Soluk gözyaşları

5.7K 101 4
                                    

Uyarı! Bu hikaye biraz bende ki hayalgücünden biraz hikayeden ait bir eser olacaktır. Konuşmalar kendi kafamdan. (Özellikle konuşma sahneleri)
"Hadi hazırlan ve şu morluklarını kapat."dedi bana. Küçük gözü yaşlı bir çocuk gibi onu dinlemek zorundaydım. Oğlum için en azından. Odama çekildim. Aynada kendime bakınca geçmişimi gördüm yine. Geçmişteki çocuk olan gülümseyen Nefes'i. Bir damla düştü narince yanağıma. Süzüle süzüle düştü. Gardrobu açtım ve beyaz uzun etekli, göğüs ve kol kısmı dantelli olan bir elbise gözüme çarptı. Onu giydim. Hayallerimdeki bir anıya yer verdiği için. Kar tanesi kadar beyaz olan hayali gelinliğime yer verdiği için onu giydim. Gözümden bir damla daha süzüldü. Bu güne kadar hiç takmadığım Takılarımın olduğu çekmeceye yöneldim. İki yüzük seçmiştim. Yüzüğü, yüzük parmağımdan geçirirken bir hayalim daha geldi gözümün önüne. Evlilikte takılan yüzük. Küçükken ne çok hayal kurarmışız böyle. Ama hepsi bir anda gözlerin izin önünde teker teker canlanıp gözyaşlarınıza eşlik edebilir de. Mor renk olan kuşağımı beline geçirdim. Sonra makyaj masasına geçtim. Düğün makyajı yaptığım hayali sahne bir an gitmedi, gözlerimin önünden bu süreçte. Aynaya bir kez daha baktım. Birkez daha yok olan Nefes Zorlu'ya. Kapıya yöneldim. Geçebileceğim kadar açtım. Ve Yiğit'in yanına geldim.
"Çok hoş görünüyorsun karıcığım. "Dedi bana. Umursamadım. Yiğit'in tatlılığına bakıyordum bir kez daha. Elinden tuttum ve salona doğru yürüdük. Kaleli ailesinin yanına gelince durduk. "Evet, Kaleli ailesi ;bu güzeller güzeli karım Nefes. Bu da dünyalar tatlısı oğlum Yiğit." tanışma bittiğinde el sıkışmaya gelmişti. Tahir Kaleli ile. Ama o elimi sıkmak yerine mor olan yerimi çevirdi. "Ya ne yapıyorsun? Bıraksana! "Vedat bunu görmediği için sevindim. Ama yaptığına anlam verememiştim. Bu işten kurtulmak için "Buyrun, masaya geçelim isterseniz? " Dedim. Masadaki yerimi alınca biraz rahatladım. Yemek keyifli bir şekilde devam ederken birden Yiğit kalktı ve Vedat delirdi!
"Yiğit, oğlum yemek yiyoruz otur yerine ve kalma birdaha masadan! Yiğit benim sözümü dinle! "Sonra Yiğit'i koluna tuttu ama o arada bardak,  sürahilerin olduğu şey devrildi. Kaleliler'r açıklama yaparken Yiğit ağlamak üzereydi. Vedat'ın açıklaması bittiğinde yukarı çıktık.

Sen anlat karadeniz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin