26. Bölüm : MESELE

463 55 29
                                    

Uyandığımda gözlerimi yatağın yanımdaki dolu tarafına attığımda beni izleyen kişiyle mutluluğu tekrar hissetmiştim.

- Günaydın.

- Ne zamandır beni izliyorsun Jimin ?

- Hiç uyumadığımı söylersem fazla sapıkça olur sanırım.

Dedi ve gözlerini tavana çevirmesiyle doğrulup çeneme attığı elinden destek alarak bir kez dudaklarımdan hafifçe öptü.

- Bugün ekibimi değiştirmek için izin alacağım Namjoon'dan.

- Onunla konuşmasan olmaz mı ?

- Başka türlü nasıl senin yanına gelebilirim Jungkook ? Yoongi'ye söylesem o da Namjoon'a soracak.

Yanaklarımı canımın sıkıntısını dışa vururcasına havayla şişirip yatakta doğruldum.

Ayaklarımı aşağı sallandırıp Jimin'e sırtım dönük şekilde oturuyordum.

Düşüncelerimi arkamdan sarıldığı sırada duraksatmıştım.

- Ne için endişeleniyorsun Jungkook ?

- Geleceğin.

Sessiz kalıp omzumun üzerinden uzattığı başını hafif geriye doğru çekip önümdeki ellerini gevşeterek :

- Neden ?

Yataktan kalkıp tişörtümü ve pantolonumu giymemin ardından kapıya yürüdüm.

- Bugün Namjoon'un yanına gitme. Benden haber gelene kadar bu odadan da çıkma !

- Nereye gidiyorsun ?

- Bir konuşma yapmam gerekiyor.

Dememle kapıdan çıkıp polis evinden ayrıldım.

Emniyet müdürlüğüne kadar gidip Yoongi'nin odasına yöneldim.

Kapıyı çalmadan içeriye girmiştim.

- Bu nasıl bir girme şekli ? Çık dışarı !

- Kapa çeneni ve Namjoon'u buraya çağır. Onunla konuşmam gerekiyor.

Yüzündeki tedirginliği hissetmek çok da zor değildi.

- Bilmediğimi mi düşünüyordun ? Ciddi olamazsın değil mi Yoongi ?

- Yine de senin müdürün olduğumu hatırlatmama gerek yok diye düşünüyorum Jungkook.

- Merak etme ! Uzun sürmeyecek.

Arkamda kalan kapının açılması ve içeriye birisinin adım atmasıyla dönme gereği duymadan :

- Demek buradaydın Namjoon.

Diyebilmiştim.

Yüzündeki gülümsemeyi görmek için ona bakmama da gerek yoktu. Hayal gücüm gayet de yeterliydi canlandırmak için.

Masanın önündeki karşılıklı konumlandırılmış deri koltuklardan birisine kendimi atıp :

- Dışarı çık ! Namjoon ile konuşacağım.

Demiştim Yoongi'ye.

Gözlerini benden ayaktaki sahibine çevirdiğinde onun da onaylamasıyla odayı terk etmişti.

Karşıma geçen Namjoon kollarını bağdaştırıp arkasına yaslanmıştı.

- Yugyeom anlattı , değil mi ?

- Buraya bunu konuşmak için gelmedim. Yükselmek istediğimi de düşünmüyorum. Durduğum yerde ve rütbede polis kalmak şu an benim için gayet de cazip bir fikir.

Kalbe Nişan Al : ATEŞ ★ JiKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin