Sen anlat karadeniz

Yeni bir işkence,yine bir gözyaşı

kapıyı kapattığında beni kolumdan tuttu ve hiçbir değeri olmayan bir kağıt parçasıymışım gibi beni yatağa attı.Ağlamaya başladım.Ama gözyaşlarım akmıyordu. Sekiz yıl ,o adamın beni tükettiği gibi bende gözyaşlarımı tüketmiştim.İlk geldiğimde yediğim her tokatta bedenim biraz daha ağırlaşmıştı.Acılar bir bıçak gibi kalbime saplanmış kalbimdeki mutluluğu söküp almıştı.Bedenim bu ağırlığa dayanamayıp gözlerim kapandığı zaman denizi ve annemi görmüştüm.Ama asla o korku dolu gerçeklikte olmamıştım.Ama artık öyle değildi bedenim. Bu acılara susmuştu.Düşüncelerim tükendiğinde kendimi yatakta Vedat'ın bana tehdit sözleriyle azarlarken bulmuştum kendimi. ''SEN BENİMSİN!Başkası sana dokunamaz,Elini tutamaz!Bunu sekiz yıl boyunca anladığını düşünmüştüm ama yanıldıysam bunu bu elini kırmakla ödeteceğim Nefes.Belki bu şekilde Sadece BANA ait olduğunu anlarsın!'' Gözlerim ve beynimi hissetmiyordum sadece Vedat'ın sözlerini bütün bedenimde hissediyordum. Kurtulamadığım ve İstemediğim şekilde yankılanıp duruyordu.Vedat odadan çıktığında yanaklarımdan gözyaşlarım gidiyordu.Artık bu zulme dayanamıyordum.Yiğit için bile.Balkona çıktım bunu kesinlikle yapmak istemiyordum.Ama artık dayanacak gücüm kalmamıştı.Son kez temiz bir havayı içime çektim. Gökyüzündeki yıldızlara baktım.Ve kendimi bilinmez bir rüzgarın kollarına bıraktım. Sonra bilincim yavaş yavaş yerini siyah bir karanlığa bıraktı....Tahir'in gözünden:gökyüzünden düşen birşey gördüm ve sonrasında büyük bir gürültü. Koşarak dışarı çıktım.Bir kadın görünce çok şaşırdım. Sonra yüzüne gelen saçlarını çekince bunun Nefes olduğunu anladım. Bir serçenin bedeni gibi narindi. Ne yaşadığını bilmiyordum. Ama o  morluklar iyi düşünmemi sağlamıyordu... NEFES'İN GÖZÜNDEN;bilincim yerine gelince başımın arkasında feci bir acı hissetim. Bulunduğum yerdeki eşyalar teker teker renklere büründü. Ve ya cennette yada daha ölmediğimi hissetim. Çünkü burası Vedat'ın evi değildi. ''Tahir abi,annem uyandı!''Yiğit'in sesini duyunca çok şaşırdım. Ve Tahir'in yüzünü görmemle Cennette olmadığımı anladım. İyi ama o zaman ben neredeydim? '' Yiğit, birtanem burası neresi? bana ne oldu balım? anlatsana.''  tamam dedi ve anlatmaya başladı.En çok merak ettiğim bu meselenin Tahir ile ne alakası vardı?