Uyandığımda gözlerimi yatağın yanımdaki dolu tarafına attığımda beni izleyen kişiyle mutluluğu tekrar hissetmiştim.
- Günaydın.
- Ne zamandır beni izliyorsun Jimin ?
- Hiç uyumadığımı söylersem fazla sapıkça olur sanırım.
Dedi ve gözlerini tavana çevirmesiyle doğrulup çeneme attığı elinden destek alarak bir kez dudaklarımdan hafifçe öptü.
- Bugün ekibimi değiştirmek için izin alacağım Namjoon'dan.
- Onunla konuşmasan olmaz mı ?
- Başka türlü nasıl senin yanına gelebilirim Jungkook ? Yoongi'ye söylesem o da Namjoon'a soracak.
Yanaklarımı canımın sıkıntısını dışa vururcasına havayla şişirip yatakta doğruldum.
Ayaklarımı aşağı sallandırıp Jimin'e sırtım dönük şekilde oturuyordum.
Düşüncelerimi arkamdan sarıldığı sırada duraksatmıştım.
- Ne için endişeleniyorsun Jungkook ?
- Geleceğin.
Sessiz kalıp omzumun üzerinden uzattığı başını hafif geriye doğru çekip önümdeki ellerini gevşeterek :
- Neden ?
Yataktan kalkıp tişörtümü ve pantolonumu giymemin ardından kapıya yürüdüm.
- Bugün Namjoon'un yanına gitme. Benden haber gelene kadar bu odadan da çıkma !
- Nereye gidiyorsun ?
- Bir konuşma yapmam gerekiyor.
Dememle kapıdan çıkıp polis evinden ayrıldım.
Emniyet müdürlüğüne kadar gidip Yoongi'nin odasına yöneldim.
Kapıyı çalmadan içeriye girmiştim.
- Bu nasıl bir girme şekli ? Çık dışarı !
- Kapa çeneni ve Namjoon'u buraya çağır. Onunla konuşmam gerekiyor.
Yüzündeki tedirginliği hissetmek çok da zor değildi.
- Bilmediğimi mi düşünüyordun ? Ciddi olamazsın değil mi Yoongi ?
- Yine de senin müdürün olduğumu hatırlatmama gerek yok diye düşünüyorum Jungkook.
- Merak etme ! Uzun sürmeyecek.
Arkamda kalan kapının açılması ve içeriye birisinin adım atmasıyla dönme gereği duymadan :
- Demek buradaydın Namjoon.
Diyebilmiştim.
Yüzündeki gülümsemeyi görmek için ona bakmama da gerek yoktu. Hayal gücüm gayet de yeterliydi canlandırmak için.
Masanın önündeki karşılıklı konumlandırılmış deri koltuklardan birisine kendimi atıp :
- Dışarı çık ! Namjoon ile konuşacağım.
Demiştim Yoongi'ye.
Gözlerini benden ayaktaki sahibine çevirdiğinde onun da onaylamasıyla odayı terk etmişti.
Karşıma geçen Namjoon kollarını bağdaştırıp arkasına yaslanmıştı.
- Yugyeom anlattı , değil mi ?
- Buraya bunu konuşmak için gelmedim. Yükselmek istediğimi de düşünmüyorum. Durduğum yerde ve rütbede polis kalmak şu an benim için gayet de cazip bir fikir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbe Nişan Al : ATEŞ ★ JiKook
FanfictieYeni bir asayişe atanan Jungkook; ekip amiri olan Jimin ile bir türlü yıldızını barıştıramıyordur. Peki bunun için çok mu uğraşıyor? Pek sayılmaz! Yanında her daim duran birisi varken Jimin'le arasının iyi olması pek de önemli değil. Kim Taehyung...