun nasıl olduğunu.

Aldığı derin nefesi bırakırken söylemişti bunu karşıdakine.

- Yoğun bakımda olması beni ilgilendirmez. Onunla görüşmek istiyorum.

Kaşları çatıldığında devam etti ;

- Ziyaret saatine kadar bekleyeceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Oraya geliyorum.

Telefonu kapattı ve merdivenlere hızlı adımlarla ilerledi.

Kalbe Nişan Al : ATEŞ ★ JiKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin