2. Bölüm : POSTA

991 86 14
                                    

Gözlerimi kapattım ve içimden birkaç saniye sayarken derin nefes aldım.

Adamın kolunu göğüs hizama getirip sıkıca tuttum, sırtıma yapışmış bedenini eğilerek önüme düşürdüm.

Silahı tuttuğu bileğine ayağımla basıyordum.

Kolunun acıdığı yüzünün her halinden belliydi.

Taehyung az önce bulunduğum yerden geldi ve belindeki kelepçeyi çıkartıp adamı devraldı.

Gözüm ekip amirimiz olan Jimin'e kaymıştı.

Yerdeki silahını bana bakarak alıyordu.

- Düşündüğümden daha iyisin sanırım. İyi iş çıkardın.

Dedi ve hafifçe gülümseyerek Taehyung'un elinden adamı aldı. Arabaya doğru götürdü.

- Az önce Jimin seni tebrik mi etti?

- Evet, sanırım öyle bir şeyler söyledi.

- Hayatımda ilk defa duydum da bu cümleleri onun ağzından. Çok şaşırtıcı!

- Ne kadar zamandır aynı ekiptesiniz?

- İki yıl oldu sanırım. Tanışıklığımız ilk okul zamanlarına dayanıyor ama.

- Çocukluktan beri arkadaşsınız yani. Ne güzel! Ben en sevdiğim çocukluk arkadaşımı ne kadar arasam da bulamadım.

- Polis olmana rağmen mi? Emniyet binasından aratabilirdin.

- İsmini değiştirmiş sanırım. Ya da bana sahte bir isim vermişti.

- İnsan arkadaşına sahte isim verir mi?

- Başka olasılık yok Taehyung.

Yürürken konuştuğumuz bu şeyler Jimin'in pek de hoşuna gitmemiş olacak ki ekip arabasına yaslanmış kolları bağlı bize bakıyordu.

Taehyung hızlanmamız için kolumdan çekti. Yerlerimize geçmiştik.

Taehyung ve Jimin yine önde, ben arkalarında, silahlı saldırgan ise benim de arkamdaki parmaklıklı bölmedeydi.

Jimin'in anonsundan sonra Taehyung konuşmaya başladı:

- Bu sefer ki tutanak sırası kimdeydi?

- Geçen sefer ben uğraşmıştım. Bence sıra sende olmalı Taehyung.

- Öncekini ben yakalamıştım ama. Bence bunu da sen yazmalısın. Eşitlenmeliyiz.

- Saçma sapan denklikler çıkartma bana!

Belindeki silahını çıkardı Jimin ve mermisine baktı.

- Son bir tane mermi kalmış. Yanımda fazladan yok , arabadakileri de geçen gece çatışmada bitirmiştik. Sende fazla varsa verir misin Taehyung ?

- Bende de çok yoktu ama bakayım.

Bir eli direksiyonda bir eli de belinden çıkardığı silahındaydı.

Mermilerin bulunduğu şarjörü çıkardı ve saydı.

- Beş tane var bende de.

- Onlar sende kalsın, azmış.

Jimin başını bana doğru döndürdü.

- Peki ya sende?

Silahım yoktu fakat Jimin'e bunu söylemek için de fazla güvenmiyordum.

- Benim de fazla yok sanırım.

- Çıkarıp baksana! Senin geldiğin emniyet şubesi silahlarınızı boş bırakmaz genelde.

Kalbe Nişan Al : ATEŞ ★ JiKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin